Kendisinden oldukça genç bir kıza saplantı derecesinde yoğun duygular besleyen ve bu duygularla savaşmak zorunda kalan bir adamı anlatıyorum.
Keyifli okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cherry taksiye parasını ödeyip kapısından çıktı. Elinde mavi kapaklı dosyayla tıpkı Hogwartsı andıran binanın önünde dikildi. Bu üniversiteye hayrandı. Okulu bittiğinde derhal yüksek lisans için buraya başvuracaktı. Bir kaç öğrenciyle beraber turnikelere geldi. Öğrenci kartı olmadığı için önündeki insanlara yol verdi ve güvenliğe döndü.
"Merhaba bay Hiddlestona evde unuttuğu bir şeyi getirmiştim."
Güvenlik gözlüklerinin üzerinden kızı süzdü. "Bay Hiddlestonun haberi var mı?"
Kız hızla kafasını olumlu anlamda salladı. Güvenlik beklemesini rica edip kulübenin içindeki telefonu kaldırdı. Cherry çevresine bakındı. Bir kaç kız dikkat kesilmiş onu izliyordu. Gözlerini hızla kaçırdı.
"Geçebilirsiniz. Bay Hiddleston birazdan buraya gelecek."
Cherry adama kısaca teşekkür edip turnikeden geçti ve yeşil bahçede beklemeye koyuldu. Kızlar hala ona bakıyordu. Elinden geldiğince göz teması kurmamaya çalışıyordu Cherry. Elindeki dosyaya indirdi gözlerini. Kızlar Cherrye doğru adımlamaya başladı. Tam önüne gelince durdular. Cherry gözlerini onlara çevirince samimiyetsiz bir şekilde gülümsediler.
"Merhaba." Hep bir ağzından selam verdiklerinde Cherry gülümsedi. "Merhaba."
Kızlardan kızıl saçlı olan bir adım öne çıktı. "Bay Hiddlestonun evde unuttuğu bir şeyi mi getirdiğini söyledin?"
Cherry gergince kafasını salladı. "Onu tanıyor musunuz?" Aptalca bir soruydu. Adam bu okulda profesördü tabi ki onu tanıyorlardı.
Sarışın kız konuştu. "Elbette tanıyoruz o en iyi profesörlerden biri." Cherry başını salladı sessizce.
Kızıl saçlı kız tekrar konuştu. "Yoksa sen bay Hiddlestonun kızı falan mısın ? Evli olduğunu bilmiyorduk."
Kızlar kendi aralarında gülüştüklerinde Cherry derin bir nefes aldı. Şu anda içinde olduğu durumun midesindeki sıvıyı karıştırdığını hissetti ve yüzünü buruşturdu.
"Hayır ben sadece komşusuyum."
Esmer kız merakla sordu. "Kaç yaşındasın sen?"
Cherry tam ağzını açmıştı ki karşıdan gelen Tomu gördü ve rahat bir nefes aldı. Kızlarda onun baktığı yöne baktıklarında Cherryden bir adım geri çekildiler.
Tom yüzündeki gülümsemeyle kıza yaklaştı ve diğer kızların tuhaf bakışları arasında onu kollarına sardı. Cherryde kollarını onun sırtına koydu.
"Üzgünüm çok bekletim mi seni?"
Cherry hızla başını iki yana salladı.
Kızıl saçlı kız Tomun omzuna hafifçe dokundu. "Bizde komşunuzla tanışıyorduk bay Hiddleston."
