Kendisinden oldukça genç bir kıza saplantı derecesinde yoğun duygular besleyen ve bu duygularla savaşmak zorunda kalan bir adamı anlatıyorum.
Keyifli okumalar.
Merhaba! başlamadan önce küçük bir uyarı geçmek istedim. Hikayede yaşananları romantize etmiyorum, sizlerde etmeyin saplantılı duyguları olan, sorunlu bir adamı okuyorsunuz. Yanlış anlaşılmak istemedim sizleri öpüyorum . İyi okumalar❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cherry sabah erkenden kalkmıştı. Kendisine kahve yapmış, yazılım işinin geri kalanını halletmiş ve mail yoluyla şirkete teslim etmişti. Ödemesi yapıldığında tüm faturaları ödemişti. Abbey uyandığında kahvaltı hazırlamışlar ve yemişlerdi. Ewan ödevin geri kalanını tamamlamak için Cherrye mesaj atmıştı. Bir kafede buluşmaya karar verdiler Abbeynin yapacak bir işi olmadığı için o da katılacaktı. Cherry son bulaşıkları da makinaya dizerken söylendi. "Çamaşır sırası sende Abbey."
Abbey uzandığı koltuğa daha çok yayıldı. "Ama bunu yapmak için çok üşengecim." Dudaklarını büzdü.
"Umrumda değil hemen kaldır kıçını!"
Abbey Cherrynin sert sesini duyduğunda inledi ve kalktı. Cherry çamaşırları makinadan çoktan çıkarmış ve sepete koymuştu. Abbey sepeti kucakladı ve balkona adımladı.
Cherry ise odasına geçti. İç çamaşır çekmecesinin dağıldığını hatırladı orayı toparlayacaktı. Yere bağdaş kurup oturdu ve çekmeceyi açtı. Cherry bu çekmece konusunda çok katıydı. İç çamaşırları sıralı ve düzenli dururdu. Katları bozulanları alıp tekrar katladı. Boş yerler vardı. Yıkanmış olabileceğini düşünüp boşluklara doğru yaydı iç çamaşırlarını. İşi bittiğinde çekmeceyi kapattı ve kalktı. Eline telefonunu aldı. Bir mesaj görünce üstüne tıkladı. Kimden:Tom Hiddleston Merhaba Cherry bugün biraz konuşabilir miyiz?
Cherry okuduğu mesajla alt dudağını dişledi. Bu adam neden sürekli yazıyordu? Aralarında bir şey olmamıştı neden Cherryi köşeye sıkıştırıyordu?
Telefonun kilidini kapatıp kot şortun arka cebine koydu. Arkasını dönüp aynaya baktı. Tom bu kızda ne bulmuştu. Kız 18 yaşında gösteriyordu. Saçları her daim dağınık ve tülerikti. Dudaklarını ısırma alışkanlığından dolayı bazı yerleri yaraydı hatta bazen kan oturuyordu. Tom ise çok... yakışıklıydı. Harika bir mevkisi vardı. Takım elbise giydiği, herkesin onu ciddiye aldığı bir işi vardı. Her zaman keskin çekici bir erkek kolonyası kokuyordu. İstediği her kadını elde edebilecek biriydi. Gerçek bir kadını. Cherry kendini hiç bir zaman öyle hissetmemişti. Gerçek bir kadın gibi. Aptal suratı ergen bir kız çocuğunu andırıyordu. Okulundaki kızlar gibi çekici değildi. O çok sıradandı.
Cherry bir iç çekip kaküllerini eliyle düzeltti. Kendini yeterince zorbaladığına ikna olup içeri döndü. Abbey çamaşırları bitirmiş telefonuyla konuşuyordu. Kapattığında Cherry konuştu. "Hadi hazırlan Ewan ile buluşacağız."
Abbey kafasını salladı. "Ewan ile takılsam sorun olur mu?"
