Gözlerindeki eller geri çekilince kafasını arkaya çevirdi görmeyi umduğu ormanıyla karşılaşmak için. Yüzündeki saf gülümsemeyle arkasındaki zümrüt yeşili gözlerin sahibine bakıyordu şimdi. Karşısındaki adamın gülümsemesi içini ısıtırken o gözler için ölümü bile göze alabileceğini düşünüyordu. İçini ısıtan bedene hiç bırakmayacakmış gibi sarıldığında ondan da aynı karşılığı almıştı. Birkaç adım uzaklaşıp ellerini arkasında bağladığında ışıl ışıl gözlerden ayırmamıştı bakışlarını. Rüzgar esiyordu ve saçları doğa ananın nefesiyle ahenk içinde dans ediyordu havada. Yüksek ağaçların içinden yine de yüzlerine vurmayı başaran sıcacık ilkbahar güneşi içlerini ısıtıyordu. Ve onlar sadece gözleriyle konuşuyordu. Uçsuz bucaksız bir orman ve derin bir okyanus ile. Birbirlerinin sahip olduğu tek ve son şey olacakları için yemin etmişlerdi. O gözler sonsuza dek burada birbirine bakabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısa Hikayeler
Short StoryKendi yazdığım kısa kurgu hikayeler. Gerisini kendiniz hayal etmeniz gerekebilir. Kelimelerde kendinizi bulacağınız, satırların arasında dalıp gideceğiniz bir okumaya hazır olun. Tarzım biraz farklı etkilenecek olanların okumaması rica olunur. Kısa...