Bütün vücudum titriyordu. Bakışlarım kenetlenmiş olduğu duvardan yavaşça ellerime doğru kaydı. İki elle sıkıca tuttuğum silahtan hafif bir duman çıkıyordu. Kulaklarım hala çınlamaya devam ediyordu, sanırım bu ses uzun süre hafızamdan silinmeyecekti. Titreyen ellerimi yavaşça indirdiğimde gözlerim bu sefer yere kaydı. İlk defa bu kadar kan görmeme rağmen kaçmaya tenezzül etmedim. Sadece boş boş, uzun süre baktım yere. Bütün zemin kırmızıya boyanmıştı sanki. Titreyen ayaklarım daha fazla dayanamayınca yere çöktüm. Yüzümdeki asla hüzün değildi, sadece korkuydu. Tek bir göz yaşı dahi dökmedim o gece. Korkuyordum ama mutluydum. İlk birkaç şoku atlatıp biraz daha kendime geldiğimde silahı alıp güzelce sildim ve ellerimi yıkadım, ardından sessizce evden çıktım. Nereye gideceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu ama artık huzurluydum. İyi ki öldün baba. İyi ki o gün seni öldürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısa Hikayeler
Short StoryKendi yazdığım kısa kurgu hikayeler. Gerisini kendiniz hayal etmeniz gerekebilir. Kelimelerde kendinizi bulacağınız, satırların arasında dalıp gideceğiniz bir okumaya hazır olun. Tarzım biraz farklı etkilenecek olanların okumaması rica olunur. Kısa...