Çağatay ve Berivan koltuklara oturduğunda, Berivan aniden kalkıp mutfağa gitti. Genç adam genç kızı izlerken Berivan farkında bile değildi. Beş dakika sonra elinde kırmızı şarap ve bardaklarla gelmişti genç kız. Elindekileri masaya koyarak oturduğunda saçlarını geriye attı. Genç kadın şarabı alacağı sırada Çağatay elini tuttu.
''Yapma!'' Elini çekerek
''Bırak! Hiçbir şeyim kalmadı, her şeyimi kaybettim her şeyimi Çağatay canım yanıyor!''
''Ben varım yetmez mi?'' Gülümsedi genç kadın.
''Yeter tabi hayatıma iyiki girdin. Ama işte...'' dediğinde şişeyi tekrar alıp doldurduğu gibi şişeyi eline alarak dikti. Anında ikinci bardağa geçtiğinde
''İkinci abi olarak gördüğüm kişi evleniyor ve ben hiç kimsenin aklına dahi gelmiyorum Çağatay. Çok yalnızım!'' İkinci bardağı dadiktiğinde tekrar doldurmaya başladı.
''Alper, aşık olduğum adam evli ve ben intikamımı herkesten alsam bile çok yalnızım ve mutsuzum.'' diyerek üçüncü bardağıda dikti.
''Yeter Berivan! Daha fazla içme ve kendine gel!'' Berivan kahkaha attığında bardağı genç adama uzattı.
''Hadi sende iç!'' Eline aldığı gibi bırakan genç adamı umursamadan ayağa kalktı genç kız. Düşeceği sırada Çağatay ayağa kalktığı gibi geenç kadının belinden tuttu. Genç adamın önüne dönerek kollarını boynuna sardı.
''Kahramanım kurtardı beni!'' diyerek kahkaha attı.
''Doğru uykuya yaramaz seni!'' Omuz silkerek izin vermedi.
''Çağatay!'' Genç kadının yanağını okşadığında
''Söyle bakalım güzelim.''
''Beni asla bırakma!''
''Seni asla bırakmam!'' dediğinde genç kadının alnından öptü. Berivan güldüğünde
''Ne oldu cimcime?''
''Dudağımdan öpersin sanmıştım.''
''Ayılınca o zaman olur.''
''Ama ben öpmek istiyorum.'' Genç kadını onayını aldığında genç kadını tutkuyla öpmüştü. Nefes nefese kaldıklarında birbirinden ayrıldılar. Çağatay genç kadını kucakladığı gibi odasına götürerek yatağa uzandırdı. Başını genç adamın göğsüne koyarak sıkıca sarıldığında Çağatay'da ondan farksız değildi. Berivan'ın içinde yaşadığı savaştan dolayı iç çekerek ağladığını hissedince yerinden sıçrayarak uyandı. Genç adamın tişörtünü adeta sıkıca tutuyordu. Genç kızın gözyaşlarını usul usul silince alnından öptüğünde Berivan ellerini yavaş yavaş gömlekten bıraktığında sıkıca sarılmıştı genç adama.
Sabaha güneşin ilk ışıklarıyla açan genç kadın Çağatay'ı görünce gülümsedi. Eliyle genç adamın yanağını okşayarak onu izliyordu. Gözlerini açan genç adam ona bakan kadını görünce şaşkınca
'' Günaydın.''dediğinde
''Günaydın. Çağatay seni öpebilir miyim?''
''Yine sarhoş musun?'' Gülerek başını olumsuz anlamda salladı. Tekrar soran genç adamın sorusundan dolayı vazgeçip kalkacağı sırada Çağatay kolundan tuttuğu gibi gibi geri döndürüp genç kadının üzerine çıktığı gibi başından tutup tutkuyla öpmeye başladı. Genç kadın genç adamın saçlarını okşarken ikiside alev alev yanmaya başladı. Üzerrindekileri tamamen çıkarttıklarında Çağatay genç kadını incitmen doya doya öpüyordu.
''Gidelim Berivan!''
''Nereye?'' İkiside nefes alışverişlerini düzene koyarken
''Yurtdışına yemin ederim orada çok daha huzurlu olacaksın.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EHLİBEYT'İN GÜLÜ (Düzenlendi. Kitap Burada Devam Edecek)
Literatura Feminina5 Temmuz 2022 Not: çalıntı veya benzer şeyler olursa işlem başlatılacak Alevi kategorisinde 1. 🏆 Bu kitaba lütfen ön yargilarinizi bir kenara bırakıp öyle okuyunuz amacım kesinlikle ayrımcılık yapmak değildir! Her şey bir düğünde başlamıştı. Kim b...