Delalemin 5. Bölüm

70.2K 2.9K 450
                                    


Multimedya: Ege Balkız & Burry Soprano - Affet beni sevgilim

***

(Asel BARS modeli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Asel BARS modeli.)
*Juliette Ferrars*

"Otobüsün sol camından manzarayı seyrederken, sağ camından kaçırdıklarımızdan ibarettir hayat, demiş Özdemir Asaf. " Dedim, araba kullanan Alaz'a dönerek. Sabah uyandığında 'bu gün dışarda kahvaltı yapalım.' demişti. Bende 'beni ucuz bir kahvatıyla kandıramazsın. Seni hâlâ affetmedim.' dediğimde, bana teesüf eder gibi bakmıştı. Yalan söylemiyorum, ona hâlâ kızgınım. Belki kırgın.

"O zaman sen sol camı izle, bende sağ camı. Sonra da birbirimize anlatalım. Olmaz mı?" Dedi, hafif gülümsemesiyle.

Bir an yumşamış gibi olsam da, hemen toparladım. "Olmaz. Sen git Zilan' a anlat. Pardon, eski sözlün mü demeliydim?"

"Hâlâ aynı konu mu?" Dedi bıkkın bir şekilde. Hah! Hem suçlu hem güçlü!

"Evet! Hala aynı konu."

Derin bir nefes aldığında, bende başımı çevirip, yolu izlemiştim. Sonunda güzel bir restoranta vardığımızda, arabadan indim. Oda peşimden geliyordu.

Ben kahvatımı yaparken Alaz sadece beni izliyordu. Her ne kadar 'ne bakıyorsun?' demek istesem de, onunla konuşmuyordum. Kahvaltı faslı bittikten sonra biraz yürüyüşe çıkmıştık. Temiz hava iyi gelmişti.

Birden görüş açıma Pamuk şeker girdiğinde, pamuk şekeri tutan elin sahibi Alaz'dan başkası değildi. Pamuk şekere bakıp kocaman gülümsemiştim şuanda gözlerimin parladığına emindim. En sevdiğim tatlı sırasında ikinci olabilirdi. Birinci künefeydi.

"Affetin mi?" Dedi Alaz hevesli bir tonda. Gülümsememi soldurup ona döndüm.

"Hayır." Onun da gülümsemesi solduğunda, elindeki pamuk şekeri alıp açmaya başlamıştım.

"En azından aldın buda bir şey." Dedi elimdeki pamuk şekeri kast ederek. Onu umursamadan çoktan yemeye başlamıştım bile.

***

Önünde durduğumuz at çiftliğine baktım. İçeriye her ne kadar koşarak girmek istesem de yürüyerek girmiş atların olduğu kısıma gelmiştik. Büyülenmiş gibi bütün atlara bakmaya çalışıyor, arada dokunuyordum. Alaz birkaç adım arkamdan geliyor, hareketlerimi takip ediyordu.

Alaz elindeki anahtar ile simsiyah bir atın önünde durdu. Kapıyı açıp at'a yaklaştı. Önce atın başını sevdi, öpücük kondurdu. "Kızım" dedi başını tekrar okşarken. Bana döndü gel işareti yaptığında yanına gittim.

D E L A L E M İ N Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin