Alaz ağa karşısındaki güzel kadına bakarak iç çekti.
"Sonunda bedewiya min.. " Dedi kimsenin duymayacağı bir fısıltıyla.
"Sonunda, delalemin.. sonunda kavuştuk. Sen bana geldin."
~•••
ılık bir duş alırken içeriye o girdi. üstündekileri yavaşça çı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(İkizler olarak düşünebilirsiniz.)
Odaya geldiğimde, banyoya girip elimi yüzümü yıkamış, kendime gelmiştim. Sonra dolabıma yönelmiştim ki kapı çalındı. 'gel' dediğimde kapı yavaşça açılmıştı. Ya da ben öyle sanmıştım.
"Yenge." Diyen Asel'i görmemle gülümsedim.
"Gel Asel."
"Yenge abime ne yaptın sen öyle ya, adam hâlâ aynı yerinde put gibi duruyor. Çağırdık çağırdık ses vermedi bile." Dedi gülerek.
"Öyle mi." Dedim bende gülümsemeye çalışarak. Gerçekten ben neden yapmıştım bunu?
"Bu arada teşekkür ederim. Yalgın ve Asrın abim de teşekkürlerimi ilet dedi. Sen olmasan ağabeyim hayatta izin vermezdi bize."
"Ne demek, ne yaptım ki." Dedim omzuna hafifçe vurarak. Oda güldü. "Öyle deme yenge ağabeyim de katır inadı var. Bir kere olmaz dediyse olmaz o iş. Sen deyince hemen kabul etti şaşırdım valla."
"Bende şaşırdım." Diye mırıldandım. Sonra Asel hazırlanmak için odadan çıkınca bende hazırlanmaya başladım. Uzun, içinde beyaz gömleği olan bir elbise giymiştim. Saçlarımı gevşekçe salık bir at kuyruğu yaparak perçemlerimi önümde bıraktım. Kısa çizme gibi duran hafif topuklu ayakkabılarımı da giyerek hafif bir makyaj yaptım. Çantamı da aldığımda hazırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
