5. PAMİR

1.7K 78 167
                                        

Test çözüyordum. Resmi bitirdikten sonra hiç bir şey düşünmek istemediğim için test çözmeye başlamıştım. Saate baktığımda 13.30'du. Derin bir nefes alıp verdim. Belki dışarı çıkarsam biraz kafam dağılırdı. Gidip yeni mobilyaları alırdım. Bir taşla iki kuş vurmuş olurdum bu şekilde hem kafam dağılırdı hem de mobilya işini halletmiş olurdum. Çalışma masasından kalkıp üstüme baktım. Bunlarla gitsem bir sorun olmazdı. Odadan çıkıp merdivenlere yöneldim zaten yeterince param vardı. Aşağı indiğimde herkesin bakışları bana dönmüştü. Berfu'nun dedikleriyle göz devirdim. " Sevgilinle buluşmaya mı biz seni daha fazla tutmayalım canım." fazlasıyla kaşınıyordu. Bana da onu kaşımak düşerdi. " Olmayan biri ile buluşamam Berfu ayrıca olsa ve onunla buluşsam bile bu ne seni ne de bir başkasını ilgilendirir. " dediklerimle bozulmuştu. Selma Hanım'a dönüp konuşmaya başladım. " Benim dışarıda bir kaç işim vardı da çıkabilir miyim ?" beni onayladıklarında ayağa kalktım .

Benim kalkmamla Pamir de ayağa kalkmıştı. Ona baktığımda bir elini ensesine attı. " Ben de seninle gelebilir miyim ?" dedikleriyle düşünmeden cevapladım. " Hayır. " net bir şekilde dediğim bu beş harfle canı sıkılmıştı. Ensesindeki elini yavaşça indirdi. Demir'in ağzından alaylı bir gülüş çıktı. " Sevgilisiyle yalnız kalmak istiyor belli ki abi. Biz de yalnız bırakalım." dediklerini takmamıştım bile umurumda değildi , değillerdi . Beni yaralayabilecek canımı sıkacak kadar değerleri bile yoktu. Ona göz devirip çıktım.

Garaja ilerleyip motora bindim. Oradan hızla ayrılıp bir mobilya mağazasına girdim. Tüm mobilyaları mat siyah almıştım. Saate baktığımda 17.30 olmuştu. Gözlerim şokla kocaman açıldı. Hemen kendimi toparlayıp motoruma bindim. Eve geldiğimde kapıyı çaldım. Hizmetli kadınlardan biri açmıştı kapıyı içeri geçtiğimde salondan kahkaha sesleri geliyordu. Umursamayarak odama çıkmaya başladım. Odama geldiğimde hızlıca üstümü değiştirdim.

Canım elma çekiyordu kitap okumayı da ihmal etmiştim. Ayağa kalkıp aşağı inip mutfağa geçtim. . Geçip bir tane elma aldım. Mutfaktan çıkıp odama çıktım. Odama gidip kitabımı alıp okumaya başladım.

Kapı çaldığında kaşlarımı çatarak "Gel! " diye seslendim. Pamir içeriye kafasını uzattığında göz devirdim. İçeri tamamen girip kapıyı kapattığında ona sorarcasına baktım. Derin bir nefes alıp verdi zorlanıyor gibiydi. Öfkelenmiştim. "Ne söyleyeceksen söyle zamanı çalma daha fazla. " ters bir şekilde sertçe söylediklerimle yutkunup başını yere eğdi. Elimle çenesini sertçe tutup başını kaldırdım. Gözlerime baktığında acımasızca konuşmaya başladım. " Değer vermediğin biri senin canını acıtamaz Pamir. Ve ikimizde biliyoruz ki ne sen bana ne de ben sana birbirimizin kalbini kıracak kadar değer veriyoruz. Yani numara yapmanın mantığı yok. " telaşla konuşmaya başladı. "Asel ben numara yapmıyorum sana gerçekten değer veriyorum. Ve sabah abimin yaptığı ve Hakan'ın dedikleri için özür dilemeye gelmiştim." dedikleriyle yüzümde tek bir mimik oynamazken onun gözleri doldu. " İyi söyledin şimdi git. " kırılmıştı ama umursamadım. Umursamadığımı görünce çıkmıştı zaten. Bende kitap okumaya geri dönmüştüm. Ne bekliyordu ki boynuna atlayıp abi dememi mi ya da hemen bir özürle affetmemi mi ? Ayrıca bir insan özür dilerken bu kadar zorlanmamalıydı. Neyse Asel sen kitabına odaklan.

Pamir'in ağzından

Asel'in dedikleri kalbime bir hançer gibi saplanmıştı. Ne yaşamıştı acaba? Nasıl böyle duygusuz olmuştu. Neden bu kadar acımasız olmuştu ki ? Kafamda bir sürü soruyla aşağı indim . Annem canımın sıkkın olduğunu görünce kaşları çatılıp hızlıca yanıma geldi. " Oğlum ne oldu ? Neden canın sıkkın ? " anneme baktım. Annemin yanına gidip beline sarıldım. " Oğlum dur bir! Nefes alamıyorum." dediğinde hızlıca ondan uzaklaştım. "Annem iyi misin?" annem bana bakıp güldüğünde kaşlarımı çattım.

ALT ÜST OLAN HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin