I'm not a dancer, i'm a god.
"Ünlü solist Jeon Somi'nin son konserinde arka dansçısı Lee Seungmin ile yaptığı dansları son zamanlarda her yerde viral olmuş durumda."
Felix televizyonu kapatırken kahkaha attı. "Seungmin, ünlü oldun!"
Somi kahvesini içerken bacak bacak üstüne atmış, kafa sallamıştı. "Zaten ünlüydü, biz onu bir üst seviyeye taşıyalım dedik." Ekledi. "Ayrıca bugünkü programlarım nedir bebek?"
Kupasını bırakırken Felix'e doğru göz kırptığında Felix gülümseyerek menajeri olduğu sanatçıya bakmış, tabletini açıp programları kontrol etmişti. "Dediğim gibi bugün sadece Tokyo Müzik Ödülleri için hazırlanacaksın, tören akşam yedide başlayacak ve saat şu an dört. Birazdan makyözler ve stilistler gelir."
Seungmin bir yandan suyunu içerken bir yandan da ileride olan konuşmayı dinliyordu, kaldıkları otelin en üst katında terasta oturuyorlardı. Kafasını çevirip hemen yanındaki dev, lüksün ve teknolojinin ana merkezi olan Tokyo'ya baktı.
Bir insanın bu şehre aşık olmaması imkansızdı, Tokyo gerçekten çok farklıydı, herkesin bir kere bile olsa görmesi gereken bir yerdi. Tokyo tarifsiz bir şehirdi.
Özellikle de geceleri.
Tokyo geceleri ayrı bir güzeldi.
Buraya Somi, o ve hem Somi'nin biricik menajeri hem de kendisinin en yakın arkadaşı olan Felix ile ödül töreni için gelmişlerdi. Bu gece törenden kaçıp kesinlikle Tokyo'nun tadını çıkarmak istiyordu.
"Hey," dedi Felix ona dönerek. "Bizi dinliyor musun? Somi unnie gidecek şimdi ve sen Lee Seungmin, benimle gelip hazırlanmalısın. Bu gece dev bir tören var, dünyanın dört bir yanından sanatçılar gelecek, mükemmel olmalıyız."
Seungmin arkadaşına dönüp sırtını terasa yasladı ve şehri arkasına aldı. Tek elini giydiği eşofmanının cebine atmış, elindeki suyu yudumlamıştı. Gülümsedi. "Zaten öyleyiz, fazla bir şeye gerek yok."
Somi sırıttı. "Çok da mütevaziyiz."
"Tabii ki," dedi reddetmeden. Onlara doğru ilerleyip Felix'in oturduğu sandalyenin arkasına geçti. "Bu hayatta hiçbir şeye değmeyen aptallar kendini yere göğe sığdıramazken biz neden mütevazi olalım?"
Saçlarını savurur gibi yaptı. "Harikayız."
Somi ve Felix onun bu cümlesini gerçekten de mantıklı bulmuşlardı, ikisinden de birer kahkaha çıkarken Somi uzun saçlarını Felix ve Seungmin'in aksine gerçekten geriye savurmuş, onun makyözleri ve stilistleri gelince de Felix yanlarına gitmişti.
"Kesinlikle abartı bir şey olsun istemiyoruz." dedi makyözlere karşı. "Oldukça sade ama aynı zamanda oldukça şık. Abartı değil, şık."
Seungmin dahil oldu. "Göz çevresine parlak taşlar çok abartı durmaz aslında."
"Olabilir. Pekala eğer makyaja uyarsa lütfen öyle yapın. Biliyorsunuz, bu tören çok önemli hem Kore'den hem de dünyanın çoğu yanından ünlü sanatçılar, ünlü yapımcılar gelecek."
Çalışanlar Felix'i onaylarken Seungmin çalan telefonu ile onlardan uzaklaşmış, eşofmanının cebinden çıkardığı telefonla arayan kişiye bakmıştı. Kulağına götürdü.