Kendisinden oldukça genç bir kıza saplantı derecesinde yoğun duygular besleyen ve bu duygularla savaşmak zorunda kalan bir adamı anlatıyorum.
Keyifli okumalar.
Merhaba! CHERRY 30k olmuş!!!!!!! Çok mutluyum gerçekten desteklerinize minnettarım. Hepinizi tek tek kucaklamak istiyorum şu an sjskskskks Bu hikayeyle ilgili bir şey belirtmek istedim. Küçük yaşta okuyucular olduğunun farkındayım bende sanırım wattpadi ilk ortaokulda ya da lisenin başlarında başlamıştım okumaya. Bu hikaye romantik bir aşk hikayesi değil lütfen böyle şeyleri hayatınızda istemeyin. Bir adamın sizi kaçırması alı koyması sizin için birilerine zarar vermesi ya da sizin adınıza kararlar vermesi inanın hiç doğru şeyler değil. Size ablalık taslamak gibi bir amacım yok yanlış anlamayın. Hikayenin yazarı ben olduğum için sorumluluk hissettim sksısnsksksk Umarım hayatınızda değer gördüğünüz sağlıklı ilişkileriniz olur. Hepinizi öpüyorum keyifli okumalar.💘
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Abbey elindeki valizi yere bırakıp mesaj gelen numarayı aradı. Telefonu kulağına koyup beklemeye başladı. Bu mesaja anlam verememişti ama içine bir korku düşmüştü kızın. Arama cevaplanmayınca telaşlandı ve Cherryi aradı. Telefona bant kaydı düşünce kız ne yapacağını şaşırmıştı. Telefonu kulağından uzaklaştırdı. Mesaj kısmına tıkladığında Cherry ile en son 1 hafta kadar önce konuştuğunu ve iki gün önce attığı hiç bir mesaja geri dönmediğini farketti.
Endişeyle elini alnına koydu ve düşünmeye başladı. Rehbere tekrar dönüp Tomun numarası olup olmadığına baktı. Rehberde hızla parmağını kaydırdı ve sonun Tom Hiddleston adını görünce hevesle üzerine tıkladı ve kulağına koydu telefonu.
Hatırlamadığı bir sebepten dolayı Cherryden daha önce numarasını almıştı neyseki.
Valizini yerden alıp çıkışa doğru yürümeye başladı. Telefonun diğer ucundan gelen 'alo?' Sesini duyduğunda rahatlamış hissetti.
"Merhaba Tom üzgünüm rahatsız ediyorum. Ben Abbey. Cherry oralarda mı?"
Tom neşeli bir şekilde konuştu. "Oh merhaba Abbey iş nasıl gidiyor?"
Abbey havaalanından çıkmış taksi beklemek için kapının önünde dikiliyordu. "İş iyi gayet iyi. Cherrye ulaşamıyorum yanındaysa telefonu verebilir misin?"
"Cherry sanırım duşta. Bir sorun mu var ?"
"Oh hayır sadece telefonu kapalı ve bir kaç gün önce yolladığım mesaja hala cevap vermedi. Merak ettim." Abbey nedensizce konum olayından bahsetmemeye karar verdi.
"Şarjı bitmiş olmalı. Birbirimize öyle çok vakit harcıyoruz ki bazen bende bir kaç gün telefonumu şarj etmeyi unutuyorum. Bizi görmelisin yeni evli çiftler gibiyiz."
"Pekala iyi olmanıza sevindim o halde telefonunu açtığında bana yazmasını söyler misin?"
"Tabi ki söylerim. Duştan çıktığında sana yazacaktır."
