Selaam Canlarımm
Yeni ve heyecan dolu bir seriye hazır mısınız? Her zaman yaptığımız gibi yine kitaba başlama tarihinizi yazar mısınız? -10.062022-
Bu arada bir uyarı da bulunacağım. Bu seriyi Beyza Alkoç'un Karantina serisine benzetenler olursa onlara baştan söylüyorum. Karantina serisi ile baştan sona alakası yok. Cinayet içeren her kitap o seri ile bağlantısı yoktur. Teşekkürler :)
İyi okumalar...
🎞🎬
Gözlerimi zorlayarak açmaya çalışıyordum ama bu imkânsız gibiydi. Sanki gözlerimin üstünde bir ton ağırlık koymuşlardı da gözlerimi açmama engel oluyor gibiydi. Bilincimi toparlamakta zorluk çekiyordum. En son ne olmuştu? Başımda keskin bir ağrı ve ellerimde akışkan bir sıvının olduğunu hissediyordum.
Kulağıma yabancı bir ses doluyordu, şarkı gibiydi. Ne olduğunu düşünmeye çalıştığımda zihnimde paramparça anılar vardı. Zihnimin içinde sanki flaşlar patlar gibiydi. Okula gelmiştim, birisi beni telefondan yüzme havuzuna çağırmıştı ama gerisi yoktu. Gözlerimde ki ağırlığı yok sayarak kendimi zorlamaya başladım. Gözlerimi araladığım an geri kapanıyordu. Hadi ama Bahar! Kendini toparla! Gözlerimi tekrar açmayı denediğimde bir öncekine göre daha uzun tutabilmiştim ama odağımı sağlayamıyordum. Her yer bulanıktı. Ellerimi yerden destek alarak kalkamaya çalıştığımda yerde olan sıvı yüzünden geri düşmüştüm. Havuz suyunu bu kadar dışarıya taşırmayı nasıl başarıyorsunuz? Ellerimi tekrar yere sabitlediğimde gördüğüm renkle dona kalmıştım. Netliğimi daha yeni kavuşturabiliyordum. Korkudan ellerimi hızla geri kendime çektim, korkudan bedenim titrerken bakışlarım yere ve ellerim arasında gidip geliyordu.
Çığlık atacağım sırada ağzımı kapatan bir çift el ile sesim boğuk çıkmıştı. Sırtım birden sert bir vücuda dediğinde kalbim ağzıma gelecek şekilde atmaya başlamıştı. Bacaklarım korkudan titrese de kendimi, korkumu kontrol etmeye çalışıyordum. Beni tutan güçlü ellerin arasından kurtulmaya çalışırken tanımadığım kişi beni sertçe duvara iterek kolunu boğazıma götürmüştü.
"Uslu dur!" diye tok ve kadifemsi bir ses duyduğumda beni tutan ellerin arasında daha çok kıpırdanmaya başladım. Bacaklarım öyle titriyordu ki ayakta bile zor duruyordum. Kendimi kontrol etmeye ne kadar çalışsam da bu imkânsızdı! Karşımda tanımadığım birisi, ellerim ve her yer kan içindeydi. Başımda şiddetli bir ağrı... Korkumu kontrol etmek imkânsızdı.
"Elimi ağzından çekeceğim ama bağırmayacaksın! " diye sessizliğin içinde sesini çıkartarak sessizliğin sesini kesmişti. Tanımadığım kişinin nefesini çok yakınımda hissediyordum. Dediğini yapacağımı göstererek başını hızla sallamıştım. Kim olduğunu bilmediğim kişi ilkte tereddütte kalsa da elini ağzımdan çekmişti. Çektiği an onu kendimden uzaklaştırarak kendimi duvara iyice yasladım ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Neden hiçbir şeyi hatırlayamıyordum.
Karşımda ki kişinin yüzünü seçemiyordum. Ama karanlığın içinde de olsa siyah gözleri bağımsızlığını ilan edercesine parlıyordu. Ellerini beline koyarak bana doğru bir adım attı.
"Ne işin var senin burada?" diye sinir dolu bir sesle sorusunu sorduğunda kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Sorusunu cevaplayamıyordum. Neden geldiğimi hayal meğer hatırlıyordum ama gerisi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN TİYATROSU
Genel Kurguİnsanlar ve ya bizim gibi kitap aşıklarının tek bir hayali vardır. Kitapların içlerine girmek, onlarla bir olmak, yaşadıklarını yaşamak...Ama bazı hayaller hataya dönüşebilir. Hiç yaşayamayacağınız acılara tabi tutunabilirsiniz. Hiç yapamayacağını...