Şirinin ısrarlı çağırmasıyla Aynur Ferhat'ı öperek gitmişti. Kenara genç kadını çektiğinde üzgün bir ses tonuyla
"Öncelikle başın sağ olsun." Zoraki bir şekilde tebessüm ederek
"Sağ ol. Evet dinliyorum benimle ne konuşacaksın?" Ferhat ikiliye baktığında Şirin gördü. Nereye baktığını merak edince arkasına dönüp Ferhat'a baktığında öfkeyle
"Ne diyeceksen çabuk der misin sevgilim bekliyor?" Şirin öfkeyle üzerine yürüdü.
"Kendine gel!"
"O senin sevgilin değil anladın mı değil?"
Aynur düşeceği sırada Ferhat hızla gelip genç kızın düşmesini engelledi.
"Ferhat götür beni!"
"Senin sevgilin değil!" Ferhat öfkeyle susmasını söyledi. Susturduğunu fark ettiğinde daha çok merak etti. Şirin'e devam etmesi için işaret yaptığında Ferhat'ın öfkeli bakışlarını hissetti Şirin. Umurunda bile değildi. Ferhat onun olmalıydı.
"Bunu öğrenmen lazım Aynur?"
"Neyi?" Şaşkın ve meraklı bakışlarla diyeceği şeyi beklerken kötü bir kâbus olduğunu düşündü ve birden yüreği acıdı Aynur'un
"Şirin sus!" Ferhat'ın önüne geçerek söylemesini istedi.
"Sen uyurken Ferhat benimle birlikte oldu!" Aynur beyninden vurulmuşa döndü. Aynı konu dönüp duruyordu. Gözünden yaş süzüldü genç kızın.
"Sen iyileştiğinde biz nikâhımızı kıyacaktık. Allah belanı versin ki tam nikâh anında denk geldin!" Başını tuttu Aynur! Ferhat'ın onu tutmasına izin vermeden yavaş yavaş yürümeye başladı. Bir yandan kalbini tutuyordu. Şirin'in söylediği cümle beyninde yankı yaparken nefes almaya çalışıyordu. Boğuluyordu. Beynindeki bas bas bağıran ses onun canını yakıyordu. Şirin'in öfkeli sesi biranda
"Gururlu bir kadın olsan burada durmazsın Aynur Yaman! Ferhat Bozbey sen uyurken benimle oldu!" diye öfkeyle söyledi. Aynur merdivenlere zoraki tutundu. Düşeceği sırada Ferhat tutmak isterken öfkeyle
"Dokunma bana!" Elleri titreyerek bağırdı. İlknur sesleri duyunca genç kadının kolundan tutarak yardım edeceği sırada izin vermedi. Ferhat kadar oda hatalıydı. Her şeyi ondan saklamıştı. Bunu bile bile susmuştu.
"Sende dokunma sende yalancısın!" Karnını tutarak odaya girdi. Ferhat öğrendiğini söylediğinde hızla odaya girdi. Aynur gözyaşı içinde valizini toplamaya başladı.
"Aynur vallahi Ferhat dedi ben ona doğru zamanda söyleyeceğim diye!"
"Beni aptal yerine koydunuz." Eşyalarını yerleştirmeye devam ederken bir yandan konuşuyordu.
"Çocuğunu yeni öğrenmişken bunu nasıl söyleyebilirdim ne olur affet!" İlknur'a sarıldığında hıçkırarak ağlamaya başladı.
"Beni aldatmış."
"O yapmadı."
"Nikâh kıymak üzereymiş suçu olmasa zaten yapmaz!" dediğinde İlknur'a tekrar dönerek
"Hadi eşyalarını topla eski yaşantımıza geri dönüyoruz." demesiyle onaylayarak gidip valizini hazırlamaya başladı. Aynur valiz işini hallettiğinde üzerini değiştirmeye gerek bulmadı. Montunu aldı. Havanın serinliği onu üşütmüştü. Valizi güçlükle merdivenlerden indirmeye başladı. Son merdivende valizi bırakıp karnını tuttu. Ferhat bunu gördüğünde
"Gidemezsin beni dinle!" Sinan Bey ve Selin Hanım sesi duyduğunda ne olduğunu sorsa da şirin anlattı.
"Çekil önümden seni dinlemek istemiyorum!" Hemen kenara geçtiğinde Ferhat'ta yolu kapattı. Sağa sol derken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EHLİBEYT'İN GÜLÜ (Düzenlendi. Kitap Burada Devam Edecek)
Chick-Lit5 Temmuz 2022 Not: çalıntı veya benzer şeyler olursa işlem başlatılacak Alevi kategorisinde 1. 🏆 Bu kitaba lütfen ön yargilarinizi bir kenara bırakıp öyle okuyunuz amacım kesinlikle ayrımcılık yapmak değildir! Her şey bir düğünde başlamıştı. Kim b...