3 gün önce geçirdiğim ufak (!) çaplı sinir krizinin üstüne sakinleşmiştim. Kahvemi yudumlarken yutkundum. Kafamı geriye atıp düşünmeye başladım.
Neyi düşündüğümü bile bilmiyordum neredeyse. Uçak bileti almam o ülkeye dönmem ve hiçbir şey olmamış gibi davranmam gerekiyordu.
Gel de bunu yapmayı hallet şimdi. Offlayarak kalktım ayağa. Otura otura daha ne kadar duracaktım böyle.
Odama çıkıp bilgisayarın başına geçip uçak bileti araştırmaya başladım. Odanın kapısının çalınmasıyla bakışlarımı o yöne çevirdim.
" Efendim kahveniz hazır. " diyen çalışana çevirdim bakışlarımı. Kahveyi masaya bırakmasını işaret ettim. Masaya koyup dizlerini hafifçe kırarak selam verip çıktı.
Ellerimi şakaklarıma götürüp masaj yaptım. Uçak bileti bakmaya başladım 2 gün sonra gidecektim Türkiye'ye. Derin bir nefes verdim. İnternetten bileti aldıktan sonra şirketle ilgili işlere odaklandım.
Aniden çalan telefonumla olduğum yerde sıçrayarak telefona baktım. Gözüm pencereye kaydığında güneşin battığını gördüm.
Baktığımda sekreterim arıyordu. Şirketle ilgili bir şey mi olmuştu ki? Açtığımda telefonu " Efendim kusura bakmayın rahatsız ediyorum dediğiniz gibi her şey halloldu. Yarın 3 toplantınız var. İyi akşamlar. " Kapattığında telefonu offladım.
2 gün içerisinde tüm işlerimi halletmeliydim. Yürüyüşe çıkmak için giyinme odama gittim. Üstüme spor kıyafetler geçirirken gözüm aynadan onunla aynı renkte olan gözlerime takıldı. Benim küçük versiyonum gibi oluşu geldi aklıma.
Ağlamamak için gözlerimi aynadan çektim. Kaç gündür ağlıyordum zaten.
Hızlıca çıkıp evin bahçesinde yürümeye başladım. Anılarımız aklıma geliyordu. Aklıma gelen anıyla tebessüm ettim. Üstünü komple un etmişti kek yapmak isterken. Gözlerim dolmaya başlarken yutkundum. Asel'i düşünme şu an düşünmemelisin. Ağlama, ağlamamalısın.
2 gün sonra
İngiltere'deki tüm işlerimi halletmiştim iki gün içerisinde. Tabii Asel aklımdan çıksaydı daha rahat halledebilirdim.
Şu an mı? Şu ansa uçağın inişine beş dakika varken ben hâlâ Asel'i düşünüyordum. Aklımdan çıkmıyordu ki gerçi.
Uçak indiğinde etrafımı magazincilerin sarması tabii ki beklediğim bir şey değildi. Kafama bir şapka taktığım esnada Kaan'ı gördüm. Bakışlarımı kaçırdım. Lütfen tanımamış olsun lütfen.
Magazincilerden birinin " Savaş Bey bunca yıl sonra neden Türkiye'ye döndünüz? " Yutkundum. Tamam Savaş sakin ol. Herhangi bir Savaş olabilirsin sen.
Oradan uzaklaşıp ilerideki arabaya doğru yürümeye başladım. Birinin bana yaklaştığını hissediyordum. Kaan'ın sesini duymamla olduğum yerde durdum. Tanımıştı. Kahretsin ki tanımıştı.
" Her şeyden kaçtığın gibi magazincilerden de mi kaçıyorsun Savaş GÜVEN ? "
Kaçmak mı? Her zamanki gibi mi? Bilseydi eğer neden terk ettiğimi burayı bana bunları demeyeceğine eminim.
Helloooo.
Biraz geç atmış olabilirim.
Ne düşünüyorsunuz?
Savaş sizce neden ülkeyi terk etti?
Elooonazzzzz canım kankiştoloşkommmm. Senin sayende kaç gündür üşenip de yazmadığım bu özel bölümü yazdım. Bence bir teşekkürü hakediyor.
![](https://img.wattpad.com/cover/317626688-288-k266017.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALT ÜST OLAN HAYATIM
ChickLitKarıştırılan bebekler Yalan olan yıllar Yıkılan hayaller Travmalar 07.09.2022 erkekkardeş sıralamasında 3. 16.10.2022 acılar sıralamasında 1. 06.11.2022 gençkızedebiyatı sıralamasında 8. 16.10.2023 acılar sıralamasında 2. 20.10.2023 acılar sıralamas...