Bay Şebek (Tamamlandı)

29~"Keşke Altına Bir Şey Giyseydin!"

•Bölüm Şarkısı; Esin İris- Kötü Kötü Şeyler♡•

2 Gün Sonra

Ormanda sabah sporumu yapıyordum. Burada alışkanlık edinmiştim bunu da. Durdum ve temiz havayı içime çektim. Çeşitli hareketleri yaparken yanımdaki kıpırtıya göz ucuyla baktım.

"Ne var Olcay?"

"Derin... Şey, konuşabilir miyiz? Bak ben şey oldum... Yani nasıl derler, böyle... Şey..."

"Pişman mı?"

"Heh... Ondan oldu bana..."

"Neyden oldu Olcay?"

"İşte o dediğinden."

"Olcay doğru düzgün konuşacak mısın? Yoksa gideyim mi?"

"Tamam... Ya özür dilerim, pişman oldum... Kabul mü?"

"Düşüneyim... Hayır."dedim ve yalandan sırıttım. Arkamı dönmüş  giderken kolumdan tuttu ve "Nasıl yani? Mâdem kabul etmeyeceksin ne diye bana öyle dedirtiyorsun?" diye çıkıştı.

"Biliyor musun? Zaten işin zevkli kısmı da bu..."

"Hani ben hiç zevk almıyorum."

"Normal Olcay... Gayet normal..."

Bu sefer gittim. Ormanın sonu sahile bağlanmıştı. Denizin güzel kokusunu içime çekip gülümsedim.

"Oldu Melek'ciğim. Öptüm..."

Baran'ın neşeli ses tonunu duyduğumda gözlerimi kısıp ona baktım. Beni farketti ve yanıma geldi.

"Aa... Derin. Ne haber? Nasılsın?"

"Iyi... Iyiyim. Sana sormama gerek yok herhalde, çok iyi gözüküyorsun."

"Ya... Öyle mi?"

"Hı hı..."

Ormandan koşarak yanımıza gelen Olcay'ı gördüğümde, haince sırıttım.

"Ya Derin lütfen..."

Aklıma gelen dahi fikir üstüne, Olcay'a gülümsedim ve " Peki, mâdem bu kadar ısrar ettin... Geleyim o zaman ben." dedim. Anlamaz bir şekilde bakarken Baran'a döndüm. "Yarım saattir 'Derin lütfen gel, ne olur gel' deyip duruyordu. Hem zaten baksana şu gözlere... Bak bir bak!" Olcay'ın yüzünü Baran'ın yüzüne soktum. Sinirle birbirlerine bakarlarken "Şu gözler kırılır mı hiç?" dedim.

Baran'ın artık sinirden burun delikleri büyümüştü. Gülümsedim ve Olcay'a baktım. O ise hâlâ mal mal bakmakla meşguldü. Baran birden "Ah, ne diyeceğim... Melek'le bende gelelim mi?" diye sordu. Gülümsemekle meşgül yüzüm bir anda bozardı, sarardı ve sinirden kızardı. "Tabi... Neden olmasın."dedim yalandan gülümserken. Bu sefer o öne geçmişti. Ama yemekte bunu intikamını alacaktım.

Baran giderken, bende sinirle oradan ayrıldım. Olcay peşimden geliyordu. "Hey! Şimdi sen bana çıkma teklifi mi ettin?"

"Sus Olcay!"

"Bu evet demek mi oluyor?" dedi sırıtarak.

"Hayır, sadece kapa çeneni demek oluyor!"

"Ben alacağım cevabı aldım..."dedi ve zıplaya zıplaya yanımdan ayrıldı. Gözlerimi devirdim. Tam sporuma devam edecektim ki karşıdan bana malca el sallayan Beren'i gördüm.

"Allah'ım bana biri fazla geliyor, neden ikincisini yaratıyorsun?!"

Sahte gülümsememi takınıp, yanına gittim.