15- Takas

727 57 48
                                    

Kollarının arasında, kutuplarda atese yaklasmısım gibi hissettim. Kuraklıkta bir fidan ekmisim gibi. Bir cicek misali aciyormusum gibi..

Bedenine sımsıkı sarıldım. Ben yünlü giyinirken o kısa kollu siyah tisört giymisti.

Asagıdan gelen seslerle fevri hareketler esliginde benden ayrıldı. Birbirimize baktık. Odamın ikinci katta olmasi saka miydi..

Gün agrırken kapıyı onarmadıgımız icin evimize birileri girmisti. Etrafa bakti ve yarim saniye sonra bana döndü. Gözleri parıldadı.

"Dolabin üstüne cıkmalısın, fazla vaktimiz yok. Seni cıkarabilirim. " dedi. Dolabin üstü mü?? O örümcekli, aglı yerlere cıkacagım..

Pardon ama asagıya iner silahlı adamların karsısında dururum daha iyi. Tabi asagıda öyle insanlar varsa.

"Ya kapıyı acık görmüs masum bir köylüyse, ve bizi merak ettiyse?"dedim. Merdivenlerden gelen yukarı cıkma sesleriyle gözlerini devirdi.

"Hangi masum köylü merdivenleri depar atarak cıkar?"

"Ömer olmaz." diyemeden beni kaldırdı ve dolabın üstüne sürükledi. Düsündügüm gibi degildi. Bavulların ve kıslıkların arasında sıkısabilirdim. Gayet temizdi ve islenmis gibi degildi.

"Buradan cıkma, benden uzun süre haber alamasan bile. Lütfen." dedi. Aklı sıra beni koruyordu. Ulan tabi ki cıkacagım, söz konusu sensin.

"Ama gel. "dedim kapıdan cıkmadan önce. Gelsindi. Ona bir kere daha bir zarar gelirse dayanamazdim.

Dudaklarını birbirine bastırıp gülümsedi. Kapıdan cıkınca oflayıp oldugum yere yattım.

Kapının ardından boguk sesler geliyordu ama hic bir sey anlayamıyordum. Uzun degil bir süre sonra kapı acıldı. Basımı kaldırıp bakmadım.

"Burada mısın kücük kız?" diye bir ses duydum. Gıkımı cıkarmamak icin savas veriyordum. "Damian'in selami var, iletilecek." dedi aynı ses.

Damian? Who are you bro?

"O kim ya?" deyip kaslarımı cattıgım esnada elimle agzımı kapattım. Odada gezen ayak sesleri durdu. Yakınıma geliyor gibiydiler.

Biri ;"Kaldır beni." dedi.

Sikeyim hayır ya hayır. Hayır siktirin gidin.

Agzımı kapattığım elimi cekmedim. Basımı arkaya kaldırdım. Adamın ters bakıslarını gördüm. Tanrım kötü kullarını, sen affetsen ben nah affederim.

*

"İttirme, pic!" derken beni asagıya indirme hızları arttı. Merdivenlerden sürüklediler resmen. Koltukta oturan Ömer beni görünce gözleri büyüdü.

'Buna güvenen aklımı sikeyim.' diyordu belki de icinden. Omuz silkip mahcup bir sekilde gülümsedim. "Oynasma." dedi beni omzumdan iten biri.

"Ne oynasması be, annen oynak." derdemez eliyle agzımı kapattı. Birini ilacli pamukla bayıltırlar ya, öyle. Ellerimle elini cekmeye calıstım.

"Yolon mo?" dedim.

"Cok istedigin kiz bu muydu Damian?" dedi daha önce hic görmedigim bir kadın. Siyah uzun sacları beyaz teni vardı. Onun gözleri kırmızı mıydı bana mı öyle geliyordu?

Ömer'in bana attıgı 'yakalandın bari sus' bakısları esliginde ortamın gerginligi kat kat arttı.

"Kes sesini Madam." dedi kır saclı yaslı bir adam. Daha önce bunu da görmemistim.

Adam tam tekrar konusacakken Ömer araya girdi. "Benden her seyi iste, onu isteme." dedi. Adam havada kalan eliyle ona döndü ve alaycı bir bakıs attı.

"Ask, isin önüne mi gecti Diego?" dedi. Digeo wtf.

"He sido tu prisionera durante años, pero ya es suficiente."dedi Ömer hırsla. Dolu gibiydi.

(Yıllardır senin tutsagınım, ama bu kadarı yeter.)

"Obedeceme!" dedi adam bagırarak. Ömer saclarını elinin altına alıp geri bıraktı.

(Bana itaat et!)

"Cuánto tiempo te tomará traer a mi madre de vuelta?" Ömer bunu der demez gözünden bir yas düstü. Ve bana baktı.

Her ne dediyse gözlerim kocaman acıldı ve basımı iki yana salladım. Bu bir elveda gibiydi.

(Annemi geri getirmen ne kadar sürer?)

Adam memnun bir sekilde gülümsedi. Tek bir el isaretiyle beni sürümeye basladıklarında Ömer yüzüme bakmayı kesti. Ben hıckıra hıckıra kendimi parcalarken yüzüme bakmıyordu.

Beni iki kolumdan tutup sürükledikleri icin konusabiliyordum. "Susma." diye bagırdım.

Gözlerini sımsıkı kapattı. "Ömer susma, affetmem." dedim kapıya tutunarak. Canım acıyordu ama ona ragmen onunla konusmaya calısıyordum.

"Ömer, verme beni." Beni arabaya bindirip götürmelerinden önce dedigim son seydi. Ömer annesi icin beni bu hic tanımadıgım insanlara mı vermisti?

Tamam hayat, böyle de vur.

"Asagılık insanlarsınız biliyorsunuz degil mi? Köleler. Size para mı veriyor? Para icin mi bu zulüm?" diye bağırdım. Öndeki adam eldivenleri elleriyle 'susturun' isareti yapıp yüzünü burusturdu.

"Sen misin lan Demiaj." diyebildim adamlar agzımı baglamadan önce.  "Bu cesareti nereden buluyorsun,  takdireşayan." dedi adam inanamaz gibi.

Sarayda dogmadık sizin gibi, Anadolu cocuguyuz diyecektim de. Tamam, cıkarıp cakı falan da salla tam olsun.

Bagladıkları bezi ısırmaya basladıgımda ıslanmaktan baska bir ise yaramadı. Adam dikiz aynasından görüp arkaya döndü.

"No no, a kopek gibi ısıryor." dedi adamına aksanıyla. Yanındaki kadın dönüp igrenir bir sekilde baktı. "Miserable." dedi mırıldanıp.

Basınıza is aldınız siz.. Haberiniz yok.

*

ask olsun diego yakıstı mı simdi sana

bodrumun beş katı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin