49. The End.

3.5K 136 258
                                    

Merhaba!
Müziği 'Radiohead-Exit Music(For a Film)' gördüğünüz ilk kiraz ve üçüncü kiraz arası dinleyin yeter gdhkdukfkm
Keyifli okumalar:)

Merhaba! Müziği 'Radiohead-Exit Music(For a Film)' gördüğünüz ilk kiraz ve üçüncü kiraz arası dinleyin yeter gdhkdukfkmKeyifli okumalar:)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bayan Hiddleston kol saatine baktı. Saat 8'i 20 geçiyordu. Ormanı görünce biraz daha hızlandı.
Telefonunu çıkarıp kuaför ekibini aradı.

🍒

Yaz ayının serin sabah rüzgarı adamın suratına çarpıp durdu. Yüzünde kurumuş göz yaşlarını ve kan kalıntılarını yaladı. Kan oturmuş gözlerini sızlattı. Güneş yeni bir günün devamı için doğmuş gökyüzünü aydınlatıyordu.

Dün gece hayat bitmiş gibi hissettirse de işte güneş oradaydı. Tam tepede devam etmek zorundasın der gibi parlıyordu.

Tom başını eğip ona baktı.
Kolları arasındaki sevgilisine...
Cansız bedeni saatlerdir Tomun kolları arasında uzanıyordu. Tüm güzelliğiyle, tüm zarafetiyle.
Tom kalbini cayır cayır yakan duyguya kulak verdi.
Zaten duygu öyle güçlüydü ki onu görmezden gelemiyordu.
Neydi bu?
Dünyanın sonu muydu?
Gökyüzü parçalara ayrılıp düşecek miydi?
Bu nasıl bir acıydı?
Nasıl bu kadar güçlüydü?
Adamın gözyaşları bitmişti. Gözleri arrık kupkuruydu. Hiç yaş akmıyordu.
Taş oturmuştu içine. Hayır bir kaya.
Kocaman kapkara bir kaya oturuyordu içinde.
Ne buradan kalkmasına izin veriyordu ne de devam etmesine.
Bu nasıl bir acıydı böyle?

🍒

Bayan Hiddleston büyük evi görünce aracını yavaşlattı. Eve yaklaştıkça gözlerini kısıp daha net görmeye çalıştı. Sonunda ne gördüğünü anlayınca delicesine çarpan kalbi ile ani bir fren yaptı.
Kalbinin çarpıntısı kulaklarında yankılanıyordu.
Tom kanlar içiresinde evin merdivenlerine oturmuş Cherry ise kucağında, kolları ve bacakları basamaklardan sarkmış biçimde yatıyordu.
Tom şoka girmiş fal taşı gibi açılmış gözleriyle dümdüz ileri bakıyordu.

Kadın telaşla açtı arabanın kapısını.
Ayağındaki topuklu ayakkabılara aldırmadan koşmaya başladı.
Elleri iki yanda açıktı.
"Tom!"

Tom ona bakmıyordu.
Kadın bir koşu vardı yanlarına.
Cherrynin gelinlik içinde ve karnında kocaman bir yara olduğunu fark etti.
Kadın kocaman açılmış gözlerini oğlunun üzerinde gezdirdi.
Yüzü kanlıydı. Üzeri kandan görünmüyordu. Kolu yaralıydı ve suratı... tanrı korusun ki Bayan Hiddleston daha önce böyle bir ifade görmemişti. Adam şok ve dehşet içerisindeydi.

Kadın titrek elini oğlunun yanağına koydu.
"Tom?"
Sesi de elleri kadar titrekti.

Oğlu ne bir tepki ne de bir ses vermiyordu. Kadın diğer elini de diğer yanağına yerleştirdi adamın ve sertçe tutup kendine çevirmeye çalıştı.
"Bana bak!"

Hala tepkisizdi..

Kadın ellerini çekip sert bir tokat attı.
"Bana bak dedim!"

Tom yana savrulmuş başını yavaşça kaldırıp gözlerini annesi ile buluşturdu.
Onu sonsuza dek terk ettiğini sandığı göz yaşları fal taşı gibi açılmış gözlerine doldu tekrardan.

CHERRY | Tom Hiddleston Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin