Bu adam kadar inatçı birini görmemişti. Kaç defa söylemesi gerekiyordu gelmek istemediğini hala anlamıyordu.
"Bak madem üzülmemi istemiyorsunuz lütfen bırakın beni sizinle gelmeyim!" Derin bir iç çekerek
"Bak gelmezsen sana zarar verecekler seni ve anneni kovabilirlerdi dinle beni be dinle!"
Kendini genç adamdan çekerek yatağa oturdu. Gözyaşını sildi. Artık hiçbir şey umurunda değildi. Kanadı kırık bir kuş gibi yaralıydı yüreği. Kanadı da kırılmıştı ürkek küçük kızın peki ya tamir edilecek mıydı yoksa bir daha ayağa kalkamayacak mıydı? Geçmişin gölgesi bu olaylar onu en derinden etkilerken şimdi tanımadığı bir adamın evine gidip rahat mi edecekti yani, onun başına bela mı olacaktı? Aynur en sonunda
"Güçlü durmaktan yoruldum, bu zulmün sürmesinden nefret ediyorum! Sana yük olamam anla!" Genç adam yere oturarak yavaşça elbiseleri valize koyup ellerini tuttu.
"Eğer benden rahatsız oluyorsan eve gelmem ama en azından senin güvende olduğunu hissetmiş olacağım. Benimle inatlaşmaktan vazgeç geleceksin benimle anladın mı seni kaybedemem!"
Neden kaybedemezdi ki, neden? Yeni tanıdığı biri için fazla endişeli değil miydi bu adam? Aynur'un kafası haddinden fazla karışıkken Ferhat'ın bilmece gibi konuşması daha da çok karıştırarak canını sıkıyordu. Aynur sinirden gülerek
*Vazgeçmeyeceksin değil mi?" Genç adam gülümseyerek
"Sana gülmek çok yakışıyor Ehlibeyt 'in gülü! Hadi toparlan gidiyoruz ve evet asla vazgeçemem!" Ferhat in bileğinden tutarak
"Şey neden bana öyle diyorsun bilmiyorum ama ailenin yanında öyle deme lütfen bu sefer sende zor durumda kalacaksın." Gülümsedi genç adam genç kızın yanağına dokunarak
"Sen yeter ki iyi ol gerisi mühim değil, o şerefsiz sana bir daha dokunamaz merak etme. Hem bunları yaptıranda komşunmuş" Şaşkın şaşkın baktı genç kız
"Ne yaptın ki?"
"Cezasını ben verdim diyelim gerisini kurcalama hem sen benimle geliyorsun değil mi?" Aynur gülümseyerek başını salladı.
"Yoksa kurtulamam senden." dediğinde genç kızın alnından öperek
"İşte bunu duyduğuma sevindim. Ama beni kesinlikle yanlış anlama sadece seni korumak istiyorum." Aklındaki soruyu biranda sordu genç kız.
"Peki, o kişi ben olmasaydım yine de böyle davranır mıydın?"
Ferhat bu soruyu beklemiyordu. Öylece bakmıştı en sonunda
"Tabi yardım ederdim ama evime getirmezdim." Genç kız daha fazla kurcalamadı.
O iç çamaşırlarını genç adam görmeden hızlıca yerleştirirken diğeride genç kızın elbiselerini yerleştiriyordu. İse odaklanan genç adamı görünce gülümsedi. Bu gülümsemeye anlam veremedi. O kadar ciddi ve kararlıydı ki! Hem inatçı, dobra ve merhametli birine benziyordu en önemlisi ise ayrımcı değildi. Sahi gerçekten böyle biri mıydı Ferhat, yoksa sadece Aynur'a mi bu yüzünü gösteriyordu hiçbir fikri yoktu. Yani kısa sürede onun tanımıyla Ferhat'ı bu şekilde gözlemlemişti. Aynur içinden
"Nerden çıktın karşıma?" diye içinden söylemişti. Kafasını yana çevirdiğinde genç kızın ona baktığını görünce
"Ne oldu?" diye sormadan edemedi Ferhat.
"Hiç yani şey bilmiyorum her neyse ben düzleştiriciyi falan da koyayım hazır sayılır valiz. Makyaj malzemelerimi çantamda zaten!" Genç adam şaşkınlıkla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EHLİBEYT'İN GÜLÜ (Düzenlendi. Kitap Burada Devam Edecek)
ChickLit5 Temmuz 2022 Not: çalıntı veya benzer şeyler olursa işlem başlatılacak Alevi kategorisinde 1. 🏆 Bu kitaba lütfen ön yargilarinizi bir kenara bırakıp öyle okuyunuz amacım kesinlikle ayrımcılık yapmak değildir! Her şey bir düğünde başlamıştı. Kim b...