İyi okumalaaarr. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınn.
Yatağıma sırtımı dayayıp dizlerimi kendime çekmiş, bu gece yaşanılanları zihnimde tekrar tekrar canlandırıyordum. Çünkü Barış bugün o kadar mutlu etmişti ki beni, zihnime kazınsın istiyordum. Hiç çıkmasın istiyordum. Hiç.
Yaptığı şeyler o kadar ama o kadar mutlu etmişti ki beni. Şükretmekten başka ne diyebilirdim, bilmiyordum.
Yüzümde bir sırıtış varken yatağımdan kalktım ve üstüme pijama takımımı giydim. Sonra da makyajımı çıkarıp yüzümü sabunla yıkadım ve nemlendirici sürdüm. Tam lambamı kapatıp yatağıma yatmışken telefonuma mesaj gelmişti.
Gördüm şimdi lambayı kapattığını, iyi geceler bitanem.
Mesajla birlikte anından yataktan fırladım ve balkona çıktım. Tam da beklediğim gibi camdan bana bakıyordu.
Sen beni mi gözetliyorsun???
Çok ayıp, çok.
Uyuyacaktım şimdi zaten. Öyle bir gözüm takılmış ne yapayım yani.
Gözün takılmış?
Hadi içeri gir üşüyorsun.
Tamam. İyi geceler.
İyi geceler.
Barış'a baktığımda elimin parmak uçlarını öptüm ve ona üfledim. İlk önce hafiften güldükten sonra mesaj yazmaya başladı.
Gerçeği olsa daha iyiydi de neyse.
Utandığımda hiçbir şey yapmayıp içeri geçtim. Telefonu kapatıp komodinimin üstüne koydum ve yatağa girdim.
Çok güzel bir gün geçirdiğim için tekrar ve tekrar şükrettim ve uykuya daldım.
...
Uyanır uyanmaz elimi yüzümü yıkamıştım. Formamı da giydikten sonra saçımı başımı düzelttim. Makyaj masama yöneldiğimde biraz rimel biraz parlatıcı sürdükten sonra aşağıya indim. Zaten kahvaltı yapacağım için ruj sürmedim.
Aşağıya indiğimde kapının önünde bavullar vardı. Evet bugün kızlar gidiyordu.
Annemler güzel bir sofra hazırlamıştı. Kızlarla birlikte oturduğumuzda kahvaltımızı yapmaya başladık.
"Keşke kalsaydınız biraz daha kızlar." dedi annem.
"Evet ya." diye destek çıktım anneme.
"Yeter bu kadarlık ya. Zaten yazın yine geliriz. Senin de o zaman şu sınav senen bitmiş oluyor." dedi Sinem.
"Sınav dedin de aklıma geldi. Denemem var bugün." dedim üzülerek. Bugün hüzün günüydü arkadaşlar.
"O zaman yemeğini ye de zihnin açılsın." dedi annem ve önüme peynir koydu biraz daha.
"Of anne of." dedim ve gülerek ağzıma bir peynir attım.
Bol sohbetli bir kahvaltı geçirdikten sonra dişlerimi fırçaladım ve kızların yanına gittim. Hepsine teker teker sarıldım.
"Sizi çok seviyorum." dedim ve çantamı taktım.
"Ay alt tarafı İstanbul'a geri dönüyoruz." dedi Sinem. Vedalardan pek hoşlanmıyordu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİN BENİM
Genç KurguBu bir kızın ve arkadaşlarının eğlence, hüzün, mutluluk, ağlama, gülme ile dolu hikâyesi... "Sanki ne zaman görüşmeyelim desem daha çok çekiliyorduk birbirimize." ...