2- Bodrum

1.8K 88 162
                                    

"Ne arıyordun? Tam bi hırsız tipi var sende zaten." dedim yanına giderek. Derin bir nefes alıp kapının dibine cömeldi. Basını kapıya yasladı.

"Cevap versene, dilini mi yuttun?" Bu kadar ısrar zihne zarar bebegim. Kızgın bakıslı öfkeli kacgınım benim. Ne ara benim oldu orayı sonra sey ederiz. Ben sizi ararim.

"Sen susmak bilmez misin? Parmagım hala sızlıyorken cokta konusma bence." dedi gözlerini acmadan.

"Ya suan düsündügün tek sey parmagın mı?" deyip arkamı dönüp yürümeye basladım. Yere egilip elimle yoklaya yoklaya anahtarı bulurdum birazdan.

"Nereye?" dedi basını hafif sola egip. Anahtarı aradıgımı söyleyim de bulup beni burada bıraksın degil mi. Hadi canım hadi benim burada cürümeye niyetim yok.

"Küpem düsmüs ya, annemden yadigardi." Sigma kural 291716. Kendini acındır.

Şaka şaka öyle bir kural yok. Canımın derdindeyim.

Yavasca ayaga kalkıp yanıma geldi. "Küpen her kapıya giren bir metal parcası mıydı?" dedi. Yemedi arkadaslar küpe seyini. Siz denemeyin sizin yerinize denedim ben.

"Bak ben aylar önce yere yakın yıldızlara uzak okudum tamam mı? Yardım gelmeden ölmek istemiyorum." Ne? Travma kaldi o kitap.

"Ne, ne zırvalıyorsun ya? Kalk ayaga." dedi sesini yükselterek. Ayaga kalkıp karsısında durdum. Bu sırada yine calan zille bu teneffüs kurtulmus olma ihtimalim sifira düstü.

"Belki benim astımım var ahmak herif, ne diye buraya getiriyorsun? Para teklif etsen söylemem kimseye." dedim sinirle. Zeynepte ilk günden mi karsılasmıstı o cesetle, ilk günden mi vurulmustu Onur'a..

Tamam o kitabi tam bitirmedim. Ama olsun.

"Bende sana verecek para falan yok. Ayrıca babamın oglu da degilsin." dediginde biraz bana dogru egilmisti. "Hem ne var biliyor musun, senin gibi bi gevezeyi öldürüp cesetle aynı ortamda durabilecek kapasitem var." dedi kaşının bir tanesini havaya kaldırıp. Ufaktan yusuf yusuf olmustum.

"Ya, ama bende senin gibi bir dag kacagıyla aynı ortamda sag duracak kapasite bile yok." deyip cekiliyordum ki kolumdan tuttu.

"Bırak kolumu acıyor."

"Ne diyorsun tutmadım bile."

Tamam kendimi cok kaptirdim falan da, kolumu tutmadıysa bu hissettigim sey ne?..

"Kolumdaki, ne, o, zaman??" dedikten sonra hızlıca kolumu cektim ve yere bir seyin düsme sesi geldi. Cıglık atarak gözlerimi kapattığım sırada küfür mırıldandı.

"Hassiktir. Bu bir iskelet."

Hadi ya, ben de amcamın oglu sanmıstım.

"Ne iskelet mi?!" diye tekrar cıglık attım. "Kitapta hepsi teker teker ölüyordu ama?!"

Ayaklarimi yere vura vura hıckırdım. Nefret ederdim ölü seylerden. Bünyem buna dayanmazdi ki. "Sen fazla dizi izlemis gibisin." dedi kolumdan tutup kapıya yönlendirmeden önce.

"Ona bakılırsa sen de polisiye izlemissin amına koyayım. Ne bu tavır her gün mü insan iskeleti görüyorsun." diye düsündügüm her seyi tek tek söyledim.

"İste orasını bilemezsin." demesiyle kanım dondu. Oldugum yerde kala kaldim. Bir manyakla aynı odada yapayalnız kalmıstım. Aslında görünene göre pekte yalnız degildik..

"Onu elleyip elleyip bana dokunma." dedim. Bana dönüp alaycı bir sekilde güldü. "Görende her dakika sevisiyoruz sanar."

Egilmis bir sekilde duruyorken omzundan onu itekledim. "Aptal."

bodrumun beş katı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin