Bir de böyle dinle.

89 36 120
                                    


Suyun Altında Çığlık bölümünün devamıdır.


Uzaktan onu izliyordum. Bütün davranışları gözüme batıyordu artık, sinirlerimi bozmak için proglamlanmış gibiydi sanki. Sabahın bu saatinde yine otelin havuzunda inmişti. Birkaç haftadır burada kalıyordu ve ben de onu takip ediyordum. Aklıma gelen düşüncelerin yüzeye çıkardığı nefretimle sıktım yumruğumu. Yaşamayı hak etmiyordu, hala nefes alması çok batıyordu bana. Sakinleşmek için gözlerimi kapattım ve başımı ovaladım ama düşünceler zihnime akın ettikçe daha da sinirleniyordum.

Gözlerimi tekrar açtığımda havuzda yüzerken gördüm onu, bu tek fırsatım olabilirdi. Etrafa baktım, bu saatte buralarda uyanık kimse olmazdı zaten. İçimdeki bir ses benimle kavga ediyordu, hala izlerken ona karşı çıktım bir süre. Havuzun kenarına çıkmış oturuyordu şimdi. Kafamdaki sesi susturdum. Sessizce gizlendiğim yerden yanına gittim. Havuzu izlerken beni fark etmemiş olmalıydı. O an hiçbir şey düşünmeden beynimin "YAP!" diye bağırdığı şeyi yaptım. Onu suya ittirdim. Ardından kendim de yanına atladım. Ne olduğunu anlamamış çırpınıyordu yüzeye çıkmak için. Kollarından yakaladım ve suya geri çektim. Kendim yüzeye çıkınca hala çırpınan kadını suyun içinden çıkarmaya niyetli değildim. O çıkmaya çabaladıkça tekrar ittiriyordum benden kuvvetsiz olan bedenini.

Nefesinin tükendiğini biliyordum, saniyeler kalmıştı belki katil olmama. Elleri kurtulma umuduyla hareket ederken vücuduma çarpıyordu hala son çabalarla. Son nefesini çok yanlış bir şekilde sarf etti; çığlık attı suyun altında, yüzeye çıkan baloncuklar arasında. Hareketleri yavaşlamaya başladığında sona geldiğimizi biliyordum, ikimiz için de. Son enerjisi tükenirken ay tenli vucüdü dibe gömülüyordu yavaşça. Son bir hamleyle onu ittirdim tamamen aşağıya.

Dışarı çektim kendimi, oturup öylece izledim son bir kez ölü bedenini. Titreyen bacaklarımda biraz güç bulduğumda kalktım ayağa. Biraz da ayakta izledim havuzun yüzeyinde asılı duran bedenini. Hak etmiştin. Hak etmiştin diyordu beynim. Hak ettiğini haykırıyordu bütün kafamın duvarlarında yankılanırcasına. Sonra kalbim giriyordu araya. Ama sesi çıkmıyordu onun. Ne yaptığımın farkına yeni varmıştım sanki. Beynimin sesi yavaşça azalırken içimde koca bir sessizlikle bıraktı beni. Pişman olamazdım, geri dönemezdim, değiştiremezdim az önce olanları. Olmuştu işte, şimdi üzülmenin faydası olmazdı. Kafamdakiler biraz daha netleşince koşarak uzaklaştım oradan.

Bir daha yaklaşmadım asla. Ne denize, ne havuza, ne suya.

Kısa HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin