22

387 30 40
                                    

Pınar saçlarını maşa yaptıktan sonra üzerine mavi pantolon ve ince askılı siyah bluzunu giydi. Hemen ardından çantasını ve ayakkabılarını giyip çıktı. Bülent'le buluşacakları kafeye bir saate geldiğinde siyah pantolon ve Gri tişörtüyle genç adam karşısındaydı, hemen ardından yanına gittiğinde Elele tutup hemen geri bırakıp oturdular.

"Teşekkür ederim abime söylemedin." Gülümseyerek

"Canının istediği bir şey varsa söyleyelim." Olumsuz anlamda başını sallayarak teşekkür etti.

"Sana bunu söylemek istemezdim. Çaresizim hemde çok ama bebeği aldırmak..." Genç adam iç çekti.

"En doğrusu bu olsa bile sana hediye olarak verilen bir cana kıymak içini rahat edecek mi?"

Hediye olarak verilen bir can mı? Gülmek istedi sadece o gecenin lanetiydi! Etmeyecekti nasıl etsin ki? Oda bir candı sonuçta!

"Ne yapabilirim ki? Başka çarem yok!"

"Bebeğin babasına söyledin mi?" Olumsuz anlamda başını salladı.

"Beni bir hiç olarak gören bir adam çocuğuna nasıl babalık yapar ki? Üstelik o adamı sadece bir kaç kere gördüm." Bülent genç kızın gözyaşını sildiğinde

"Ara bakalım ne diyecek benim yanımda ara ama tamam mı?"

"Ama..."

"Aramalısın!" Derin bir iç çekerek korkuyla telefonunu aldı. Titreyen ellerle arayacakken Bülent elini tutarak gözlerinin içine baktı.

"Sakin ol ben yanındayım güzelim." Genç adamın güven veren sesi hoşuna gitmişti. Onayladı genc kız.

Telefonla genç adamı aradığında sinirli sesini duydu.

"Beni bir daha arama demedim mi sana?"

"Oğuz sana söylemem gereken önemli bir şey var!"

"Çabuk söyle ne diyeceksen?"

"Ben hamileyim Oğuz!" Genç adam duyduğu şeyle sinirden delirecekti.

"O bebeği hemen aldır!" diyerek öfkeyle kapattı. Genç adamın adını zikrederken sinirden masaya koydu elleri titremeye başladı. Bülent genç kızın elini tutarak

"Pınar sakin ol ve gözlerime bak!"

"Pınar kendine gel!" diye tekrarladı sinir krizi geçiriyordu adeta! Kendine güçlükle gelince Bülent'e baktı.

"Ben ben ne yapacağım?"

"Şşt sakin ol! Evlen benimle Pınar!" Genç kız şaşkınlıkla genç adama baktı.

"Ne?" Çığlık atmamak için kendini zor tuttu.

"Duydun evlen benimle! Seni zor durumda bırakmam, çocuğuna babalık yaparım." Olumsuz anlamda başını salladı.

"Olmaz yapamam, hem abimle aran bozulur!" Ellerini tutarak

"Saçmalama seni zor durumda bırakmam, küçücük bebeği aldırmayı düşünsen bile sen bunu yapamazsın sen bir cana kıyamazsın seni çok iyi tanıyorum Pınar."

"Ama ama mesleğim ailem onlara nasıl açıklayacağım!" Genç adam iç çekti.

"Mesleğini yapacaksın merak etme buna kesinlikle karşı çıkmam, sen onları bana bırak!" Pınar elini çekti korkuyla

"Ama senin sevdiğin yok mu? Yazık olur o kıza!" Aynur aklına geldi biranda söylediği söz

"Ferhat'ın en yakın arkadaşı benimde yakın arkadaşım sayılır." diye, derin bir iç çekip olumsuz anlamda başını sallayarak

EHLİBEYT'İN GÜLÜ (Düzenlendi. Kitap Burada Devam Edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin