26. Bölüm - Değişen Roller

142 14 22
                                    

Yaz dönemi başlamışken bir kurgu daha paylaşmaya karar verdim. Ne dersiniz?

Bu arada iyi okumalar, yorum yapmayı unutmayın... :)

*

Kral Richard, kırmızı işlemeli koltuğa oturmamı sağlayıp ellerimi avuçları arasına almıştı. Yalnızca dakikalar önce bana, kendisinin büyükbabam olduğunu söylemişti. Annem... Annemden bahsetmişti, geçmişinden ve ona ait anılardan. Ellerimin titrediğini hissetmemesi için ellerimi tutuşundan kurtardım ve kucağıma sakladım. Gözlerine, onun insanın içini ürperten mavi irislerine bakamıyordum. Neden her göz göze geldiğimizde gözlerinin dolar gibi olduğunu, içimdeki bir noktayı harekete geçirdiğini şimdi anlıyordum. Ailemden geriye kalan ve benimle biyolojik bir bağ taşıyan tek kişi Morte değildi; hayatta kalan, varlığımı bilen bir kişi daha vardı. 

"Sandy." dedi onun gibi, her istediğinde göz dağı verebilecek bir görkeme sahip kraldan beklemeyeceğim titrek bir sesle. "Sana onun geçmişini anlatacağım ancak bana bir söz vermelisin." Anlatacağı şeylerin hoşuma gitmeyeceğini hissediyordum. Sesinin tonunda gizli duygu kırıntılarını çözmeye çalışırken, "Anlat." dedim sakince. Ona hiçbir şeyin sözünü verecek değildim elbette, henüz aramızda herhangi bir bağ yoktu; lanet olsun, onu tanımıyordum bile!

Omuzlarını pes eder gibi düşürdü ve sonunda dudaklarını araladı:

"Annen doğduğunda, ben lider seçileli çok olmamıştı. Herkesten saklanıp güçlü bir krallık kurma fikriyle Feu'dan ayrılmadan önce, orada bir eğitmendim. Bir komutan. Askerleri yetiştiriyor, büyü gücü olanları fiziksel olarak savaşa uygun hâle getiriyordum. Büyükannenle Feu'da tanıştım, bir Kış Balosu'nda. Onu gördüğüm an aklımı yitirdiğimi sandım, Sandy. Masmavi gözleriyle bana baktığı an başıma bela olacağını anlamıştım, bir daha da hiç geri dönmedi zaten. Büyükannen, havayı yönetebiliyordu. Gücü üzerinde oldukça iyi  bir kontrole sahipti, ona hayran kalma sebeplerimden biri de buydu.

Dostlarımla Feu'dan ayrılmaya karar verdiğimiz sıralar, kasabada ayaklanmalar çıkmaya başlamıştı. Kraliçe Regina her şeyin durulması için insanlara süre tanımamız gerektiğini düşünüyordu. Ancak insanların evlerinde ve dükkânlarında çıkan gizemli yangınlar, kayıp çocuklar, aniden ortaya çıkan cesetler... Tüm bunların neyin habercisi olduğunu biliyor ve korkuyordu. Gerçek, doğru olduğuna inandığı şeyi yaptığı değil; korktuğu için geri adım atmaktan vazgeçmemesiydi. 

Kendime güvenemiyordum, Sandy. Ne olursa olsun bu kadar çok insanın sorumluğunu alıp onlara büyük sözler vermek, üstüne üstlük onlara liderlik yapacak olmak kulağa çok büyük bir şey gibi geliyordu ki öyleydi de. Korkuyordum, tereddüt ediyordum. Ancak bir şekilde bu durumdan haberdar olan büyükannen Melanie geldi ve elimi tuttu. O geceyi asla unutmayacağım, Sandy. Çünkü hayatımda ilk defa birinin bana bu denli güvendiğini görebiliyor, hissediyordum. Tam buramda." Nasırlı elini kaldırıp göğsüne yasladığında titrek bir nefes verdim. Demek buna cesaret etmesi için gereken motivasyonu ona büyükannem vermişti. "Melanie," diye fısıldadım dudaklarımda belli belirsiz, buruk bir tebessüm oluşurken. "İsmi ne kadar güzelmiş..."

Büyükbabam benden bu yorumu duyduğuna mutlu olmuş gibiydi, gözleri özlem ve hayranlıkla ışıldarken, "Öyle." dedi. "Kendisi gibi, ismi de güzeldi."

Soluklanmak için biraz bekledi. Ne ben bir şey söyledim ne de o. Yalnızca bekledik ve ikimiz de bir şeyleri irdelemeye, sindirmeye çalıştık.

"Bizimle geleceğini söyledi. Ayaklandım ve planladığımız gibi, bir gece yarısı Feu'dan ayrıldık. Bu onlara bir hayli asker ve büyü gücü kaybettirmişti ancak eğer hayatta kalmak ve kendini göstermeyen gizemli, karanlık büyüyle savaşmak istiyorsak kendimi yetiştirmeli, güçlenmeli ve biz de ayaklanmalıydık. Bunun için, peşimdeki insanların cesarete ve kendilerine inanmaya ihtiyaçları vardı; Kraliçe Regina'nın zırvalıklarını dinleyip körelmeye ve cesaretlerini iyiden iyiye kaybetmeye değil.
Çok uzun süre yol aldık, buraya geldik ve bu eşsiz krallığı kurduk. Bir adı, sınırları ya da sıkı kuralları olmayan; kendine ve insanlarına yetecek kadar güçlü bir krallık. Beni liderleri seçtiler, hayır demedim. Birkaç sene içerisinde her şey yoluna girmeye başlamıştı. Gizli ve güvenilir bağlantılar elde ettim. Hâl böyle olunca, daha fazla beklemenin anlamı olmadığını fark ettim ve hayatım boyunca benimle kalmasını istediğim kadına, Melanie'ye evlenme teklif ettim." Gözlerimin ardındaki baskıyı yumuşatmak adına gözlerimi kırpıştırdım. Nemli kirpiklerim birbirine yapışıyordu. 

ATEŞİN VARİSİ 2 - KAYIP NEFES (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin