Yine geç saatlerde eve dönmüştüm. Balkondan atılan birkaç bakış eşliğinde apartmana girdim. Binadaki çoğu komşumun bu kadar geç gelmem nedeniyle hakkımda kötü şeyler konuştuğunu biliyordum. Ama onların bilmediği şey 4'e kadar okulda kalıp, 8'a kadar dershaneye gidip, 11'e kadar da kütüphanede ders çalıştığımdı. Basit bir üniversite öğrencisiydim işte, başka ne işim olabilirdi ki? Aptal düşünceler arasında daireme gelmiştim. Çantamdan anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım ve karanlık, küçük eve girdim. Elim elektrik düğmesine dokunduğunda ışığın yanmaması ile kapıya sıkıştırılmış faturalara kaydı gözüm. Evet, elektrik faturasını ödemediğimden elektrikler kesilmişti. Çantamı kapının yanına fırlatıp telefonumun fenerini açtım ve mutfağa yöneldim. Dün gece buzdolabına koyduğum ama dolap çalışmadığından muhtemelen pek soğuk olmayan ufak pastayı dışarı çıkardım. Masaya koyup çekmeceden 21 tane mum ve çakmak ile bir çatal aldım. 21 mumun hepsini pastaya saplayıp çakmak ile yaktım. Bir süre pastayla öylece bakıştım, sonra gözüm telefonun saatine gitti.23.57...
23.58...
23.59...
00.00.
"İyi ki doğdun, ben."
Mumları üflemem ile oda karanlığa gömüldü. Çatalı elime alıp pencereden vuran sokak lambası ışığı eşliğinde pastamı yedim. Bitince çatalı lavabonun içine fırlatıp yine telefonun feneri ile odama gittim. Üstümdeki eşyaları çıkarıp sandalyeye attım ve pijamalarımı giyip yatağıma yattım.
"Mükemmel doğum günüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısa Hikayeler
Historia CortaKendi yazdığım kısa kurgu hikayeler. Gerisini kendiniz hayal etmeniz gerekebilir. Kelimelerde kendinizi bulacağınız, satırların arasında dalıp gideceğiniz bir okumaya hazır olun. Tarzım biraz farklı etkilenecek olanların okumaması rica olunur. Kısa...