Arkası dönüktü ve ben sadece gölgesini görebiliyodum. Havaya elini kaldırdı ve… Bıçak mıydı o?! Hemen geri çekildim. Diğerlerine bir şey olması şu an umrumda değil! Ama yok, yapamam ki… O kadar da bencil değilim…
Küçük adımlarla ses çıkarmamaya çalışıp vazoyu tam kafasına indiriyordum ki arkasını döndü.
"Baran?! "
"Derin?!"
Halimize baktım. Onun elinde bıçak, benim elimde vazo. Tam bi psikopat ikiliydik… Ve tabi ki rezillik sergiliyecektim. Gülmeye daha doğrusu anırmaya başladım. İşin garip kısmı Baran'da gülmeye başladı. Çık tatlı gülüyo amaağ… Kolumdan tutup beni balkona çıkardı.
"Neden böyle davranıyorsun? "
"Ne gibi?! " Mal ayağına filan yatmıyodum. Ciddi ciddi anlamamıştım…
"Bunun gibi! Bana neden böyle davranıyorsun? Neden bana beni seviyomuş gibi bakıyorsun? Furkan'ın sevgilisisin sen… Kendine gel artık! "
Buna ne tepki vericeğimi bilemiyordum. Utansam mı? Yoksa gerçeği mi söylesem? Ya dalga geçerse… Ya da birisine anlatırsa…
"Derin! Ben o senin sandığın gibi biri değilim. Sevgilin varken benimle sakın öyle bir şey düşünme! ""H-hayır… Ben… o şekilde birisi değilim.. Yani ben sadece seni seviyorum. Furkan'la sadece mecburiyetten, küçük bir oyun… "
Gülümsemeye başladı. Çok fazla gülümsüyodu ama… Ben ne dedim ki? BEN NE DEDİM AZ ÖNCE?! Neden şu iç ses kendini tutamıyo ki?!
"Sen ne dedin az önce? " bende onu diyorum ya zaten. Ne dedim ya ben az önce.?
Kapı açıldı ve beni bu zor durumdan kurtaran kişi Beren'di.
"Illıh… Ben hiç gelmedim sayın… Yokum ben… Kimim ki ben… " kapıyı yüzümüze hayvan gibi kapayıp gitti. İkimizde gülmeye başladık. Oh be! Unutmuş…
"Bir soru sormuştum… " Kahretsin unutmamış!!
"Furkan'la sadece mecburiyetten sevgiliyiz dedim. "
"Ondan önce. "
"Ben o şekilde birisi değilim. "
"Ondan sonra. "
"Küçük bir oyun… "
"Üf Derin!! İyi… Ama bende. Tamam? "
Ne dedin sen çocuğkkk… Bende ne? Bende ne?!
"Tamam. " Sonra odama gideceğim deyip gitti. Ben balkonda kalmayı istedim. Bende dedi ya… Bende... Üstüme şal alıp koltuğa oturdum ve yıldızları izlemeye başladım.
"Ben ne tür bir iyilik yaptım da seni buldum?? "
---
Uyandığımda boynumu hareket ettiremiyodum. Hayır ama ya… Balkonda uyumuşum… Ve yürümeyi unutmuşum!!
"Günaydın. En son bıraktığımda Baran'laydın.. "Beren ağzını şaklatıp gülerek bana baktı.
"Sende en son bıraktığımda insandın. Gel şuraya ve bana yardım et. Yürümek neymiş bana hatırlat… "
Pöfleyerek bana yardım etti. En sonunda kendimi toparlayıp içeri gittim. Gizem'le Selin kahvaltı hazırlıyorlardı. Ağbim de kahvaltıya annemlere gitmişti. Baran ve Berke'nin odası hâlâ kapalı. Saat 9 oldu ve 10'da dersimiz var. Hâlâ uyuyo olamazlar değil mi?!
Selin "Uyandırsan diyorum artık şu uyku güzellerini..." deyip gözlerini devirdi.
"Neden ben?! "
"O zaman sofrayı kurmamıza yardım et!"
"Üff tamam tamam. Ben uyandırırım… "
Neyle karşılaşıcağımı bilmiyordum. Ha eğer uyuyorlarsa diye telefonumu aldım. Güzel ve şantajlık pozlar yakalayabilirim…
Kapıyı açtım ve tam da tahmin ettiğim görüntü… Berke Baran'a ahtapot gibi yapışmış Baran'da yastığı yüzüne gömmüştü. Birsürü fotoğraflarını çektim. Her haliyle nasıl bu kadar tatlı olabiliyordu ki?!
Homurdanmalar duyunca telefonumu hemen sakladım. Baran bir şeyler sayıklıyordu…
(Homurdanmalar) "Seviyorsun beni biliyorum artık" Bana mı demişti bunu?
"Ben mi?! "
"Tabi ki de sen. Senden başkası olabilir mi sence?"
"Olamaz mı? "
"Olamaz. "
"Peki sen? Sen beni seviyor musun?"
Tam cevap verecekken içerden Gizem "Sofra hazıığğrrr… " diye bağırdı. Berke de o lafı duyunca sanki hiç uyumamış gibi yataktan fırlayıp mutfağa uçtu. Baran'da onun kıpırdamalarından rahatsız olup gözlerini açtı.
"Fazlasıyla… "deyip gitti.
Bu da neydi şimdi. Yoksa uyanık mıydı? Ve tüm dediklerimi duydu mu?! Neden hep rezil olan ben oluyorum??
Bende mutfağa geçtim. Tek boş yer Baran'ın yanıydı. Mecburen (ki öyle değil) Baran'ın yanına oturdum. Kahvaltımızı yapıp sofrayı topladık. Ve hemen odama gidip hazırlanmaya başladım.
Hava fazla sıcaktı bu yüzden de göbek üstü tişörtlerimden birini ve beyaz kaprimi giydim. Saçlarımı iki tel tokayla tutturup beyaz Converse'lerimi giydim.
Tam bir parfüm banyosu yapıp dışarı adımımı atıyordum ki yine o sert şey… Baran ve Kasları…
Aslında bugün bölüm yazmıycaktım ama fazlasıyla mutlu olduğum için gelen ilhamı geri çevirmedim ve yazdım. Biraz acele olduğu için kötü olmuş olabilir ama umarım beğenirsiniz -,-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Şebek (Tamamlandı)
ChickLitİnsanlar n'apıyodu? Oksijen al, karbondioksit ver. Oksijen O; Karbondioksit CO2. Kafam hâlâ yerinde mi diye kontrol ederken kolum sert bi şeye çarptı. Gözlerimi araladım ve bu sert şeyin ne olduğunu algılamaya çalıştım. Bu... Cidden...Mükemmeldi...