*9. BÖLÜM*

38 13 0
                                    




Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar...





Sabah sorunsuz bir şekilde uyandım. Bugün ayrı bir enerjiktim. Kalkıp ilk önce perdemi açıp sonra da penceremi açtım ve derin bir nefes aldım bugünün çok güzel geçmesi dileği ile.

Sonra yatağımı topladım ve içimden geldiği için bakım yapmaya karar verdim ya da Selin'in aldırdığı şeyler ziyan olmasın diye. Bakımım bittikten sonra geceliklerimi değiştirmeden aşağıya indim. Ev halkından ses seda yoktu. Buzdolabını açıp birkaç kahvaltı malzemesi çıkartıp masaya yerleştirdim. Bugünkü omlet biraz farklı olsun diye içine kaşar ve domates de koymuştum. Çayları bardaklara doldururken ev ahalisi kalkmıştı.

"Oh mis gibi kokuyor." dedi babam bir eli göbeğinde mutfağa girerken.

"Bugün okul yok muydu ya?" diye sordu annem. Anneme kostüm partisinden bahsetmeyi unutmuştum. Herkes masaya oturduktan sonra anlattım anneme. Anlattıktan sonra yemek yemeye devam ederken bir boşluk hissettim. Abim evde değildi.

"Anne, abim nerede?" dedim çayımı yudumlarken. Çay da çok güzel olmuştu gerçekten. Becerikli kızdım ya.

"Bir arkadaşı buraya taşınmış. Heh hatta karşı komşunun oğlu. Abinin arkadaşıymış işte. Onunla buluşmaya gitmiş." İçtiğim çay boğazımda kalırken öksürmeye başladım. Babam da sırtıma vuruyordu. "Helal kızım helal." 

Öksürüğüm geçtiğinde babamı durdurdum yoksa kaburgalarımdan bir tanesi kırılabilirdi. "O çocuk aynı zamanda benim sınıf arkadaşım." Bu bilgiyi verdikten sonra annem Barış'ın yedi sülalesine kadar sorgulamaya başladı. Hatta annem sorularına devam ederken babam gitmişti ama farketmemişti. Ben de saatime baktıktan sonra kendimi sıkıştırmamak için hazırlanmak amacıyla kalktım.

"Anne ben şimdi hazırlanmaya başlayayım. Sonra sorguya devam edersin." Hemen kalkıp yukarı çıkacakken zil çaldı.

"Begüm kapıyı aç da öyle çık odana." diye seslendi annem arkamdan.

Kapıyı açınca karşılaştığım manzara beni şaşırtmamıştı. Abimle Selin gelmişti. Abim hemen içeri girerken Selin'in elinde poşetler vardı. Poşetleri elinden aldım. Makyajsızdı şuan ve mavi gözleri turuncu saçlarına böyle daha çok yakışıyordu. Gerçi yaptığı makyajlar hep düğüne gidiyormuş gibi değildi ama olsun.

Selin annemle selamlaştıktan sonra odama çıktık. Kutumu çalışma masasının üzerine koymuştum. Selin hemen kutuyu açıp elbiseye baktı.

"Kızım inanamıyorum. Bu çok güzel." dedi bir eli de ağzındayken. "Barış nereden bulmuş bunu?"

"Bilmem."

"Neyse neyse. Hemen makyaj çalışmalarıma başlıyorum ben." deyip yukarı çıkarttığım poşetlerden bir tanesinin içinden bir sürü makyaj malzemesi çıkarttı. "İstersen sana da bu sihirli ellerimle makyaj yapabilirim." dedi parmaklarını oynatarak.

"Tamam yaparsın ama önce elbisemizi giyelim." dedim. Makyajlı halimizle nasıl elbise giyeceksek sanki.

Masamın üstündeki kutumu aldım ve elbiseyi içinden çıkarıp giymeye başladım. Selin siyah bir tişörtün altına kırmızı tütülü etek giymişti. Eteğin üstünde yuvarlak beyaz kumaşlar dikiliydi ve eteğin altına da siyah çorap giymişti. Tatlı olmuştu.

Aynadan kendime baktığımda makyajsız bile çok güzel olmuştum. Selin önce kendisine makyaj yapmaya başlamıştı. Yüz makyajını bitirip rimel, eyeliner ve kırmızı ruj sürdükten sonra sabitleyici sıkıp başına da  Mini Mause tacını taktıktan sonra sanırım hazırdı.

KALBİN BENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin