Alaz ağa karşısındaki güzel kadına bakarak iç çekti.
"Sonunda bedewiya min.. " Dedi kimsenin duymayacağı bir fısıltıyla.
"Sonunda, delalemin.. sonunda kavuştuk. Sen bana geldin."
~•••
ılık bir duş alırken içeriye o girdi. üstündekileri yavaşça çı...
Sizden bir ricam olacak, seymacakir4141hesabına girip 'ege misali' hikayesine göz atarsanız çok sevinirim. Şahsen ben ilk bölümden çok sevdim, size de önermek istedim.
Beğenmeseniz bile hesaba girip oy vermeniz yeterli, çünkü bu beni çok mutlu eder.
Reklam yapmaktan hiç hoşlanmam ama gerçekten sevdiğim bir arkadaşım ve sizden tek istediğim ona bir şans vermeniz, çünkü kalemi gerçekten çok güzel.
Şimdiden oy ve yorum yapan herkese çok teşekkürler, seviliyorsunuz. ♡
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alaz Bars..
İyi okumalar...
"Hadi Alaz, ye şunu artık." Dedim önüne çorba dolu kaseyi iterek.
"Senin elinden yemek istiyorum." Dedi, çocuk gibi mızmızlanıyordu. Oflayarak kaşığı elime aldım. Derdi yemek yemek falan değildi. Beni sinir etmekti. Çorbadan bir kaşık alarak ona uzattım, ama o ağzını açmamıştı. Beni sinir etmekten zevk alıyordu!
"Açsana," dedim kaşığı ağzına daha çok yaklaştırarak. Cıkladı.
"Öpersen açarım." Kaşığı kaseye sertçe koydum. Sabahtan beri sırf beni sinir etmek için konuşuyordu.
Ayağıma yastık koy Asmin.
Düzgün koyamıyorsun Asmin.
Yemek yedir Asmin.
Asmin sen beni sevmiyor musun?
Asmin benimle ilgilensene ben hasta bir adamım.
Asmin, Asmin, Asmin...
Evet o hastaydı ve onunla ilgilenmekten asla gocunmazdım ama hepsini sırf beni sinir etmek için yapıyordu ve yaptığım hiçbir şeyi beğenmiyordu.
"Ya senin derdin ne ?" Dedim dayanamayarak. Kahkaha attı. Gülecek ne vardı?
"Şu sinirli hallerini görsen sende kendini sinir etmek isterdin." Dedi hâlâ gülerken. "Öyle güzel oluyorsun ki sinirliyken.." dedi yanağımı okşayarak. Kaşlarımı çattım.
"Eğleniyorsun değil mi?" Dedim kollarımı göğüsümde birleştirip gözlerimi kıstım.
"Hemde çok," dedi bir kez daha kahkaha attı. Tam ayağa kalkacaktım ki, bileğimden tutarak kendine çekti. Canını yakmamak için ellerimi yana sabitledim. Kahkahası durmuştu ama hala gülümsemiyordu. Dudaklarıma baktı. İster istemez dudaklarımı yaladığımda yutkundu.
