Zamansız Aşk Şarkısı (TAMAMLANDI)

10.Bölüm

Keyifli okumalar dilerim 🦋
~•~

Özel lilse spor yarışması

Canan hoca~ Bütün yarışmacıları kapalı havuz salonunda bekliyoruz.

Cemal hoca~ Kahvaltıdan sonra saat 12.00 burada olun.

Müge~ tamam hocam.

Harika~ tamam hocacım.

Gözlerimi devirerek duşa girdim. Ardından dolabımın başına geçerek kısa şortumu ve üzerime bol beyaz bir tişörtümü giyindim. Spor çantama da mayomu ve gerekli diğer eşyalarımı koyarak sırtıma astım. Hazır bir şekilde odadan çıktık ve yemek yemek için aşağıya indik. Restorana vuran güneş iç açıcı olmasına rağmen insanı baya bir acıktırıyordu.  Allah'tan bugün tek başımıza oturuyorduk. Hem de ayrı ayrı. Bizim erkekler başka yere kızlar başka bir köşedeydi. Biz de müge ile başka bir masaya geçtik. Önümüze bırakılan kahvaltıları ederken konuştum.

"Hayırdır bu gün herkesin suratı beş karış."

"Aman be bunlar her zaman böyle. Boş ver sen keyfine bak." Diyerek meyve suyundan bir yudum aldı. Dediğini yakarak takmadım.
•••

Bizimkiler ayaklanınca karşı tarafta ayaklandı. Önden biz arkadan turkuaz koleji gelirken melisa'nın sesi yükseldi.

"Nasıl olmuşum sevgilim?" Diyerek sırnaştı. Gözlerim bir saniyeliğine onları bulurken geri önüme döndüm.

"Melisa git başımdan." Diyerek sinirli adımlarını atmaya başladı. Çağla denen salak da susuyordu. Bu arada Ömer nerede? Düşünceyle etrafı incelerken Ali ile göz göze geldik. Gözü mü morarmıştı? Bakışları dugusalıkla gözlerimin içine bakarken yüzümü başka tarafa çektim. Bu sefer kendimi salak yerine koymayacaktım...
Ona artık içtenlikle bakmayacaktım.

Havuza gelmeden önce giyinme kabinine geçtim. Üzerime mayoyu geçirdim ve diğer kıyafetlerimi çantama koydum. Bizim kızlarda aynı şeyi yapmıştı ama Melisa ve tayfası onlar zaten giyindikti. Hocaların havuz da olduklarını gördüğümde yanlarına ilerledim. Bize söylenen on tur havuzu dönecektik.

Kolej okullu kendini havuza attılar. Bizim erkekler de  havuza atlarken onlara gülerek baktım. Şaşkolozlar nasıl eğleniyordu ya. Ömer de onlara sonradan  katılırken başucumda duran Aslı konuştu.

"Hadi ya biz niye duruyoruz." Diyerek havuza atladı. Ardından diğer iki kız ve Zeynep. Müge de son olarak atladığında onlara bakmayı bıraktım ve havuza girmek için bir adım atmıştım ki bir anda arkamda ki her kimse beni öne doğru itekledi.

Havuza düşmeden önce üzerine atladığım çağrı'nın kaslı omzuna burnum çarpmıştı. İlk başta sızladı. Daha sonra havuzdan çıktıktan sonra yüzümde akan sıcak sıvıya elimi değdirdim. Burnum kanıyordu.

Melisa denen özürlü beni iteklemişti. Bir de karşımda sırıtıyordu. Sinrile solurken yanımda duran çağrı bağırdı.

"Melisa ne yaptığını sanıyorsun sen?" Diye bağırdığında, Melisa önce durgunlaştı sonra aptal gibi dudağını büktü. Ağlayacak gibi olsa da ağlamadı.

"İyimsin sen?" Diyerek endişeyle soran Çağrının elini yüzümden itekledim ve öfkeyle havuzdan çıktım. Hocaların arkamdan bağırması ardından Melisa'ya kızmalarını işitmeden önce yanına gittim ve yüzüne doğru öfkeyle konuştum.

"Bunun bedelini en kısa zamanda ödeyeceksin." Dedikten sonra kapalı havuzdan çıktım. Kabine girmeden önce yüzümü soğuk su ile yıkadım. Tuvalete duran peçeteyi biraz koparıp kanayan burnuma dayadım. Üzerimi hızla giyindim ve açık kahve saçlarımı topladım. Son kez aynadan kendime baktım ve arkamı döndüm. Bir anda çarptığım sert bedenle irkildim. Arkamdan gelen kişi Ömerdi.