"Ne oluyor lan?"
Saat gece on bire gelirken evin kapısı alacaklı gibi çalmaya başlamıştı, Minho uzandığı yerden doğrulurken "Sen dur," dedi kardeşine ve onu arkasına alıp kendisi kapıya ilerledi.
"Ay, abi kirayı mı ödemedik?"
"Ev bizim geri zekalı."
"Doğru." dedi ani bir aydınlanma yaşayan Seungmin, Minho'nun tişörtüne tutunup arkasından ilerlemiş Minho da kapıyı bir anda açarken yumrukla kapıyı çalan Felix'in yumruğunun yeni hedefi Minho'nun yüzü olmuştu. Minho hızla kendini geri çekti, Seungmin ise çenesine gelen yumrukla acıyla bağırmış, Felix şokla ona bakmıştı. "Seungmin!"
"Elinin körü!" dedi arkadaşına bakarak. "Dişim kırıldı!"
Minho kapıyı kapattı. "Yok yok, kırılmamıştır."
Felix hızla çantasını yere bırakıp arkadaşının ağzını kontrol ettiğinde Minho kapıları kilitlemişti, yanlarından geçip geri salona ilerlerken Seungmin arkasından bağırdı. "Madem yumruğu ben yiyecektim, niye arkana aldın beni hayvan!"
"Mesleki deformasyon!" dedi Minho elini kaldırıp. "Kusura bakma canım."
O koltuğa uzanıp izlediği diziye geri dönmüştü, Seungmin ve Felix de Seungmin'in odasına geçerlerken Felix mutfaktan aldığı buzu arkadaşının çenesine tutmuş, yatağına oturmuşlardı.
Seungmin ona bakıp kaşlarını kaldırdı. "Niye geldin gecenin köründe? Kapıyı niye alacaklı gibi çalıyorsun? Ya abim açtığı gibi yumruğu geçirseydi salak? Psikopat bir varlık ile aynı evde yaşadığımı unutuyorsun."
Felix telefonunu kenara bırakıp arkasına yastık aldı, az önceki yumruğu olmasa arkadaşına bir kez daha net geçirirdi ama yumruğu ile bugünkü kotasını doldurmuştu. Kaşları çatılırken "Bil bakalım neden?" dedi ve hızla telefon ekranını ona çevirdi.
"CB97 diyor! Tokyo'da gezmişler diyor! CB97, teknoloji cahili gülücük atmış tweete! Kafe diyor, kahve diyor! Seungmin ama sen hiçbir şey demiyorsun!" Elini kalbine vurdu. "Benden, benden, Felix'inden dedikodu mu sakladın!"
Seungmin öğrendiği şeyle gözlerini devirirken buzu uzanıp masasının üstüne bırakmıştı. "Şimdi bilerek saklamış olabilirim," diyerek sözlerine fazlasıyla dürüst bir şekilde giriş yaptığında Felix "Seni boğarım," diye hızlı bir karşılık vermişti.
"Dökül."
Chan'ın attığı tweetin aynısını atarken Seungmin, Felix'in de abisinin de göreceğini biliyordu. En yakın arkadaşına baştan her şeyi anlatırken Felix kimi zaman çığlık atıyor, kimi zaman şoktan tepki bile veremiyordu.
"Şimdi siz açık açık flört ediyorsunuz!" dediğinde sırıtarak kafa salladı. "Lee Seungmin cazibesi tatlım, CB97 bile tav oldu bana. Gördün, değil mi tweeti?"
"Delirdim, delirdim." dedi Felix. Saçlarını geriye attı. "Ne diyorsun? Bugün çok yorgundum, eve geçtiğim gibi uyumuşum. Kalktım, telefonla uğraşıyorum ama sosyal medya kaynıyor yine CB97 diye, gör böyle. Ne olmuş, bir bakayım dedim sonra da arabama atlayıp buraya geldim."
Chan'ın ikisi hakkında çıkan habere retweet atıp gülücük koyması zaten viral olmuştu bir de aynı tweeti Seungmin de atınca çoğu kişi aynı Felix gibi çıldırmıştı. "Hatta bak," deyip yataktan kalktı Seungmin ve dolabına ilerleyip oradaki şapkayı başına takarak arkadaşına döndü.
"Tanıdık geldi mi?"
"Bu CB97'ın aşık olduğu şapkası! Başına yapışmıştı adamın resmen ve sende? Şeytan, bu kadarını beklemiyordum!"