ALT ÜST OLAN HAYATIM

13. VAZO

Pamir'in anlatımıyla

Sabahleyin üstümü değiştirip aşağı indim. Annemler salonda oturuyorlardı. Abim ile Asel yoktu sadece. Annemin " Oğlum abinle kız kardeşini uyandırır mısın?" diye sormasıyla onu başımla onaylayıp yanağından öptüm.

Önce Asel'i uyandıracaktım. Asel'in odasına çıkmaya başladım. Odasına geldiğimde belki uyanıktır diye kapıyı çalmıştım. Cevap gelmediğinde içeri girdim.

Odaya girdiğimde Asel ile abimi birbirlerine sarılmış bir vaziyette uyurken görmek beklediğim son şey bile değildi. Şokla " Asel! Abi!" diye bağırdığımda ikisi de şıçrayaram uyanmışlardı. Diğerleri de gelmişlerdi. Babamın sorusuyla ona döndüm. Ağlamaklı bir ifadeyle Asel ile abimi göstererek konuştum. " Birlikte uyumuşlar." Söylenişim annemi güldürmüştü.

Asel ile abim sersem bir şekilde bize bakıyordu. İkisi de kalkmışlardı. Asel giyinme odasına giderken abim yanımıza gelmişti. Biz de odadan çıktık. Aşağı salona inmiştik hep birlikte.

Asel'in anlatımıyla

Pamir'in bağırtısıyla uyanmak beklediğim son şey bile değildi. Hele Mete'yi yanımda görmek o diyecek söz bulamıyorum. Üstüme rahat bir şeyler geçirdim. Zaten bugün cumartesiydi. Gülümsedim. Bugün Atakan'ın basketbol maçı vardı. Üstümü değiştirip kahvaltı için salona inemeye başlamıştım. İkinci kata geldiğimde odasından çıkan Mete şaşırmama duraksamama sebebiyet vermişti.

Umursamadan aşağı devam ettim. Konuşmasıyla ona döndüm. " Asel özür dilerim. Seni yatırınca uyku bastırdı. Ben de uyuyakalmışım. Rahatsız olduysan gerçekten özür dilerim. " dediğinde gerçekten mahcup görünüyordu.

"Sorun değil herkes uyuyakalabilir Mete." bana mahcup bir bakış atmıştı. O sırada salona girdiğimizde herkes ayaklanmıştı. Yemek odasına geçip yemek yemeye başladık.

Kahvaltıdan sonra hızlıca odama çıkmıştım. Biyoloji test kitaplarımı masaya yığdım. Saçlarımı dağınık bir ev topuzu yapıp çalışmaya koyuldum.

Test çözerken bir anda duyduğum cam kırılma sesiyle olduğum yerde sıçradım. Ses aşağıdan gelmişti. Kalkıp hızlıca aşağıya indim. Hızlı hızlı yerdeki cam kırıklarını toplamaya çalışan Eray'ı gördüğümde kolundan tutup yanıma çektim. " Eray ne yapıyorsun bir yerini keseceksin!" dediğimde hiddetle Eray hıçkırarak ağlamaya başladı.

Hıçkırarak söyledikleriyle içim burkulmuştu. " Annemin en sevdiği vazoydu bu. Babam ikinci evlilik yıl dönümlerinde almıştı. Onun için çok değerliydi. Bana çok kızacaklar. " üzgünce ona bakıp derin bir nefes alıp konuşmaya başladım. " Eray tamam olabikir herkesin başına gelebilir bu. Sakinleş gerekirse suçu ben üstlenirim tamam mı? Dert etme sen. " dieyerek sırtını sıvazladım. Başını kaldırıp masumca yüzüme bakmasıyla gülümsedim.

" Gel bakalım şimdi şu yüzünü bir yıkayalım ondan sonra burayı hallederiz." dediğimde korkuyla bana bakıp başını iki yana salladı. Sorgularcasına bakışlarımı gördüğünde konuşmaya başladı.

" Olmaz ya gelip de görürlerse." derin bir nefes verdim. " Eray sakinleş gel görürlerse ben yaptım derim. Tamam mı? " beni başıyla onaylamıştı. Eray'ın odasına gitmesine yardım etmiştim. Yüzünü yıkayıp yanıma geldiğinde geri inmiştik. Tam o sırada Selma Hanım'ın çığlığı kulaklarımıza doldu.

Salona girdiğimde Selma Hanım hıçkıra hıçkıra ağlarken Metin Bey bir yandan onu sakinleştirmeye çalışıyor diğer yandan da diğerlerine sesleniyordu.

" Metin Bey" diye mırıldandım ama nasıl devam edeceğimi bilemiyordum. " Efendim" dediğinde ne olacaksa olsun deyip " ben yaptım. Vazo dikkatimi çekmişti. İncelerken elim çarptı. Yere düştü ve kırıldı. Özür dilerim. " dediğimde Metin Bey bana duyduklarına inanamıyormuş gibi bakıyordu.

" Motorunun anahtarını getir. Bir hafta boyunca okul dışında ve de çok önemli bir şey olmadığı sürece çıkmıyorsun. " kaşlarımı çatarak yüzüne sorgular bir biçimde baktım. O kimdi ki bana motorumun anahtarını getirmemi söylüyordu. Tek kaşımı kaldırarak sakin tutmaya çalıştığım ama başaramadığım bir ses tonuyla konuşmaya başladım. "Pardon da siz hangi hakla benden motorumun anahtarını isteyebiliyorsunuz?"

Bana sinirli bir bakış attı. Alkım'ın arkadan " Motorunun anahtarını getir Asel. Babam bence az bile diyor. " diyişiyle sinirle onlara baktım. Hakan'ın " YA SEN NASIL BÖYLE BİR VAZOYU KIRARSIN?" bağırışıyla off'ladım. Eray'ın korktuğu kadar vardı.

Demir " ASEL SANA İNANMIYORUM YA!" Arman konuştuğunda bakışlarım ona döndü. " BİLEREK KIRDIN DEĞİL Mİ? ANNEMİ ÜZMEK İÇİN BİLEREK YAPTIN DEĞİL Mİ CEVAP VER LAN!" onun yanıma gelip beni omzumdan ittirerek konuşması beni iyice şoka sokmuştu. Diğerleri de bunun üstüne yükselmişlerdi. Mete bana hayal kırıklığı ile bakıyordu.

Sus Asel. Susmazsan sinir krizi geçirirsin. Bunu kendine yapma Asel. Diye telkinler vererek kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

Metin Bey bu olanlara son vermek ister gibi gürleyerek motorumun snahtarını getirmemi istemişti. Daha fazla inat etmeyip dediğini yapmak için odama çıkmaya başlamıştım.

Odama çıkıp motorun anahtarını alıp aşağı indim. Metin Bey'e verdiğimde aldı. Sinirle "Bir hafta sonra alırsın." hiddetle konuşarak yukarı çıktı. Eray bana yandan mahcup bir bakış attığında gülümsedim.

Odama çıkıp test çözmeye başlamıştım.İki buçuk saat test çözmüştüm. Gerindiğimde telefonuma gelen mesajla telefona baktım.

Pamir: Asel salona gelir misin?
Siz: Niye buradan yazdığını sormayacağım. Neden geliyorum?
Pamir: Babam hepimizle bir şey konuşmak istiyormuş. Ve yukarı çıkmaya üşendiğim için buradan yazdım.
Siz: Tamamdır geliyorum.

Güldüm. Acaba ne konuşacaktı Metin Bey kırılan vazoyla ilgili olabilir miydi ki? Umursamayıp aşağı indim.

Metin Bey bana bakıp konuşmaya başladı. " Asel niye yalan söyledin? Eray itiraf etti kendi kırmış vazoyu. " yutkundum. Herkes Eray'a dönmüştü. Onunla sakince konuşuyor bir sorun olmadığını söylüyorlardı bunu görünce gözlerim doldu. Bana bağırıp çağıran canlarını almışım gibi konuşan kişiler şu an Eray'la yumuşak bir biçimde konuşuyor onu telkin ediyorlardı.

Ortadaki sehpanın üzerinden motorun anahtarını alıp sessizce evden çıktım. Atakan'ın maç saati de yaklaşıyordu. Maça gitmek için motora binip sürmeye başladım. Geldiğimde çoğu kişi gelmişti. Boş bir yere geçip oturdum.

Maç şu an 9-7 Atakanlar öndeydi. Tezahüret yapmaktan sesim kısılsa da tezahürata devam ediyordum. Karşı takımın attığı üçlükle öne geçmesiyle bir küfür savurdum. Son 1 dakikada Atakan'ın attığı ikilikle Atakanlar kazanmıştı. Hepimiz coşmuştuk. Sahaya Atakan'ın yanına gittik. Komple bizim tayfa. Bir elim Atakan'ın elinde diğer elim Ateş'in elinde halay çekiyorduk. Takım da bize katılmıştı.

Oradan çıktığımızda üvey ailemin evinin yakınlarındaki parka gittim. Motordan inip salıncağa yöneldim. Oturup yavaş yavaş ileri geri sallanmaya başladım. Yüzüme vuran sonbahar meltemiyle göz çukurumda biriken gözyaşlarım bunu bekler gibi düşmüşlerdi.

879 kelime

Merhaba.

Nasılsınız?

Bölüm nasıldı?

Bölümde en sevdiğiniz yer ?

Bölümde en sevmediğiniz yer?

Sıradaki bölümde görmek istediğiniz sahneler?

Bir daha ki bölüme görüşürüz.