Kendisinden oldukça genç bir kıza saplantı derecesinde yoğun duygular besleyen ve bu duygularla savaşmak zorunda kalan bir adamı anlatıyorum.
Keyifli okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayat öyle güzeldir ki, yaşamınız boyunca çalışıp didinmenize, zorlukları atlatmanıza , aşık olmanıza, sevmenize, güzel arkadaşlıklar kurmanıza izin verir ve hayat öyle acımasızdır ki bunları sizden bir gece de alabilir.
Cherry elindeki tüfek ile bodrumdan ağır ağır çıkarken hislerini kaybetmişti. Bu gece hayat ondan her şeyini almıştı. Tom ondan her şeyini almıştı.
Önce onu sevmiş, kendini sevdirmiş, her şeyde yanında olmuş genç kıza dünyaları vermişti. Şimdi ise tüm bunları alıp parçalamıştı. Genç kızı parçalamıştı.
Cherry evin merdivenlerini çıkarken Abbeynin neşeli kahkhası beyninin içinde dolaşıyordu ve tüm güzel anıları onun hatırlarını ele geçirip genç kızı yakıp kül ediyordu.
O gitmişti... Tomu onu sonsuza dek almıştı. Cherry böylesine berbat hissetmemişti daha önce. Öyle berbat hissediyordu ki hayatı boyunca iyi biri olmaya çalışan kız şimdi elinde kullanmayı bile bilmediği bir tüfek ile onun sonunu getirmeyi planlıyordu.
Cherry yatak odasının önüne gelince elindeki mermiyi tüfeğin içine koydu. Aralık kapıyı ittirdi ve içeri girdi. Tomu yatakta uyurken görmeyi beklerken, yatak boştu. Gidip banyoyu kontrol etti fakat burası da boştu.
Duyduğu öfke ile yatak odasından çıktı ve evi dolaşmaya başladı. "Nerdesin Tom?"
İçerisinde dünyalar kadar genişlemiş öfkesine karşın sesi sakindi kızın.
Ev boştu. Tekrar bahçeye çıktı. Ön bahçede boştu. Arka bahçeye adımladı. Evin yanını döndüğünde onu gördü. Bodrum kapısının önünde dikiliyordu. Genç kız sakince ona doğru ilerledi ve aralarında 1 metre varken durdu. Tomun bakışları yerde öylece dikiliyordı.
"Onu öldürdün." "Bu da yetmezmiş gibi parçalara ayırdın ve burnumun dibinde sakladın." Kızın öfkeli sesi ile Tom sonunda başını kaldırıp kıza baktı. Gözlerinde üzüntünün en yoğun hali vardı.
Kız tüfeği adama doğrulttu.
Tom kızın üzerindeki gelinliği inceledi. "Çok güzelsin."
Cherry hissizce baktı ona.
Tom acı içinde gülümsedi. "Sona geldik öyle değil mi?"
Cherrynin sol gözünden bir yaş kurtuldu ve yanağına düştü. "Senden nefret ediyorum!" Haykırdı kız. Kalbini tekrar hissetti. Dayanılmaz bir acı içindeydi.
Tom başını salladı. "Biliyorum." Kıza doğru bir kaç adım attı ve dizlerinin üzerine çöktü. "Lütfen söyle bana." "Beni gerçekten sevdin mi?" "Bunu bilmek istiyorum."
