EHLİBEYT'İN GÜLÜ (Düzenlendi. Kitap Burada Devam Edecek)

38

Destan ve İlknur hastaneye geldiğinde bu sefer Ferhat'ın yakasına yapışan Destan olmuştu. Öfkeyle genç adama

"Senin yüzünden bizim kardeşimiz komada hepsi senin yüzünden!" Ferhat üzgünce yere yıkıldı adeta hem çocuğu için hem de sevdiği kadın için ağlıyordu. Yıkılmıştı genç adam. Bülent Sinan Beye geleceklerini söylediğinde yaşlı adam durumu söyledi. Bülent durumu öğrenir öğrenmez şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırdı.

Pınar korkuyla genç adama

"Hayatım neler oluyor?"

"A_a_aynur ko_komada!" Genç kız ne diye çığlık attı. Hepsi hastaneye gitmek için evden çıkıp arabaya bindiler.

&

Pınar karnını tuttuğunda Bülent bu durumdan etkilenip korkuyla genç kadına 'iyi misin?" Diye sormuştu. Genç kız evet anlamında başını sallasa da Bülent ikna olmayıp genç kadını kadın doğum doktoruna gösterdi.

"Bülent iyim panik yapma eşim." Doktorda genç kadını onaylayarak

"Eşiniz ve bebeğinizin durumu gayet iyi hiç merak etmeyin." dediğinde Bülent'in içine su serpildi. Sevdiği kadına sıkıca sarıldı. Boynundan öptü.

"Galiba böyle şeylerden çabuk etkileniyorum o yüzden sana bir şey olsun istemiyorum."

"Merak etme bize bir şey olmayacak." Ferhat Aynur'un odasına girdiğinde gözyaşını siliyordu. Sandalyeyi çekerek genç kadının yanına oturdu. Elini tuttu. Gözyaşları içinde elini öpüyordu.

"Aynur'um, Ehlibeyt 'in gülü! Seni çok seviyorum hadi uyan ne olur bu berbat bir şaka olsun. Beni üzmek için bunu yaptığını söylesen olmaz mı? Beni sensiz geçen her gün için cehennemi yaşattırma ne olur.

Seni evime götüreceğim orada daha rahat uyursun hatta kendi yatağımda uyuduğunda belki bir mucize olur ne dersin?" Genç adamın acı içinde yandığını herkes görüyordu. Şirin merakla Selma hanımı aradığında durumu öğrenince göbek atmamak için kendini zor tutsa da üzüldüğünü ifade etti. Telefonu kapatıp

"Ferhat sadece benim Aynur! İnşallah o sedyede uyanamazsın!" Ferhat genç kadının yanından ayrılmak istemiyordu. Hemşire tekrar uyardığında genç kadının saçlarını düzelterek alnından öptü. Yüzünü okşayarak

"Merak etme sevgilim yine geleceğim." diyerek bu sefer yanağından öptü çıkacağı sırada gözyaşını sildi. Diğerleri de genç kadınla konuşmuştu. Sinan Ağa ve Selin Hanım

"Hadi oğlum gidelim."

"Siz gidin ben burada Aynur'un uyanmasını bekleyeceğim. Beraber evimize geleceğiz! İnanıyorum uyanacak. Bülent hadi sende Pınarı götür perişan oldu." Genç adamı ilk başta dinlemeselerde isyanıyla kabul ettiler. Hazar Ağa ve kızları da zoraki ikna etmişti. Lakin Hazar Ağa gitmemişti. Camdan genç kadını izliyordu Ferhat. Uyanması için dualar ediyordu.

"Torunumun peşini bırak artık Ferhat Ağa! Senin yüzünden bu halde!" Genç adam gözyaşını silerek

"Biz sadece birbirimizi seviyoruz Hazar Ağa biz bir olmasak nefes alamayız sizde bunu anlayın artık!"

&

Sevdiği kadın ellerinin arasında kayıp gidiyordu Ferhat'ın yüreği bertaraftı. Karanlık onu bir nevi içine hapsetmişti. Kesinlikle onu evine götürecekti. Sağlıklı bir şekilde uyumasını sağlayıp beslenecekti. Evi aradı genç adam. Evin yardımcısına

"Aynur'a bir oda hazırlayın geniş ferah bir oda olsun tedavisi evde devam edilecek!" diyerek kapandığında herkes iş başına geçmişti. Konaktaki hareketliliği fark eden Selin Hanım