Selamlar canlar! Umarım bölümü beğenirsiniz...
Kitaplarımda reklam yapmak yasaktır!
Ormanda sabırsızca yürürken peşimden gelen kargalara göz ucuyla baktım. Her biri saldırıya hazır gibiydi. Ben onlara bakarken aniden ileri doğru kanat çırptılar ve büyük bir hızla uçtular. Bakışlarımı önüme çevirdiğim gibi siyah kanatlar arasında onu gördüm.
Azrail'i andıran görüntüsü ile insanım tüylerini diken diken edecek o canavara. Sanki ben orada değilmişim gibi çevresindeki kargalara çatık kaşlarıyla bakıyordu.
———————
Kan ter içinde açtım gözlerimi. Gördüğüm rüyanın etkisi ile görüşüm heyecan ve tedirginlik ile inip kalkarken sakinleşmeye çalıştım.
Ya bu bir sanrıysa? Bunlar gerçekleşecek şeyler mi? Yada gerçekleşmiş? Gördüğüm yüzü unutmamak için ilk gördüğüm kağıt ve kalemi aldım. Zihnimde kaldığı kadarıyla çizmeye çalıştım o canavarı. Hem korkutucu hem de merak uyandırıcı bir tipi vardı. Daha önce böyle bir şey görmemiştim!
(Çizim şahsıma aittir lütfen kullanmak isteyen izin alsın)
Elimdeki çizime kaşlarımı çatarak baktım. Jessica'ların peşine olduğu şey bu muydu yani? En önemli soru ise şu, bu canavar hepimizden ne istiyor?
——————————————-
Çantamı masadan aldım ve sınıftan çıkanlara baktım. Her zamanki gibi insanların garip ve iğneleyici bakışları üstümdeydi. Peki umrumda mı? Tabii hayır, onların düşünceleri benim için önemli değil.
Jessica, Alfred ve Colin'in sınıf kapısının orada beni beklemesi ile istemsizce gülümsedim. Hiç beklemediğim anlarda bana kendilerini hatırlatıyorlardı. Ama birilerine güvenebilmek gerçekten iyi hissettiriyor. Sanki özgürmüşsün gibi, ruhunu kapattığın kafesin kapağını açmışlar gibi.
Çantamı koluma taktım ve yanlarına gittim. Colin hazır olduğumu anlayınca ilk adımı attı ve sınıftan çıktı, bizde hemen onun ardından çıktık. Diğerleri beni onların yanında gördükleri her an fısıldaşmaya başlıyorlardı. Ne dediklerini biliyordum ama umrumda değil. Artık onların düşüncelerini değil arkadaşlarımın düşüncelerini umursayacağım. Çünkü benİm için bir anlam ifade etmediklerini fark ettim. Yıllarca boşuma soyutlamışım kendimi bu dünyadan.
Okuldan çıkmamız ile gözlerim onula buluştu. İlk günkü gibi çarptı kalbim. Tuhaf ama hoş bir hisle doldu ruhum. Serbest kalan o kuş kanatlandı aniden.
Biz yavaş yavaş ona adımlardan o bakışları ile süzdü her birimizi, iyi olduğumuzdan emin olmak ister gibi. Sanırım teyzeme saldıran o şeyin bize zarar vermesinden korkuyordu. Sahi onu tanıyorlardı.
"Selam" diyerek söze girdim.
Derek bakışlarını bana sabitledi ve bir süre yüzümü süzdü.
Başıyla selam vermekle yetindi. Tam Colin ağzını açmıştı ki konunun değişmesini istemediğim için ben konuştum.
"O canavar hakkında bir şey bulabildiniz mi?"
Colin açık ağzımı kapattı ve Derek'e baktı. Gerçekten önemli konularda cevabı Derek'e paslıyorlar. Sanki kendileri bir şey söylese yalan olacakmış gibi, doğru kararları sadece Derek verebilecekmiş gibi. Belkide grubun en büyüğü olduğu içindir.
"Henüz bir şey yok. Sen eve geç bir şey olursa haber veririz biz sana"
Alayla güldüm. Tabi tabi, sen bu işe karışma demiyor da
"Kendi işimi neden size bırakayım ki?"
Alaylı sesim ile Alfred kaşlarını çattı. Jessica ise ortamı yumuşatmak için söze atıldı
"Derek öyle demek istemedi"
Sanırım Jessica dediğimi bir saldırı veya inkar olarak algılamıştı, ama bunu onun için söylememiştim. Yine de çok takmadım ve Derek'e gülümsedim.
"Ormanda dolaşmamalısın Nova. Görmek istemeyeceğin şeyler görebilirsin"
Derek'in sözleri ile gülüşüm soldu. Onu kurt formlarında görmemi istemiyordu, ve öğrenmemi istemiyor. İstemsizce Jessica'ya baktım. Bildiğimi biliyordu ve görsem de saklayacağımı anlamıştı.
"İstersen sana eşlik edebilirim"
Jessica'nın teklifi ile istemsizce kıkırdadım. Açıkçası onun kurt formunu görmek isterdim. Acaba nasıldır? Başımı aşağı yukarı sallayarak onu onayladım. Derek ise derin bir nefes verdi ve arkasını döndü. Sanırım Jessica'nın ona sormamış olması hoşuna gitmemişti.
————————
Sırt çantamın içine çakılardan bir kaç tane koydum ve derin bir nefes bıraktım. Kargalardan haber gelmişti. Kapşonlu çok uzun bir şey görmüşlerdi, ama hemen ortadan kaybolmuştu. Büyük ihtimalle gölgeler arasında saklanıyordu neyse ki bu benim için bir problem teşkil etmiyor, kargalar sayesinde geceleri net görebiliyorum. Tam evin kapısından çıkacakken teyzemin sesi doldu zihnimde
'Nova'
Şokla gözlerimi büyüttüm. Teyzemin güçleri mi var? Nasıl zihnime erişebildi? Giydiğim ayakkabıları hızla çıkardım ve odasına koştum. Kapıyı büyük bir hızla açmıştım ama odası bomboştu.
"Teyze?!"
Ona seslensem dahi ses gelmeyince telaşla odayı kontrol ettim. Yaralı bir şekilde nereye gitmiş olabilir ki!! Gözlerimi kapattım ve onu hissetmeye veya kalp atışını duymaya çalıştım. Ama hiç biri yoktu!
'Endişelenme, ben güvendeyim. Sadece sana bazı şeyleri açıklamam gerek...'
Eğer hatam olduysa uyarırsanız sevinirim. Sonraki bölümde veya bir sonraki kitabımda görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Islık -Ara Verildi-
FantasyNova yanlış insanlara güvenmenin acısını çekerken, her bir yanlışta doğruya daha çok yaklaştığının farkında değildi. O bir zamanlar herkesin hor gördüğü, kargalarla konuşan tuhaf kızdı. Şimdi ise krallıklar arasındaki barışı sağlayacak ve dünyalar a...