Saat kaçtı bilmem ama çoktan hava kararmıştı. Eğer molaları da sayarsak sabaha orada olurduk. Mola demişken; otobüs yine bir mola yerinde durmuştu. Herkes uyuyordu. Biz hariç...
Arabadan inip zıplaya zıplaya merdivenleri çıktım. Diğerlerine baktığımda hepsi %0 enerjiyle zombi gibi yürüyorlardı.
"Hadi ama! Siz buraya gelene kadar sabah olacak... " Tabi ben böyle bağırınca hepsinin yürüme ritmi düzeldi. "Hızlı hızlı... "diye söylendim. Taktılar mı? Hayır.
---
İçeri geçince ilk hediyelik eşyalara baktık. Sonra atıştırmalık bir şeyler alıp tıkınmaya başladık. Gizem tutturdu lavoboya gidelim filan diye. Bizde tüm kızlar olarak gittik. Erkeklerde orda takılıyorlardı.
Çıktığımızda bunlar ortada yoktu. Korkmadım desem yalan olur. Çünkü arabada yoktu. Tamam şu an üç buçuk atıyorum oldu mu?! Arkadan gelen ayak seslerinin sahibi Berke'ydi. Ve arkasından diğer hepsi. Ne yani şimdi biz 7 kişi, burda mı kaldık?!
---
Beren "Ne yapacağız biz ya? Burada mı kaldık? Herkes orada tatilin tadını çıkarırken biz sadece parayı ödediğimizle mi kalacağız?! "
Berke "Aslında, sen varsın ya benim için problem yok..." dedi piç smile yaparak.
Beren "Ciddiyim Berke. Ya ben şimdi korkudan ölürsem? O zaman ne olacak? "
Berke "Töbe de kızım! Ben daha seni yeni buldum... "
Beren "Bak bu durumda bile kendini düşünüyor ya... "
Dışarı çıkıp herhangi bir yerde olabilirler mi diye bakındık. Ki sonuç sıfır... Üşümeye de başladım hırkam filan da orada ve en önemlisi telefonumda...
"Yanında telefonu olan yok mu hiç? Gözde'yi filan ararız... "
"Bende var ama şarjım bitti... "
"Benimki hala %80'lerde... " diye kurtarıcımız Baran ortaya çıktı. "Ama burada telefon melefon çekmez... " diye eklediğindeyse herkesin umut dolu gözleri, başka yöne çevrildi.
Sinan "Tamam o zaman çeken bir yer buluruz bizde... "
Selin "Bulana kadar yürüyecek miyiz? "
Berke "Hemde bu saatte!! "
---
Kimsenin Berke'yi taktığı filan yoktu. O yüzden şu an çeken bir yer bulmak için yoldayız...
"Bence otostop çekelim..." diye atladı Gizem.
"Kim bu saatte bizi arabasına alır ki?! "
"Olsun yine de deneyelim... "
Gelen arabaların hepsi bizi görmezden geliyordu. Duranlarında zaten tipinden hayır gelmezdi.
"Arkadaşlar... Yarım saattir şu salak yolda otostop çekmeye çalışıyoruz. Mola yerine geri dönsek olmaz mı?"
"Artık başka çözüm kalmadı..."
"Şey ne taraftaydı orası? "
"Ee... Sağda olacaktı... "
"Ne sağı be soldaydı. "
"Emin misin bende şu taraftan geldiğimizi hatırlıyorum... "
"Ve yine klasik son... KAYBOLDUK!!"
"Tamam biz alışkınız kaybolmalara da... Açıkçası geceyarısı hiç kaybolmadım... "
Berke'nin ısrarları üzerine sola doğru gitmeye başladık. Ayaklarım uyuşmuştu. Soğuktan da titremeye başladım. Ama neden böyle şeyler hep bizim başımıza geliyor ki?
Baran "Durun bir dakka! Telefonum burda ful çekiyo... " diye bağırdı. Hepimiz yere zımbalanmış gibi ani fren yapıp durduk. "Ah kahretsin! Benim kontörüm yoktu ki... "
"Ödemeli at. Belki dönerler... "
"İyi tamam. " deyip Gözde'ye ödemeli attı. Bekledik... Bekledik... Ve bekledik... Sonunda gelen mesaj sesiyle zıplayarak telefonu açtık.
Kimden: Turkcell
FIRSAT yazin 2222 'ye ucretsiz gonderin, markalarin INDIRIM ve FIRSATLARINI tum hatlarinizla once ogrenin!
"ALLAH BELANIZI VERSİN!! " diye hepbir ağızdan bağırdık. Bu planda diğerleri gibi işe yaramamıştı ve bizde yürümeye devam ettik...
"Ya arkadaşlar, çok üzgünüm ama benim yine tuvalete gitmem lazım." diye atladı Gizem.
"Kızım ne yaptın sen. Şelale mi içtin ne yaptın?! "
"Ne olur... Bakın şu köşe bile olur. İki dakika bekleyin hemen gelirim. Ama sen yanıma gel Selin. "
"Öffsün Gizem... "
---
Onlar gittikten beri 26 dakika 38 saniye geçmişti... Sayıyorum çünkü çoookkk sıkıldım. Ama yani bir insanın işi bu kadar uzun sürmezki...
"Çocuklar? Bi şey diyeceğim de... Ya bunların başlarına kötü bir şey geldiyse..."
"Yok be kızım saçmalama... "
"Gerçekten de bayağdır oradalar. Oradalar mı? Bi baksana Sinan. "
"Niye ben canım en cesaretlimiz, en güçlümüz ve hatta en yakışıklımız sensin. Sen gitsene Baran. "
"Sen beni Berke'yle karıştırdın heralde arkadaşım. Değil mi Berke sen gidersin?? "
"Siz gitmezseniz biz gideceğiz ama." diye bağırdım.
"Yok kuzi. Sen git, bende bakayım sen gittin mi diye... Ha? Nasıl fikir? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Şebek (Tamamlandı)
ChickLitİnsanlar n'apıyodu? Oksijen al, karbondioksit ver. Oksijen O; Karbondioksit CO2. Kafam hâlâ yerinde mi diye kontrol ederken kolum sert bi şeye çarptı. Gözlerimi araladım ve bu sert şeyin ne olduğunu algılamaya çalıştım. Bu... Cidden...Mükemmeldi...