Okula girdiğimde diğerleri peşimden geliyordu. Ama birisi hızını arttırarak yanıma gelmişti. Arada yüzüme bakıyor, aklında derin düşünceleri geçiriyor fakat konuşmuyordu. Merdivenleri çıktıktan sonra en üst katta satranç ve sanat odasında durmuştuk.
"Ee çakma lider getirdin bizi buraya önden girsene," dediğinde ona sertçe baktım.
"Bana bir daha çakma lider dersen o kafandaki düşüncelerle seni bu kapıya gömerim." Dediğimde Aras arkadan gülerek yanıma geldi.
"Yapar valla" diyerek kapıyı kontrol etmişti. Ardından gülerek beni işaret etmişti. "Kız zeki kilitli kapıyı açmakla uğraşmıyor." Diyerek Çiçeğe döndüğünde tekrar tel tokayı alarak kapıya dönmüştü.
Bartu, Aras'ın sözlerine sadece gözlerini devirerek kendisini geriye itmişti. Ve duvara yaslanarak yüzüme bakmaya başladı.
"Ne bakıyorsun?" dediğimde yüzünde ki ukala gülüş daha da büyüdü.
"Lider olur mu diye bakıyorum?" diyerek gözlerini aşağıdan, yukarıya doğru kaydırdı. Sonra dudağını büzerek ağzından 'cık' diye bir ses çıkarttı.
"Olmazmış liderlik bana özel." Dediğinde aynı onun gibi gülerek yüzüne baktım.
"Fazla alışma, bu saçmalık bittiği zaman birbirimizi asla tanımayacağız." dediğimde elini şaklatarak beni gösterdi.
"Hah işte en çok buna seviniyorum. Senin gibi bir vahşiden kurtuluyorum. O günün gelmesini iple çekiyorum." dediğinde çatılı olan kaşlarım serbest kalırken sesimi çıkartamamıştım. Öylece yüzüne bakarken o aldırmadı vAras'ın yanına giderek kapıyı açmıştı. Silkelenerek kendime geldim ve onların yanına giderek satranç odasına girdim.
Çiçek "Peki burada ne bulacağız Bahar?" dediğinde adımlarım odanın içinde gezintiye çıktı. Gözüme satranç taşlarına takılmıştı. Yanına giderek beni temsil eden taşı alıp kendi etrafında çevirdim. Elimle onu incelerken bir yandan da Bartu'nun bahçede söylediklerini düşünmeye başladım.
Çocuklara baktığımda odayı talan ediyorlardı. Tamerse kapıda durmuştu ve ortalığı gözetliyordu. Onlar odayı ararken elimde ki satranç taşını ters çevirdim. Çevirdiğimde alında bir kâğıdın yapışık olduğunu görmüştüm.
Kale taşının altında K ve R harfi yapıştırılmıştı. Diğerlerinin temsil eden taşları sırayla elime alırken birisi yanıma gelmişti. Gelen kişi Aras'tı.
"Bir şey mi buldun vahşi?" dediğinde başını sallayarak taşların altını ona gösterdim. Oda benim gibi sırayla hepsine bakmaya başladı. Elime fil taşını aldığımda E harfini bulmuştum.
Aras "Baksana vezir taşının altında A harfini buldum." Dediğinde kâğıtları yırtmayarak bir araya getirdik. Şah'ı temsil eden taşı elime aldığımda yine A harfini bulmuştum. Aras bizi temsil eden son taşı eline alıp çevirdiğinde M harfini bulmuştu.
Çiçek " Çocuklar ne buldunuz?" dediğinde Aras elindeki harf yazılmış olan kâğıtları masaya dizdi.
Aras "Yeni ipucumuz." Dediğinde diğerleri de yanımıza gelmişti. Harfleri birleştirerek yeni ipucunu bulacaktık ama sırasını bulamıyorduk. Bartu masada ki kâğıtları sağa sola koyuyordu ve bir yandan da konuşuyordu.
"Büyük ihtimalle bu kâğıtlar bizleri temsil edilerek kodlanmıştır. İlk hangisi taşı eline aldın Bahar?" dediğinde kale yani beni temsil eden taşı gösterdim. Bartu başını sallayarak eline iki kâğıt aldı.
"Ya R ile başlayacak yâda K ile başlayacak." Dediğinde Çiçek anlamayarak ona baktı.
"Bunu nerden anladın?" dediğinde Bartu omzunu silkerek "Bilmiyorum aklıma o satranç sözleri ile başlayan kâğıt geldi. Ve o sözlerde ilk Bahardan bahsediyordu. Bağlantılı olabilir." Dediğinde açıklaması mantıklı gelmişti. Bu mazoşist bütün kâğıtları bir araya getirerek oyunu kurmuştu. Hepsi birbirleri ile bağlantılıydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/286116051-288-k715177.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN TİYATROSU
Ficción Generalİnsanlar ve ya bizim gibi kitap aşıklarının tek bir hayali vardır. Kitapların içlerine girmek, onlarla bir olmak, yaşadıklarını yaşamak...Ama bazı hayaller hataya dönüşebilir. Hiç yaşayamayacağınız acılara tabi tutunabilirsiniz. Hiç yapamayacağını...