Adam boğazına dolan tozlu havanın etkisiyle bir kaç kez öksürdü. Yorgunluktan gözleri kapanır vaziyetteydi ama güçlükle elindeki baltayı son kez vurdu.
Yüzüne sıçrayan kan ile yüzünü buruşturdu. Kanlar içindeki baltayı yere bırakıp siyah büyük çöp poşetini açıp bir kaç parçayı içine atıp ağzını sıkıca bağladı.
Yerdeki bezi alıp yüzünü sertçe sildi. Siyah çöp torbalarını alıp yerde sürükleyerek bodrumun ücra bir köşesine yığdı.
Eline aldığı çamaşır suyu ile yeri düzgünce temizledi.
İşi bittiğinde bodrumdan çıktı ve kapıya zincirli kilit vurdu.
Eve sessizce girdi ve kendini alt kattaki duşa attı.
Su üzerindeki kanı ve tozu götürürken duşun giderine baktı uzun uzun. Kaynar suyun altında ne kadar kaldığını bilmiyordu. Beyni uyuşmuş hiç bir şey hissedemiyordu. Hisleri sanki yok olmuştu. Bu yaptığı korkunç şey onun peşini asla bırakmayacaktı. Karanlık bir gölge gibi onu gittiği her yerde takip edecekti. Tom bugün masum bir genç kızın canına kıymıştı. Gözlerini sımsıkı kapattı. Bunu geride bırakmak zorundaydı. Cherry için bunu yapmalıydı. Tek isteği genç kız ile huzurlu bir yaşamdı. Her şey onun içindi. Yaptığı her şey...
Tom tamamen temizlendiğine ikna olduğunda duştan çıktı ve bornoz yardımı ile kurulandı. Çekmeceleri karıştırdı ve yedek bir boxer bulduğunda giydi. Banyonun içerisini de temizlemeyi ihmal etmeden çıktı. Yukarı kata adımlarken içindeki yanan ateşi bastırmak için ne yapabileceğini düşündü. Elleri hala titrekti. Nefesi de öyle. Vücudu özellikle sırtı gergindi. Zihni bomboştu. Yaptığı şey öyle korkunçtu ki henüz idrak bile etmekte zorluk çekiyordu. Yine de soğuk kanlılıkla yatak odasına girdi.
Cherry o anda banyodan çıkmıştı. Meraklı gözlerle karşısında boxer ile dikilen Toma baktı.
"Neredeydin?"Tom cevap veremiyordu. Sanki şu anda dünyada değildi. Bedenini bir başkası kontrol ediyordu. Adam gerçeklikle savaşıyordu.
"B-ben uyuyamadım."
Cherry kaşlarını havaya kaldırdı.
"Aşağıda duş mu aldın?"Tom genç kıza doğru ilerledi tam önüne varınca durdu ve dizlerinin üzerine çöktü. Cherry şaşkınlıkla adamın ne yaptığını izliyordu.
Tom kollarını kızın beline sardı ve başını da karnına yasladı.
"Senin için onu öldürdüm."Cherry aklı karışmış bir şekilde yalnızca adama bakıyordu duyduğu cümle ile endişelendi.
"Tom ne diyorsun?""Yabani hayvan.."
"Seni korkutan. Onu öldürdüm."Cherrynin endişesi büyümeye başlamıştı. Tom çok tuhaf davranıyor sabahın köründe bir hayvan öldürdüğünü söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CHERRY | Tom Hiddleston
FanfictionKendisinden oldukça genç bir kıza saplantı derecesinde yoğun duygular besleyen ve bu duygularla savaşmak zorunda kalan bir adamı anlatıyorum. Keyifli okumalar.