Kendisinden oldukça genç bir kıza saplantı derecesinde yoğun duygular besleyen ve bu duygularla savaşmak zorunda kalan bir adamı anlatıyorum.
Keyifli okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tom biraz daha sokuldu genç kıza. Çıplak bedenleri birbirine değerken kalbi mutluluktan kanatlanacakmış gibi hissediyordu. Tom kapılıp sürüklendiği duygulardan korkuyordu. Duyguların yoğunluğundan, aşırılığından korkuyordu. Cherryi bunaltıp kaçırmaktan çok korkuyordu ama şimdi ona sahipti. Korkmasına gerek yoktu. Kız ona onu sevdiğini söylüyordu. Bu Tom için her şey demekti. Tom bu kıza deliler gibi aşık olmuştu. Geri döndürülemez, önlenemez şekilde... kendini bu derin duyguların ortasında bulduğunda telaşlanmıştı. Korkmuştu ama şimdi her şey yolundaydı. Cherrye sahip olmuştu. Şimdi daha fazlasını istiyordu. Sonsuza dek yanında olacağına dair bir garanti istiyordu. Onu hep burada bedeni bedenine kenetli halde istiyordu.
Tom kızı uyandırmamaya dikkat ederek kalktı yataktan. Komidinin çekmecesini yavaşça açtı ve geçen gün aldığı şipşak fotoğraf makinesini çıkardı. Kızın yattığı tarafa geçti ve bir fotoğraf çekti. Fotoğraf, makinanın altından çıkarken Cherryi kontrol etti hala uyuyordu. Tom çıkan fotoğrafı aldı ve bir kaç kez salladı. Siyah kağıt renklendi ve Cherrynin görüntüsü netleşti. Tom hayran hayran baktı fotoğrafa. Genç kızın kahverengi saçları krem rengi yastığa dağılmıştı. Göğüsleri, bel kıvrımı harika görünüyordu. Tom makinayı eski yerine koydu ve fotoğrafı iç çamaşır çekmecesindeki küçük kutuya koymak için açtı. Cherrynin külodunun yanına koydu ve kutuyu kapattı. Ardından yatağa geri döndü ve Cherrynin yattığı tarafa oturdu. Elini sırtına koydu ve parmaklarını nazikçe gezdirdi. Genç kız mırıldandı. Yüzünde şimdi bir gülümseme vardı. Tomun güneşi şimdi doğmuştu. Kız kocaman gülümsemesinin ardından yatakta biraz kıpırdandı ve gözlerini açtı. Karşısında üstsüz bir Tom, sarı saçları dağılmış ona gülümsüyordu.
"Günaydın." Kız uykulu sesiyle konuştu.
Tom eğilip kızın alnını öptü. "Günaydın güzelim."
Cherry çıplak olduğunu hatırlayınca ince örtüyü üstüne çekti ve yatakta biraz doğrulup yatak başlığına sırtını dayadı.
Tom başını yana eğip inceledi onu. Çatlamış dudakları kırmızılaşmıştı. Yanakları pembeydi. Teni yeni uyanmış olmasına rağmen ışıl ışıldı. Uzun kahverengi kirpikleri belirgin gözlerine sıralanmıştı. Uzamaya yüz tutmuş kaküllerinin birazı kaşlarını kapatmış birazı ise havaya dikelmişti. Cherry şu anda çok sevimli gözüküyordu.
Tom kızın ellerini tuttu. "Çok güzelsin."
Cherry şapşal bir şekilde gülümsedi. "Ciddi misin? Az önce uyandım. Sanırım salyamın birazı yastığına akmış."
Cherrynin küçük esprisine kahkaha attı Tom. "Eğer seninle tanışacağımı bilseydim kendimi çok daha iyi yetiştirirdim."
Cherrynin gözleri parladı. Tom her seferinde harika şeyler söylüyor ve Cherry ise öylece kalakalıyordu.
Cherry derin bir şekilde gözlerine baktı sevgilisinin. "Bu halini seviyorum."
Tom kocaman gülümsedi kıza. "Bende seni seviyorum." "Hadi gel bir şeyler yiyelim."
