3. KIZLAR GECESİ

2K 84 124
                                    

Hakan " Ne yaptığını sanıyorsun?!" ona ters bir bakış attım. "Sus bu kadın bir daha buraya gelmesin ve en iyisi herkes dışarıda yapsın kahvaltısını." deyip hızlıca evden çıkıp motoruma binip okula sürmeye başladım. Kantinden bir şeyler alıp yerdim en olmadı bizimkilerle bir şeyler atıştırırdım. Okula gelir gelmez kantine gittim acıkmıştım.

" Abi sen oradan bana bir simit bir tane de çay verebilir misin?" abi dediklerimi uzattığında 12 lira verdim. Hayır küçük bir bardak çaya 7 lira bir simite de 5 lira vermek ah kalbim. Bunları boş verip geçip boş bir masaya oturdum. Simit ve çayı bitirdiğimde kalkıp sınıfa gittim.

Baktığımda sadece Aras, Ateş ve Bade vardı. Yanlarına gidip çantamı sıraya koyduğumda Ateş konuşmaya başladı." Kız sen niye erken geldin cadı?" seslenen Ateş'e göz devirdim. " Bana cadı deme Ateş bu arada şu Aslı var ya hani bir zaman Serkan köpeğinin hizmetçisi hani yemeğime zehirli bir ot koyan o Aksoy'ların yanında çalışıyordu. Sabah gördüm,gördüğüm gibi kovdum." şaşkınlık dolu bakışlarla bana baktıklarında başımla onayladım. "Neyse ne be boş ver bir şey olmamış. Hayatta mısın? Evet o zaman sorun ne bir şey de yapmamış zaten. Biraz relax ol kanka." Ateş'e dönüp konuşmaya başladım. "Senin şu kafadan istiyorum ya." herkes gülmeye başladığında ben de güldüm. Can ve Evrim'in gelmesiyle onlara döndük. Can gülümseyerek " Sabah-ı şerifleriniz hayrolsun efenim. Onu bunu bırakın da dedikodu var mı? " dediğinde hepimiz gülmeye başladık.

Aslı olayını söylediğimde onlar da şaşırmış ve sinirlenmişlerdi. İlk iki ders fizik ondan sonra 2 saat matematik 1 saat kimya öğle arası 2 saat biyoloji ve 2 saat geometri vardı. Bugün komple sayısal dersler vardı.

Okul bittiğinde motora binip eve gittim. Ege,Eray ,Pamir ve Selma Hanım evdeydiler. Pamir'in dedikleriyle göz devirdim. "Neden geç geldin sevgilinin yanında mıydın? " derin nefes al Asel al ve ver. " Pamir öncelikle olmayan birinin yanında olamam. İkinci olarak okul 4'te bitiyor motorla anca gelebiliyorum. Son olarak da hiç bir kadına öyle bir ithamda bulunamazsın. Kimse sana böyle bir hak vermiyor." sustuğumda bozulmuş yüz ifadesi ile gülümsedim. Selma Hanım'a dönüp konuşmaya başladım. "Selma Hanım ben eski evime eşyalarımı almaya gidebilir miyim?" sorumu başıyla onayladığında Pamir ayağa kalktığında tek kaşımı kaldırarak ona baktım tam o sırada çalan telefonumla telefona baktım.

Uras abim arıyordu hemen açıp kulağıma götürdüm. "Efendim canım abim. Nasılsın?" karşı taraftan gelen gülme sesi ile gülümsedim. Uras abi konuşmaya başladı. "İyiyim güzelim. Nasılsın? Bir de Asel yeni ailen sana kötü davranıyor mu?" bekletmeden cevapladım. " İyiyim abi. Ve biraz evet biraz hayır ben bir ara senin yanına uğrayıp veya akşam grubu arayıp anlatırım." " Tamam abim görüşürüz diyip bir şey demeden telefonu kapattığında telefonu kulağımdan indirip odama gitmeye başladım.

Çantamı bırakıp üstümü değiştirip çıktım. Pamirle beraber onun arabasına bindik. Arabaya bindiğimde hızlıca kemerimi taktım. Camdan dışarıyı izlerken bir yandan da yolu izliyordum. Geldiğimizde arabadan indim. Yıllarımın geçtiği eve baktım. Eve doğru yürümeye başladım arkamdaki ayak seslerinden Pamir'in de peşimden geldiğini anladım.

Kapıyı çaldığımda altında minicik bir kot şort ve cropla Ece açtı. "Niye geldin?" onu takmadan içeri girip eski odama doğru çıkarken yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. Odaya girdiğimde hızlıca dolaba yöneldim.

İçinden bavulumu alıp kıyafetlerimi koydum. Her şeyi yerleştirdiğimde gözüm takı dolabına kaydı. Ben bunu nasıl alacaktım bu benim için çok önemliydi. Pamir gelip " Ne bekliyorsun gelsene." dediğinde ona dönüp konuşmaya başladım. "Keyfe burada beklemiyorum herhalde şu dolabı da almam lazım onu düşünüyorum. " dediğimde tek bir hamlede dolabı aldığında şokla yüzüne baktığımda yandan bir sırıtış atıp yürümeye başladı. "Ulan bu ne be ben 10 defa onu kucaklamaya kalktım yine olmadı sporu mu boşladım acaba şu aralar bir ara spor salonuna gideyim." Ben sessizce yakınırken o dolabı ben de 5 bavulu taşımıştım. Güldüğünde ona dönüp soran gözlerle baktığımda kahkahası arttı. Şeytan diyor çak bir tane şunun suratının ortasına. Bir an yapsam mı diye düşünmedim değil. "Söylenmene gülüyorum." Bence çakayım bir tane en iyisi. Suratına öfkeyle bir yumruk geçirdim malum yerine de tekme attığımda rahatlamıştım. Sırıttığım sırada o acıyla inlemişti.

"Hadi gel şunları eve götürelim benim daha işlerim var." nefret dolu bakışlarla bana baktığında onu umursamadım. Arabaya her şeyi yerleştirdiğimizde geçip koltuğa oturdum o da gelip arabayı çalıştırdığında kafamı cama yasladım. Akıp giden yolu izledim.

Eve geldiğimizde Selma Hanım açmıştı kapıyı dolabı görünce ağzı açık bakakalmıştı. Odama çıkıp bıraktığımızda bana ters bir bakış atıp çıkmıştı. Ben de bavulları beyaza boyadığım giyinme odamdaki dolaplardan birine tıktım. Odama geri dönüp kollarımı sıvayıp kulaküstü bluetooth kulaklığımı takıp Ceza'nın 'Yerli Plaka' şarkısını açıp duvarları mat siyaha boyamaya başladım.

Boyama bittiğinde gülümsedim. Kurumuş duvarlardan birime yönelip grafiti yapmaya başladım.

  Bitirdiğimde uzaktan bakıp gülümsedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bitirdiğimde uzaktan bakıp gülümsedim. Güzel olmuştu. Şimdi sıra tavana yıldızlar çizmede tavana sarı boyayla yıldızlar çizdim. Bittiğinde rahatlamıştım. Saate baktığımda yemeğe 5 dakika vardı. Hızlıca üstümü değiştirip aşağı indim.

Yemek odasına gittiğimde herkes buradaydı. "Geç kaldıysam kusura bakmayın." başım eğik söylediğimle Selma Hanım ve Metin Bey gülümserken diğerleri bana ters ters bakmıştı. Yerime geçip oturdum. Mehmet Bey'in 'Afiyet olsun' demesi ile yemeğe başladık. Sadece çatal bıçak sesleri vardı. Aniden telefonumun çalmasıyla tüm bakışlar bana dönerken ben ağzımı silip telefona baktım.

Başak Tanem hemen açtım. Anlaşılan o ki Başak kızların hepsini görüntülü aramıştı. "Başak bir şey mi oldu?" sırıtarak ekrana baktı. Bade dayanamamış olacak ki bağırdı. "Kızım ne oldu söylesene! Çatlatma insanı!" Başak bize baygın bakışlar atıp konuşmaya başladı. "Kızlar gecesi yapıyoruz ve itiraz istemiyorum. Ölüm döşeğinde olsanız bile geliyorsunuz. İtiraz istemiyorum. " seside itiraz istemediğini belli eden bir tondaydı. Uzun zaman geçmişti ve güzel olabilirdi. Başak "İtiraz istemiyorum. Hepiniz zorunlu olarak geliyorsunuz." diyeceğini söyleyip suratımıza kapatmıştı. Şaşırmamıştım. Klasik Başak'tı. Metin Bey ve Selma Hanım'a dönüp konuşmaya başladım. "Az önce arkadaşımın dediklerini duydunuz. Gidebilir miyim?" başlarıyla beni onayladıklarında odama gidip üstümü değiştirdim. Üstüme yeşil bir crop ve beyaz bir pantolon giydim.

Geri indiğimde Metin Bey bana 200 TL uzattığında reddetmeye çalışsam da elime tutuşturmuştu. Parayı cebime koyup çıktım. Motorla bizim villaya geldiğimde gülümsedim. Benim arkama zaten diğerleri de gelmişlerdi. Hep birlikte içeri girdiğimizde Başak'ın her şeyi hazırladığını fark ettim.

Abur cuburlar,kutu oyunları,bakım maskeleri ve daha nicesi bunları görmemizle hepimiz birlikte "KIZLAR GECESİ!!!" diye çığlığı basıp deli gibi gülmeye başladık. "Önce biraz müzik dinleyip deli gibi dans edelim. Sonra abur cuburlar eşliğinde film izleyelim. Dedikodu yapıp biraz bakım yapalım. Ondan sonra kutu oyunlarını oynar yatar uyuruz." Başak'ın anlattıklarını herkes onaylamıştı.Aniden aklıma gelenle sahte bir üzüntüyle konuştum."Yastık savaşını unuttuk." hepsinin yeni aklına gelmiş gibiydi. "Onu da yaparız." Anlaşılan o ki uzun bir gece olacak. O zaman HADİ BAŞLAYALIM.

ALT ÜST OLAN HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin