*18. BÖLÜM*

44 10 0
                                    



Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın... Keyifli okumalar...

Eve geldiğimde kalbim yerinden çıkacak gibiydi.

Ben ne yaşamıştım az önce?

Benim saçlarımı okşamıştı, güzel kokuyor demişti. Ben kafamı onun omzuna koymuştum o ise elini belime. Karşımızda ise Bodrum.

Buna kalp dayanır mıydı?

Mutfağa gidip kurabiye kabımı tezgahın üzerine bıraktım. Barış zaten kırıntısını bile bırakmamıştı kurabiyenin. Mutfaktan çıktıktan sonra ev ahalisinin yanına yani salona girdim. Konuştukları konu tam da yılbaşıydı.

"Bilmem ki ne yaparız?" diyordu annem ben bir koltuğa otururken.

"Valla ben sizi bilmem ama benim bir planım var." dediğimde tüm gözler üstümdeydi.

"Neymiş planın?" diye sordu abim direkt.

"Bizimkilerle birlikte kar tatili yapmak istiyoruz." dediğimde izin işini de aradan çıkartıyordum.

"Nereye gidiyormuşşunuz peki?" diye sordu babam bu sefer.

"Daha tam karar veremedik ama bize en yakın yer Bursa var." dedim. "Gidebilir miyim bu yılbaşı?" dediğimde babamdan önce abim atlamıştı bile.

"Hayır, gidemezsin." demişti.

"Niyeymiş o?" diye sordum ben de hemen.

"Oğlum karışmasana kıza." dedi annem de beni savunup.

"E ben evde tek başıma ne yapacağım?" diye sordu.

"Eğer kız kardeşin isterse birlikte gidin." dediğinde babam abimle hemen göz göze geldik.

"İster ister. Hem ben ona sahip çıkarım orada. Tek başına kaybolur o." dediğinde sözünü kestim.

"Çocuk muyum be ben?" diye atarlandım hemen.

Aslında abimin gelmesi benim için çok bir şey farkettirmezdi. Gelse en fazla beni karlarda boğardı şaka yapacağım diye.

"Neyse, gel bari bizimle." dedim ve ayaklandım. "Ben odama çıkıyorum ahali." deyip annemi babamı öpüp odama çıkarken abim de arkamdan geliyordu.

Odama gireceğim sırada o da benimle odama girdi ve bana bir şey söylemek istediğini kıpır kıpır davrandığından anladım. "Efendim abiciğim."

Yatağımda sırtını başlığa dayayıp ayaklarını da uzattı. "Cansu da gelsin." dedi bana bir kedi gibi.

"Gelsin abi o da gelsin." dedim sanki başka çarem varmış gibi. "Umarım birazdan annemle babam da gelsin diye tutturmazsın."

"Yok, yok. Merak etme. Neyse ben gidip yatacağım." deyip ayağa kalktı ve ben gardırobumdan geceliklerimi ararken lambayı söndürüp kapıyı da açık bırakıp odadan çıktı.

"Abi." diye seslendim arkasından. "Gelip şu lambayı aç ve kapıyı kapat."

Tekrardan kapının eşiğine kadar gelip lambayı açtı ve geri kapatıp odasına girdi bu sefer.

"Bıktım senden, yeter ya." dedim ve lambayı açıp kapımı da kapattım. İnsanın abisi olması bir yandan da büyük dertti gerçekten.

Geceliklerimi giydikten sonra makyaj masamın önüne geçmiş saçımı tarıyordum. Aklımda dolanan ise Barış'tı. Hala parmaklarının sıcaklığı tenimde gibiydi. Hele o cümlesi.

Çok da güzel kokuyormuş saçların.

Hayal dünyamdan çıkıp ana döndüğümde aynadaki simamla karşılaşmıştım ve sırıtıyordum. Aniden sırıtmam geçti. Niye sırıtıyordum mal gibi? Sırıtamazdım.

KALBİN BENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin