Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhabalarrrr. Nasıldınız? Size iyi okumalar bölüm için. Ama öncesinde size minik bir soyağacı hazırladım kafanız karışmasın diye. İyi okumalarrrr.
Sınır = 150 YORUM 15 OY
Asel telefonu yanıtladıktan sonra gözleri parlamaya başlamıştı. Telefonu kapatıp bana döndü. .
" Yarın İngiltere'den dönüyorlarmış. " Asel sevinçle ellerini çırparken güldüm. Küçük bir çocuk gibiydi şu an.
Arabayı sahilde bulunan boş yere park edip indim. Asel de inmişti benimle beraber.
Arabayı kilitlediğimde deniz kenarında yürümeye başladık. " İki yıl önceki gibi VR gözlük takıp olmayan şeyleri izletmediler değil mi? "
Sinirle güldüğünde " Yok sadece şiddet uyguladılar. " Ağzımın içinde küfür mırıldandım.
" Asel, güzelim toparlanman gerekiyor ama biliyorsun değil mi? " Bana bakıp gülümsedi.
" İrem ablanın yanına gideceğim zaten yarın. Ama sorun şiddet uygulamaları değil ki abi. Eski ailemde de şiddet görüyordum. Denekmişim. Adamın biri insanların zeka ve yeteneğini arttırmak için yaptığı serumu daha biz embriyoyken üstümüzde denemiş. "
" Bunu da toparlarsın güzelim. Ya bir dönüp geçmişe , geçmişine bak. Sen neleri atlatmışsın şimdi bunu mu atlatamayacaksın? "
Beni başıyla onaylayıp bakışlarını deniz manzarasına çevirdi. " Hadi boşver bunları. Ben seni rahatla diye buraya getirdim. "
" Abi, ablamla tekrardan bir ilişkiniz olamaz mı? Belki biraz bencilce olacak ama ben sizin tekrsrdan olmanızı istiyorum. Ben senin gibi bir enişte istiyorum. Ablam asker olmanı istemeyip güvenliğini düşündüğü için niye bitirdiniz ki ilişkinizi? Bak mesleğinden vazgeç demiyorum ama nolur ilişkinizden de vazgeçmeyin. Seni de kaybetmek istemiyorum. "
Asel'in dedikleriyle kalbimden bıçaklanmış gibi hissetmeye başladım. Sonda fısıldayarak dedikleriyle ise farkında olmadan o saplanan bıçağı iki tur döndürmüştü saplandığı yerde.
Kolumu omzuna atıp onu kendime çektim. " Gel boşverelim bunları. " Beni başıyla onaylamakla yetinmişti.
Sessizce deniz manzarasını izleyerek yaklaşık bir saat boyunca yürümüştük.
En sonunda Asel'i getirmek istediğim restorana geldiğimizde Asel bana bakıp gülümsedi. İki yıl önceki olay olduğunda da onu buraya getirmiştim. Sakinleşsin, kafasını dağıtsın diye.
Kolumun altından çıkıp koşmaya başladığında güldüm. İçinde nadiren öne çıkmayı tercih eden o küçük çocuk işte bu dönemlerde ortaya çıkıyordu.
Gülerek ben de peşinden koşmaya başladım. Restoranın kapısının önünde durup beni beklemeye başladı. Yanına geldiğimde içeri girdik.
Masalardan birine oturduğumuzda garsonu çağırıp yiyeceklerimizi istemiştik.
