Bay Şebek (Tamamlandı)

27~Özel Bölüm (Part 1)

Herkese merhaba! Öncelikle daha önce yayımlanmamış özel bir bölüm olacağını belirtmek istiyorum. @azra_aslann ve ben karakterlerimizin birleştiği bir bölüm yayınlamak istedik. Umarım beğenirsiniz;))

•Bölüm Şarkısı; Becky G - Lovin' So Hard•

"Hadi... Geç kalacağız..."

"Of Beren! Çıkacağım hemen... Bekle biraz!"

Ayakkabımın bilek kısmını da bağladığımda tamamdım. Saçlarımı hafif savurup kapıyı açtım.

"Bittim... Hadi çıkalım!"

"Hadi hadi!"

Aceleyle kapıyı açtım ve çıktım. Beren'de arkamdan gelip kapıyı kapattı.

Son 16 saatte yerimde duramadım diyebilirim. Öncelikle Olcay'ı tamamen hayatımdan çıkarma kararı almıştım. Ardından ağbimin gelmesiyle, Baran'ı görmemesi için onu limaldan suya atmıştım. Ağbimden kurtulup, Baran'ı kurtardım ve sonrasında bana olan öfkesini ikiye katlamıştım. Sonrasında Baran ve Berke'nin konuşmasına şahit olup, her şeyi Beren'e anlatmıştım. Ne kadar güzel öyle değil mi?

Şimdiyse kararlaştırdıkları saatten 15 dakika öncesinde onların kapısında gizlice beklemeye koyulduk. Ne takip etmesi canım? Sadece bir bakacağız nereye gidiyorlar diye...

"Çıktılar..." dedim fısıltıyla.

Bu yapma ağaç burnumu fazla kaşındırıyordu...

"Ağbi emin misin bu işe? Alırlar mı bizi?"

"Niye almasınlar canım alırlar tabi... Al bak bunlarda orada giyeceklerimiz..." dedi ve kapıyı kapadı Baran.

"Tamam biraz hızlı olalım da geç kalmayalım."

"Bağcığım çözülmüş bir beklesene..."

"Peki..."

Beren yine fısıltıyla "Kuzicim iyiki dikkat çekmeyelim dedik haa... Bu ne bu? Şapkaya bak benim kadar!"

"Beren sende şu an topuklu ayakkabıylasın ben bir şey diyor muyum!?"

Sesim fazla mı çıkmıştı öyle? Aha şimdi sıçtık!

Beren bana gözlerini pörtletip bakarken "Ya ben bu kız olmadan ne yapacağım ağbi ya... Sanki böyle birileri Beren diyormuş gibi geliyor... Kafayı da yedirtti bana sonunda!" diye sitem etti Berke.

"Bende sanki Derin'in sesini duymuş gibi oldum... Off!"

Daha fazla dayanamadım, ve 5 dakikadır tutmakta zorlandığım hapşırığımı serbest bıraktım...

"Neydi o öyle?"

"Baran saat 9 olmuş hadi ağbi hadi!!"

Koşturarak asansöre bindiler.

"Derin manyak mısın sen?! Yakalanıyorduk az daha!"

"Ya tamam istemeden oldu, hadi gidelim bizde..."

Merdivenlerden hızla indik. Tam sonuncu basamaktayken asansörün kapısı açıldı ve bizde duvara yapıştık. Onlar döner kapıdan çıkarken bizde duvarlara sürterek onlara ulaştık. Arabayla gelmişlerdi ve Berke'nin arabasına atladılar.

Evet işte şimdi hayalimi gerçekleştirecektim. Taksiye atladık ve Beren söyleyecekken ona elimle dur işareti yaptım ve en etkileyici ses tonumla "Öndeki arabayı takip et amca!" dedim. Adam bana garip bir şekilde baktı ve "Çok mu dizi izliyorsun yavrum sen?" gibi garip bir soru sordu. Hayır amca bu soru mu ya... Hayatım dizi olmuş, neyin dalgasındasın sen?

"E amca bassana gaza artık!" dedi Beren bağırarak.

Amcada öyle bir bastı ki ruhum otelde kaldı!

"Yavaş amca yavaş! Öldürecek misin bizi?"

Yavaşladı ve takibimize başladık.

"Ee kızlar, neden takip ediyoruz biz bunları?"

"Ya amca bunlar bizden gizli iş çeviriyorlar! Onu öğreneceğiz!"

"Beren ne diye anlatıyorsun?"

"E merak etmiş adam..."

Gözlerimi devirdim ve "Amca biraz daha hızlı gidemez miyiz? Bu gidişle bisikletler bizi geçecek!" dedim isyan ederek.

"Sizde bir karar verin artık! Bir yavaş diyorsunuz, bir hızlı!"

"Gördün mü kuzicim? Sayende azarımızı da yedik.." dedi Beren.

"Amca senin de bir ayarın yok ne yapalım?!"

"Öyle mi?! Inebilirsiniz kızım! Kapı yanınızda!"

"Yok yok amca. Şey bunun kafa gelip gidiyor, sen takma ona... Devam edelim biz."

Yanıma eğilip "Derin her şeyi mahvetmek zorunda mısın?" dedi fısıldayarak.

Telefonum çalıyordu. Arayan kişi tabi ki ağbimdi.

"Yine ne var Biricik?"

"Derin! Sana kurallarımdan çıkmaman gerektiğini söylemedim mi ben?!"

"Hımm... Düşüneyim... Evet! Ve biliyor musun? Umrumda değil!"

"Neden böylesin sen!"

"Ee... Şey, tünele gidiyoruz biz kapatıyorum."

"Nereye gidiyorsunuz Derin?!"

"Tünelde... Çekmiyor... Ağbii..."

Telefonu yüzüne kapadım. Her ne kadar beni üzse de, ona kendim cezasını verecektim. Her neyse! Ayrıca farkındayım, süper bir oyuncuyumdur... Ayıptır söylemesi...

●○●

Otele girip bir adamla selamlaşmış ve onu takip etmişlerdi. Bizde onların peşinden yine gizli bir şekilde gidiyorduk. Önümüze âniden çıkan çocukla, yerimde zıpladım ve çığlık atmak üzere olduğum ağzımı kapadım.

"Hanımefendi! Sizinle kısa bir form doldurabilir miyiz?!"

"Ya ne bağırıyorsun kardeşim?! İstemiyorum form filan!"

"Sadece 5 dakika ama..."

"Çekilsene kardeşim!"

"Çok kısa, gerçekten..."

"Ya üf çekil!"

Adamı savurup yoluma devam ettim. Al işte kaybettik!

"Bir bu eksikti..." dedi Beren.

"Neden her şey bizim başımıza geliyor?!"

●○●

"Derin! Bak oradalar!"

"Hani? Nerede?"

"Karşına bakarsan görürsün tatlım!"

"Salak mâdem karşımızdalar niye saklanmıyoruz acaba!"

"Aa... Doğru." dedi salakça sırıtırken.

Üzerlerinde, otelin isminin yazılı olduğu t-shirt'le kapıya doğru ilerliyorlardı. Fazlasıyla etkileyici bir şekilde yavaş yürüyorlardı! Onlara bakan kızları yolma isteğimi hiçe sayarak, Beren'in de kolundan tutup peşlerine takıldım.

Az önce Baran'a bakan kızın yanından geçerken kızın koluna sert bir şekilde omuz attım. Kızın cırlamalarını duymamış gibi yapıp kapıdan çıktık. Çıkar çıkmaz Baran'ın havuza atlayıp boğulan bir kızı havuzdan çıkardığını gördüm. Ha bir de unutmamak lazım... Kızın içine düşmüş sûni teneffüs yapıyordu!!

•Iki bölüm olacak ve bunu okuduktan sonra Bir Rüya Uğruna'nın Özel Bölüm'ünü ve kitabını da okursanız sevinirim. Okumadan sonraki bölümü geçmeyin! Bir sonraki bölümde buluşuyorlar hazır mısınız?•