Ögleden sonra Elif'le bahcede oturmus sohbet ediyorduk. O kadar seye kosturdugu icin yorgundu tabi.
Asko benim annem beni akil hastanesine kapatti?
İcimden gecirdigim seylere göz devirip etrafi izlemeye devam ettim. Aklım okulun bodrum katındaydı. Asırı derecede korkuyordum ancak inmek istiyordum.
En son indigimde Ömer ölüyordu da ondan. Üstüne tavan yıkılıyordu. Caresizce merdivende dikilip kalmıştım. Sanırım bi hayaldi ama beni korkutmaya yetmisti.
Zilin calmasıyla kalkıp elimdeki karton bardagı cöpe attım. Elif'te yerden kalktığında yanıma geldi ve yürümeye basladık.
"Su cocugu sürekli sana bakarken görüyorum." dedi. Gözleriyle isaret ettigi yere baktım. Cok kalabalık oldugu icin kimseyi secemiyordum. "Kim ya?" dedim.
Elini havada sallayıp bosver diye mırıldandı. Askım pesimde FBI var diyorum niye anlamıyorsun? Kim? Kim?
"Kimdi ya simdi merak ettim." dedim cilveli bir sekilde. Hic benlik degildi bu tavırlar. Elif dönüp güldü ve ;"Niye bu kadar merak ettin?" dedi.
Yani hic öylesine.
Kızın getir götür yapmaktan kafası yanmıstı belli ki, hem sana bakıyor diyor hem de merak etme. Tamam kardesim, sen bugun okulda is yapma. Eve erken git. Devrelerin yanmıs cünkü.
Elif beni birakip yürümeye baslayinca vücudumu bir sinir kapladı. Tam ben de yürüyecekken birinin omzuma carpıp omurgamı kaydırması bir oldu.
"Ya bu ne okul olarak anlastınız mı bu kıza carpalım diye? Niye bugün herkes bana carpıyor." diye patladım en sonunda. Arkamı dönüp, dudagını büzüp 'bi sucum yok ne cırladın' pozuna girmis cocuga baktım.
"Koridorun ortasında durma?" dedi. "Haklısın." diye bagırıp kenardan kenardan yürümeye basladım. Sinirle sınıfa girip sıraya oturdum. Defter kalem cikarip bir seyler not etmeye başladım. Ve yazmıs oldugum seyleri okudum.
Dokuz eylül, okula geldim. Bodrumda bir cesetle uyudum. Unutmadan bir de promosyon bir egoist pic vardi.
On eylül, okula geldim. Bugün ihbar günü.
Sikeyim nasıl hic bir sey cıkmadı.Yedi ekim, okula ücüncü defa geldim geldim. Bodruma inmeye cesaret edemiyorum.
Yasayıp yazdıgım seylere anlam veremedim. Neler olmustu böyle. Beynim zorlanmıstı. En arka sıralara baktım, bostu.
Hoca henüz gelmedigi icin en arka duvar kenarına gecip basımı duvara döndüm.Gözlerimi kapattım.
Ömer'e bu kadar güvenmemin sebebi ne? Neden kendimi ona emanet ediyorum? Benim ki de soru. Annem mi var kendimi emanet edebileceğim?
Hoca gelmis miydi gelmemis miydi umrumda degildi. Hıckıra hıckıra agladim.
Ömer gercek miydi? Ya bunlar bir oyunsa ve gercek olan annemse.Sanırım annemi özledim.
O gün hastanede benim icin nasil agladıgını hatırladım. Suan hâlâ hastanedeysem ve bunlar ilaclarin etkileriyse?
Gözlerimi yorgunlukla kapadım.
*
"Ben ölürsem.."
Gözlerimi yavas yavas actım. Karsımdaki duvari görünce hatırladım. Okulda uyumustum. Gelen ürperme hissiyle basımı kaldırıp etrafa baktım. Ömer yanımda oturmustu.
Üstümdeki hırkaya baktım. Onun hırkası.
Kısa kollu siyah bir tisort giyinmisti bu havada. Hasta olacaktı. Bana bakmıyordu.
Basını asagıya egmis mırıldanıyordu."En cok sevdigim sarkı calınsın."
Rüya görüyorsun dedi beynim. O gercek degil dedi. İnanmak istemedim. Onun gercek olmadıgı düsüncesi bende bir bosluk yaratıyordu.
"Ömer?" dedim bana bakmasi ümidiyle. Bana bakmadi. Mırıldanmaya devam etti.
"Anneme bir omuz bulun aglasın.."
Bir kere daha seslendim. "Ömer beni duyuyor musun?" Bakmadi. Bana bakmadi.
"Ömer.. Ömer..."
Basımı birden kaldırdığımda basımda dikilen Ömer'i gördüm. Eli saclarimdaydi. Hemen elini cekti. "İyi misin?" dedi.
Yanıma baktım. Yanım bostu.
Asırı derecede terlemistim, saclarim yüzüme yapısıyordu. Nefesimi verdim.
Psikolojim hic iyi degildi ve zihnen yorgundum.
"Degilim. Bana iyi misin diye sorma." Cantamı alıp ayaga kalktım. Hızla sınıftan cıkarken arkamdan geliyordu.
"Rüya görüyordun sanırım, uyandırmaya calıstım." Arkamdan gelirken göz yaslarimi görmesin diye hızlı hızlı yürüyordum. "Tesekkür ederim."
"Sen.. Aglıyor musun?" dedi. Daha da hızlandım. "Hayır." diye sayıkladım.
Hayır. Hayır. Hayır.
Cıkısı unuttum birden. Tüm kapılar bana kapanmıs gibiydi. Etraf karardı. Aglama sesleri geliyordu. Durup arkamı döndüm.
Ömer yoktu ama sesi vardi. Karsıya bakarak konustum. "Ömer neredesin, cok yoruldum."
Yere cökecekken biri kollarımdan tuttu ve sıkıca sarıldı. "Buradayım, şşt." Boynuna sarıldım. Sanki biri beni cekiyormus ama gitmek istemiyormusum gibi.
"Beni bırakma, sen yokken cok yalnızım. İyi degilim. Annemi istiyorum artık." Art arda konustum. Kendimi onun kollarına bıraktım.
Donmus gibiydi ve hic bir sey söylemedi ama sırtımdaki eli sırtımı oksadı. Dostca olduguna emin degildim.
Alnımı omzuna yasladım. "Beni eve götürür müsün.." dedigim tek seydi.
*
benim mental cöküntü ektedir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bodrumun beş katı
Mystery / Thrillerutanıyorum Allahıma. okuduktan sonra anlarsınız. Üsüdügümden ona biraz daha yanastim. Ellerimi nereye koysam ısınır diye düsündüm. Bir yer bulamayinca bacaklarımın arasına sıkıstırıp bacaklarimi kendime cektim. Derin bir nefes aldim. Kıvırcık sacl...