29. MEKTUP

128 9 0
                                    

Merhabaaaa.
Nasılsınız?
İyi okumalar.
Sınır : 14 oy 21 yorum

  Aykut abi beni Kaan abi ve Aysun ablanın evine bırakmıştı. Arabadan inip eve doğru koşmaya başladım. Etek olduğundan dolayı tam koşamamıştım ya neyse.

  Kapıyı çaldığımda Kaan abi gülümseyerek açtı. Boynuna sarılacakken bana üzgünce baktığını fark etsem de umursamadan sarıldım. " Güzelim. "

  Ağlamaklı sesiyle uzaklaştım ondan. " Asel bak sakin ol tamam mı? O döndü ve sana bir mektubu var. Ama lütfen kızıp sinirlenip bağırıpçağırmadan önce o mektubu oku. Olaya bak nefret ettiğimiz adamın verdiği mektubu okuman için sana yalvarıyoruz. Bana kalsa okumana gerek yok ama kendisi çok istedi. "

  Kaan abinin uzattığı mektubu elime aldım ve içimden okumaya başladım. Ne zırvalamıştı bakalım Savaş Bey. Ağzımdan kısa bir alaylı gülüş çıktığında kapının açık olduğu aklıma geldi. Arkamdaki kapıyı kapatıp geri mektuba döndüm.

  Asel ,
  Abimin Asil'i , annemle babamın Asel'i ve benim de İz'im... Birtanem , güzelim , abim , prensesim , hayatım kısacası her şeyim... İz... Özür dilerim. Biliyorum tün bu olanları bir özür unutturamayacak. Benim kendimce haklı olan sebeplerim olsa da bunları sana anlatamam güzelim. Ama benden daha fazla nefret etmemen için üstü kapalı biçimde bir nedenini söyleyeyim abim , prensesim. Bana ya Asel ölür ya da bunu yaparsın ve o yaşar dediler. Abim ortada senin canın olmasa ben böyle bir şeyi yapar mıydım? Belki şu an bana küfrediyorsun. Belki bana olan nefretin arttı. Belki de diyorsun ki sen bunu yapınca ben ölmedim mi içten içe ya da belki de demiyorsundur. Ama sana bunu söyleyemediğim her dakika ben ölüyorum burada. Beni affetmeni istemeyeceğim çünkü biliyorum ki sen doğru zaman geldiğinde ben senden beni affetmeni istemeden beni affedeceksin. Şunu unutma ki o günü iple çekiyorum birtanem. Kendine iyi bak en değerlim, hayatımın anlamı. Umarım  daha iyi olursun çünkü sen iyi olmayınca hayatım allak bullak oluyor güzelim.

Savaş

  Mektubu okuduğumda sinirden delirmek üzereydim. Ya canımla tehdit edildiğini söylese gelip de bana her şey daha basit olacaktı.

  Kaan abime baktığımda bana bakıyordu. Bir anda beni kucağına alıp salona götürüp koltuğa bıraktığında ona şaşkınlıkla bakmaya başladım.

  Bir anda gıdıklamaya başlamasıyla kahkahalara boğuldum. " A-abi lütfen durur musun? Yaa. Yapma! Gıdıklama. "

  Aysun ablanın elleri belinde çatık kaşlarla içeri girmesiyle Kaan abim durmuştu. " Abla? " Elindeki tavşanlı panduflarından birini çıkarıp ikizine yani Kaan abime attığında kıkırdadım.

  " Bugün röportaj olduğunu bilmiyormuş gibi bir de burayı dağıtıyorsun Kaan. Asel güzelim hoşgeldin sen de. " Aysun ablanın konuşmasına tepki veremeden çalan kapıyla ikimiz de ayağa kalkıp hazır ola geçtik.

  Aysun abla önce halimize gülüp kafasını iki yana sallayarak çıktığında bakışıp biz de hızlıca arkasından gittik. " Hoşgeldiniz Alkım Bey. " Alkım kafasını sallayarak karşılık verdiğinde içten içe şansıma sövüyordum. " İkizim Kaan aynı zamanda kameraya alacak olan kişi o biliyorsunuz ki. " Alkım başıyla onu onayladıktan sonra bakışları bana döndüğünde şaşkınca baktı.

  " Kız kardeşim. " Alkım'ın kaşları havalandığında başımı hafifçe sol tarafa eğip şirince sırıttım. Aysun abla bana bakıp kıkırdadı. " Hadi geç içeri deli kız. "

  " Abla yok rahatsız etmeyeyim ya. " Bana çatık kaşlarla bakmasıyla hızlıca içeri kaçtım. Koltuklardan birine oturduğumda diğerleri de içeri girdi.

  " Alkım Bey siz şöyle geçin. Kaan ayarlarsın sen kamerayı. " Kaan abi başıyla onaylayıp ışıkları ayarlamaya başladığında Aysun ablaya bakıp şirince sırıttım. Bana çatık kaşlarla baktığı esnada kalkıp röportajlarda erkekler için kullandığı makyaj malzemelerinden birini çıkardım.

  Allım'a sürerken bana dehşetle bakıyordu. Şirince sırıtıp uzaklaştım.

  Aysun ablayla röportaja başladıklarında onları dinliyordum. " Merhabalar. Bugünkü konuğumuz Alkım Aksoy. Evet Alkım Bey hoşgeldiniz. "

  " Hoşbulduk. " Aysun abla sorulara geçti hemen. " Alkım Bey kaç yaşındasınız? " " 29. " Bana ters bir bakış atan Alkım'la susmuştum.

  Onlar tekrar başlarken araya girmemiştim.  "Alkım Bey neden mimar oldunuz? " Alkım'ın gözlerinin daldığını fark ettim. Ne olmuştu ki? Sadece neden bu mesleği seçtiğini sormuştu. Yarası vardı anlaşılan. Bugün de çok zekiyim ya! Adamın bu konuda bir yarası olmasa neden böyle olsun.

  Kapının çalmasıyla Alkım rahatlamış bir nefes verirken ben kıkırdadım. Aysun abla oflayınca ona döndüm. İkinci defa bölünmek onu rahatsız etmişti anlaşılan.

  Kapıyı açmaya gittiğinde kimi gördüyse gülümsedi. " Abi kardeş röportaja erken geliyorsunuz. " Kaşlarım havalanırken Alkım'a baktım.

  " Hoş buldum. " Deyince Efe kafamı o tarafa çevirdim. Siyah bir takım elbise giymişti. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdığımda bana ters bir bakış attı. İnsanlar şirkete nasıl gidiyor, ben şirkete nasıl gidiyorum.

  " Komik bir şey mi var? " Efe'ye baktım. Ortada söyleyebileceğim bir bahane de yoktu ki. " Yok senle alakalı bir şey değil. " Bana göz devirdiğinde Aysun ablanın yanıma oturmasını söylemesiyle yanıma oturdu.

  Aysun abla yerine geri dönerken Kaan abi bana seslendi. " Fıstık bir kahve yapsana ya. " Kıkırdayarak başımı salladım.

  Ben odadan çıkarken Alkım da Efe de tuhaf tuhaf bakıyorlardı Kaan abiye. Efe peşimden gelmişti. " Şekerli yapar mısın benimkini? " Ona bakıp başımla onayladım.

  " Biliyorsun buraları anlaşılan. " Garip garip baktığımda tek kaşını kaldırdı. " Ne yani yalan mı? Elinle koymuş gibi alıyorsun her şeyi. "

  Yaptığı imayı anlamamla yüzümü buruşturdum. " Ablamla abimin evini bilmeyecek değilim. " Bana kısa bir an şaşkınlıkla baktı. " Biliyorum öz değiller ama benim için öz olanlardan da öteler. "

  Kaşları havalandığı sırada cezvede pişen kahveyi fincanalara döküyordum. Kahveler hazır olduğunda dolaptan çikolata alıp yanlarına yerleştirdim. İçeri götürürken Efe de benimle beraber geldi.

  Alkım'ın yine duraksamış olduğunu fark ettiğimde Aysun ablaya kaş göz yaptım ' sorma şu soruyu ' dercesine. Ardından boğazımı temizlememle hepsi bana doğru döndü. Alkım'ın rahatladığını görmemle gülümsedim.

  " Kahveler hazırrr! " Herkesin önüne kahvelerini koyduğumda Aysun abla bana göz kırptı. Gözüm duvardaki saate kaydığında dudak büzdüm.

  " Benim çıkmam gerek Begüm'ün yanına uğrayacağım. Ondan sonra da Zeynep ablanın yanına geçeceğim. Akşama da Berkay Beyefendi beni bir yere götürecekmiş. " Begüm şirketin sekreteriydi. Zeynep abla da ünlü bir moda tasarımcısıydı. Berkay'ın beni nereye götüreceği ise meçhuldü.

  Abim ve ablamla vedalaşıp çıktım evlerinden. Aykut abinin arabasını gördüğümde oraya doğru ilerledim.


884 kelime.

Selamünaleyküm.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Sıradaki bölumde görüsmek üzere.

ALT ÜST OLAN HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin