61.Bölüm

93 4 6
                                    

İmkansız bir aşk: Yunus Emre & Şekersiz dinleyerek okuyabilirsiniz
:))

Keyifli okumalar dilerim 🦋
~•~

Saatlerce odamda test çözmekten sıkılmış ve mutfağa geçiş yapmıştım. Bir kaç şey atıştırıp tekrardan ders çalışacaktım.

Annemle mutfakta karşılaşırken beni uzun zaman görmemiş gibi iyice bir inceledi.

"Kızım sen çok zayıflamışsın." Dediğinde şaşkınca kaşlarımı kaldırdım. Kalbimi kırıyorsun anneciğim!

"Kilolu muydum ki?" Dedim masumca sorarken. Dudaklarım mutsuzca asılırken annem yanıma geldi ve gülümseyerek konuştu.

"Çok güzelsin güzel kızım.En sevdiğin yemekleri yaptım bu gün. Yine az az yersen üstüne bir de benim terliğimi yersin." Diyerek şakadan kızdığında gülümsedim.

"Tamamdır." Dedim asker selamı vererek. Annem elinde ki çöp poşetiyle muhtemelen aşağıya inecekti. Ona kıyamadım. Bu gün yine evi ozan suyuna batırmış asitle köpürtmüştü kadın. İşte evlat yüreği. Tek ben de var galiba abim de göremiyorum çünkü. Annemin elinde ki çöp poşetini aldım ve pembe panterli pjamalarımın üzerine beyaz montumu geçirdim. Dışarıya anne terliği ile çıktığıma bin pişman oldum. Ayaklarım dondu lan! Hava ne soğukmuş. Çöpü, çöp kutusunun içine atarak kaçmaya koyulmuştum ki arkamdan bir köpek yavrusunun beni kovaladığını gördüğümde durdum ve gülerek siyah küçük köpeğe döndüm.

"Kız gel yanıma korkma. Üşüdün mü sen?" Dedim köpeği kucağıma alırken. Sokakta yaşamasına rağmen çok temizdi. Aç gibi görünüyordu. Bir kaç defa havladığında anlamayarak köpeğin tatlı yüzüne baktım.

"Ne oldu?" Dedim telaşla köpeği incelerken. Ve gördüğüm şeyle mutusuzca konuştum.

"Bacağın mı acıyor? Oy ben seni yerim ya! Gel gidelim bir veterinere seni muayene edelim." Dediğimde köpek susmuş ve beni dinliyordu. Anlıyormu bu köpekcik beni?

Mahallenin biraz ilerisinde bir veteriner vardı. Yürüyerek gidebilirdim ama bu soğukta nasıl gidecektim orası meçhul.
Allah kömür ile benim halime acımış olacak ki bize yardım gönderdi. Ah size tanıştırayım bu küçük köpeğin adı kömür artık. Ben koydum. Çok güzel değil mi? Maşallah kömürüme. Sıkıca Kömür'e sarıldım ve önümde duran siyah mükemmel, kusursuz güzellikte ki arabaya bakışlarımı çevirdim. Arabanın sahibi siyah camını açtığında bu gördüğüm kişi kesinlikle tanıdık biriydi.

Çağrı gelmişti. Yeni arabasıyla. Her gün başka bir araba vardı zaten altında şaşırmamak gerek.

"Köylü güzeli binsene iki tur atalım seninle." Dedi alayla. Gözlerimi devirdim ve burun kıvırdım. Her şeyi unutmuş gibi yapıyor ya...
Sakinliğimi koruyarak omuz silktim.

"Naz yapma hadi hadi." Dedi yan koltuğun kapısını uzanıp itekledi. Açılan kapıya bir de kömüre baktım. Bacağı çok ağrıyor olacak ki inleyip duruyordu. Dayanamayarak Çağrı'ya döndüm.

"Bir şartla binerim önce kömür'ü veteriner'e götüreceğiz." Dediğimde kafasını salladı.

"Emrin olur köylü güzeli." Dediğinde arabasına bindim. Ben sessizliğimi korurken kömür havlayıp duruyordu.

"Tamam kömür geldik kızım az kaldı." Dedim kafasını okşarken. Çağrı bir bana bir de köpeğe baktı ve keyifle gülümsedi. O da benim gibi sessizliğini koruyarak sessiz kaldı. Bizi getirdiği veteriner kliniğini gördüğümde arabanın kapısını açtım ve hızla arabadan indim. Onunda arkamızdan geldiğini fark ettim.

Kömürü muayene eden dokor bize döndü.
"Ayağı incinmiş. İğnesini vurdum. Ağrısı birazdan geçer." Dediğinde teşekkür ettim ve yerde hâlâ koşturan kömür'e tebessümle baktım. Eğilip kucağıma aldım ve veterinerden çıktık. Çağrı'ya döndüm ve alayla konuştum.

Zamansız Aşk Şarkısı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin