01. When I Saw You

17K 291 155
                                    

Londrada genelin aksine güneşli bir gündü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Londrada genelin aksine güneşli bir gündü. İnsanlar güzel havayı fırsat bilip kendilerini sokağa atmışlardı. Caddeler oldukça kalabalıktı. Kaldırımlarda birbirine çarparak yürüyen insanlar bugün telaşsızdı. Günlerden pazardı. Kilise merasiminden sonra alışveriş yapmaya, yemek yemeye, çay içmeye gelen insanlar dar sokakları doldurmuştu. Kalabalıktan hoşlanmayanlar için iyi bir gün değildi. Bunlardan biri de Cherrydi.
Kolunda sallanan bez çantasının saplarına sımsıkı sarılmış insanlardan izin isteyerek kaldırımda yürümeye çalışıyordu. Cherry üstelik yavaş yürüyen insanlardan da değildi. O yüzden bu gün onun için tam bir işkenceydi.

Sonunda The Wiener Library yazısını görünce rahat bir nefes verdi ve kütüphanenin geniş kapısından içeri girdi.

Evine en yakın kütüphane burasıydı. Sırf bu yüzden bu kalabalık günde metro kullanmak zorunda kalmıştı.
Sızlanmayı bırakıp ihtiyacı olan bir kaç kitaba bakındı. Üniversite son sınıf için lazım bir kaç kitabı almaya gelmişti. İkinci dönem yeni başlamıştı. Cherry derslerini seçmişti. Ama okulun ilk haftası okulu ekmeye karar vermişti. Okulda oldukça başarılıydı. Şu an da bölüm ikincisiydi. Çoğu son sınıf dersi önceden üstten almış, bu dönem için sadece üç ders bırakmıştı.

Okul ve işi aynı anda yürütmek böylece daha kolay oluyordu. Freelance olarak bilgisayardan çalışıyordu. Anlaşmalı olduğu oldukça prestijli bir şirket ile çalışıyordu. Bölümündeki başarısı hocalarının dikkatini çekmişti ve onu bu şirkete yönlendirmişlerdi. Şirket çok çeşitliydi. Kimi zaman bilgisayar oyunları kimi zaman küçük telefon uygulamalarının yazılımlarını kodluyordu. Evet Cherry yazılım program öğrencisiydi.

İhtiyacı olan bir kaç kitabı bulduğunda bir tane de roman almaya karar verdi.

Rafların önünde gezerken alnına değen kahverengi kakülleri eliyle geri itti.
Parmağını kitapların üzerinde gezdirdi. İlgisini çekecek bir şey arıyordu. Sonunda o kitabı gördüğünde durdu. Vladimir Nabokov - Lolita
Uzun zamandır bu kitabı merak ediyordu.
Lolitayıda diğer kitapların üstüne koyduktan sonra kütüphane resepsiyonuna gitti ve üye kartını göstererek kitapları aldı ve çıktı.

Güneş yavaş yavaş yerini bulutlara bırakmaya başlamıştı. Genç kız elbise giydiği için pişman olmamayı diledi. Burada ne zaman yağmur yağacağı hiç belli olmuyordu.
Hızlı adımlarla metro istasyonuna gitti. Akşam olmak üzereydi. Kartına biraz para yükledikten sonra rayların olduğu alana geldi ve onu evine götürecek olan metroyu beklemeye başladı.

Kısa süre sonra metro gelmişti. Hemen içeri geçti. Her yer dolu olduğu için elindeki kitaplarla en yakın direğe tutundu. Yol boyunca müzik dinledi.

Evine en yakın durakta indi.
Yaklaşık 10 dakikalık yürüme mesafesi kalmıştı.
Evde Abbey olmadığından bir süredir alışveriş yapmadığını hatırladı. Abbey yarın uçuşundan döndüğünde söylenmesin diye yolda markete uğradı ve dolabı dolduracak bir şeyler aldı.

CHERRY | Tom Hiddleston Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin