Merhabalar efenim! Nasılsınz? Hoşgeldiniz, bu şu an ciddi olarak yazdığım ilk kurgu. Umarım ilk bölümü beğenirsiniz Keyifli okumalar!
.....................................................................................................................................
1. Bölüm
(I said "They just the ones who gave me life" But I truthly am my parents chil.)
("onlar sadece benim dünyaya gelmemi sağlayan insanlar, o kadar." diyorum ama tam anlamıyla onların çoçuğuyum.)
Conan Gray-Family line
Elinizde olmayan bazı şeyler vardır. Değiştiremeyeceğiniz ya da seçemeyeceğiniz. Başınıza neler gelebileceğini, anne babanızı, doğacağınız şehri, dininizi, teninizi, bedeninizi, kaybedeceğiniz insanları, hayatınızı mahvedebilecek dallamaları ve vesaire vesaire.
Anneden nefret ediyordum, üvey babamdan da annemden olduğu kat be kat daha fazla. Piçin tekiydi ne de olsa. Biyolojik babam ve annem bir barda tanışmıştı, ikisi de birbirine aşıktı. Fakat babamın bu sevgisi evlenene kadardı. Evlendikten sonra annem hamile olduğunu söylediğinde babam çocuğu aldırmasını istedi fakat annem babamın aksine ona hâlâ ilk günkü gibi aşıktı. Ve beni doğurmaya da kararlıydı. Annem, beni doğurduğunda ise boşandılar ve babam bizi terk etti. Onu hiç görmedim, tanımadım. Fotoğrafı bile yoktu çünkü annem, babam evi terk ettikten sonra ona ait olan her şeyi silmiş, atmış ya da yakmıştı.
Annem ben doğduktan 5 ay sonra bir adamla evlendi. Üvey babamla yani, ismi Cengiz. Saygın iş adamı Cengiz Caner, annem zengin olunca yapışmıştı hemen adama. Annem sefil durumdaydı, kirasını bile ödeyemeyecek durumda, beni besleyemeyecek kadar sefil hem de. Cengiz sosyete de saygılı iş adamı, iyi bir aile babası gibi düşünmüştü annem fakat annemin umduğundan çok farklı biri çıkmıştı.
Zengin bir ailede doğdum, özel okulda okudum, hep iyi bir çevrem oldu. Dıştan bakınca nasıl görünüyordum? Mutlu bir hayatı, ailesi, arkadaşları olan, çalışkan, gelecekte güzel bir hayatı olacak biri gibi. Ama daha sonrasında hiç de öyle olmadı. Saygın iş adamı Caner Cengiz iflas etti. İflas etmeden 6 yıl öncesinde karısını döven, eve sarhoş ve geç dönen biri haline dönüşmüştü. İflasın ardından eve icra talebi gelmesi bir oldu. Annem boşanmak istedi fakat Cengiz onu tekrar dövdü. Asla izin vermezdi böyle bir şeye. Annem ise kaçtı. Ondan nefret ediyordum. Kimseyi düşünmedi, beni bile düşünmemişti.
Beni bıraktıktan sonra küçük bir eve yerleştik. Cengiz yine her zaman olduğu gibi eve sarhoş bir şekilde geliyordu. Küçük evde iki yabancıydık. Benimle hiç konuşmazdı. Her zaman böyleydi, üvey babam olduğunu öğrendiğimde 8 yaşında falandım galiba. Her zaman böyleydi. Asla gerekmedikçe konuşmaz, bir şey olursa anneme söylerdi. Annem de benimle ara sıra vakit geçirirdi. Yani vakit bulursa. Normalde de böyleydi ama öncesinden daha tuhaftı Cengiz. Bana garip bakmaya başlamıştı ve bundan rahatsız oluyordum. O zamanlardan anlamalıydım gerçi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bekçi ve Cadı
FantasyEfsanelere inanır mısınız? Kurt adamlar, vampirler gibi peri masallarından söz etmiyorum. Gerçek denge ve uyumdan söz eden efsanelerden bahsediyorum. Tanrı, Dünya'yı var ettiğinden bu yana dengeyi korumak için 5 Bekçi soyu seçti. Umut, Bilgelik, Güç...