•Bölüm müziği; Miley Cyrus~Who Owns My Heart•
"Derin, arkadaşa söyler misin? Misafirse misafirliğini bilsin! Benim dizim var, kaçıramam!"
Berke'ye dönüp ileteceğim sırada lafımı böldü ve ağzım açık onu dinledim.
"Derin'ciğim, asıl sen o cadı kuzenine söyler misin? Misafirperverlik diye bir şey var. Hem ayrıca 90 dakikacık bekleyemez misin?"
Aynı şekilde Beren'de lafımı bölünce, hiç karışmamaya karar verdim...
"Hayır Derin. Bekleyemem, söyle ona! 90 dakika az bir süre mi? -cık ekini ekleyince hiçbir şey olmuyor!"
"Derin! Bir gün kalacağım zaten! Söyle ona sussun!"
"Susmayacağım Derin. Aynen böyle ilet."
"Ya arkadaşlar, anladım kavga etmeye bahane arıyorsunuz ama neden 40 yıllık evli çiftler gibi yapıyorsunuz? Hadi onu geçtim, neden sürekli benim adımı kullanıyorsunuz?"
"Sen sus Derin!" diye ikisi birden bana bağırınca, telefonumu aldım ve odama geçip kapıyı kapadım. Kulaklığımı takıp, Who Owns My Heart'ı açıp dinlemeye başladım. Bir kaç tekrar yaptıktan sonra mesajlara girip Baran'a kısa bir mesaj attım.
Kime: Şebek
Beni bu delilerle bırak, kendin ablanla sefa sür! Süper ya!
Yazarken istemeden dudağımı büzdüğümü farkettim ve kendimi toparladım. Şu an kesin saç baş birbirlerine dalmışlardır. Evet Berke'de dahil olmak üzere.
Gelen mesaj sesiyle müziğimin 4. tekranının sesi kısıldı.
Kimden: Şebek
Kavgalarının sesi bize kadar geliyor. Bence onların yanında dur, bir şeyler kırılmıştır kesin...
Heyy... Çok haklı. Ve benim evimde, benden habersiz, benim eşyalarımı... Yok canım, yapamazlar. Kulaklığımı çıkarıp içeri koştum.
Ama karşılaştığım görüntünün bu olmaması lazımdı. Sanki az önce bağırıp çağıran onlar değilmiş gibi, şu an karşımda öpüşüyorlardı. Daha doğrusu Berke onu zorla öpüyordu. Ayrıldıklarında Beren bana bakıp yüzünü gizlemeye çalıştı. Bende açık kalmaktan kurumuş ağzımı kapattım. Berke'de bana dönünce, salakça sırıtmaya başladım.
"İki oluyor farkındasın değil mi?"dedi ve öldürücü bakışlarını bana yolladı.
"Ama ne yapayım? Sizde hep benim evimde öpüşüyorsunuz." dedim. Bu seferde kaşlarını çatarak bakmaya başlamıştı. Kurtarıcım bana yetiştiğinde hemen ona koştum.
"Bu kapıların hepsini Baran'dan daha çok seviyorum..." diye söylenirken kapıyı açtım.
"Ağbiricik?"
"Derin senin kısaltamana da, sana da... Çekilecek misin? Hayır yani, kaç saattir elimde şu çantayla dolaşıyorumda..."
Belki de şu iyi davranma meselesini bir denemeliydim...
"Sen bir hafta sonra gelmeyecek miydin ağbiciğim?"
"Derin çık!"
Bir daha böyle bir şeyi asla düşünmeyeceğim. Teslim oluyorum...
"Tamam ya..." dedim ve kenara çekildim. Benim ardımdan o da çantayı yere fırlattı.
"Ayağımı burktum. Hoca da eve şutladı."
İçeri geçerken bende kapıyı, yani sevgilimi kapadım.
"O kadar kötü mü ki?"
"Olmasa gelmezdim. Bunun ne işi var burada?"dedi ve Berke'ye baktı. Berke masumca bakışlar atıyordu ama ağbimin her zamanki gibi umrunda değildi.
"Bence artık onu ve Baran'ı bu evde görmeye alışmalısın!" deyince özgüven patlaması yaşayan kuzime döndüm.
"Niyeymiş o?" dedi ağbim öfkeli bir şekilde. Burun delikleri benimkiyle yarışırdı valla...
"Çünkü biz onları seviyoruz. Yani şu an değil. Yani tam olarak değil ama... Ya karışık be Umut ağbi..."
"Diyorsun? Beren... Benim kafamın tasını attırma güzelim. Sende zararlı çıkarsın..." Sakin ve Öfkeli. Ağbiminkide böyleydi işte.
"Ağbi şimdi geç oldu ya... Onun uykusu gelmiştir, o yüzden saçmalıyor o şu an... Hatta bizimde uykumuz gelmiştir, ben yatakları hazırlayayım..." dedim ve yalandan esneyip "Bizde yatalım..." diye ekledim.
"Eve de mi gitmeyecek?" dedi kaşlarını çatarak.
"Hadi uyuyalım o zaman...Hadi Beren gel biz gidelim... Berke çarşaf, yastık filan koltuğun altında..." dedim ve Beren'inde elinden tutup jet hızıyla odamıza geçtik. Ağbimin bizde kaldığı zamanlar için Beren'e bir yatak almıştık ve yataklarımız karşılıklıydı, ağbimde Beren'in odasında kalacaktı. Berke de... Eğer ağbimden sağ çıkmayı başarırsa, çekyatta...
●○●
"Hadi uykucu kalk..."
"Hıı..."
"Deeriin... Bak kahvaltıya kimler geldi?"
"Yok bunun böyle kalkacağı yok... Ben biliyorum ne yapacağımı... Derin! Baran ve Sinem abla geldi! Kalk yoksa giderler!"
Berke o kalın olmayan erkek sesi kulaklarıma dolunca, kafamı hızla yastıktan kaldırdım ve gözlerimi pörtleterek "Ne?! Buradalar mı? İkisi? Baran ve ablası? Hani şu Baran olan Baran? Ve onun ablası olan Sinem?" diye hönkürdüm.
"Evet bende Berke olan Berke, bu da kuzenin olan Beren..." dedi Berke gülerek.
"Sus sen. Ya üf! Çekilin önümdeenn!!"
Elimle onları iterek gardolabıma koştum ve kapaklarını açtım. Elime iki elbise aldım. Böyle bir günde kot ve t-shirt giyecek değildim ya!
İlk birini üzerime tutup "Bu mu?" dedim ve ardından diğerini tutup "Yoksa bu mu?" dedim.
"Bence ilki."
Beren'in dediğine kafa sallarken, Berke beni şaşırtarak bize katıldı. Evet evet, kıyafet konusunda.
"Bence ikinci daha güzel. Yani birinci çok açık. Hem mini hem açık. Ablasının gözünde ilk izlenimin iyi olmalı. Hem zaten ikincide olan çiçek desenleri açık renkli olduğundan ten rengine de uyumlu. Tabi karar senin..."
"Aşkım sen her sabah bize gelsene..."
"Berke... Senin içinde ne cevherler varmış öyle..."
"Tamam tamam, övgüye gerek yok..." deyip sırıtmaya başladı.
"İyi ben giyineyim o zaman... Çiçekli elbiseyi..." dedim ve elbiseyi üstümde salladım.
Onlar çıkınca ilk banyoya girdim ve ardından da Berke'nin özel seçimi olan elbiseyi giydim. Hafif bir makyaj yapıp, saçlarımı yandan ördüm. İçeriye girdiğimde herkes oradaydı. Ağbimde içeriye gelince, kadro tamamlanmıştı. Baran, Sinem abla, Berke, Beren, ben ve ağbim.
Ağbim bana yaklaştı ve fısıltıyla "Bu kim?" dedi gözlerini Sinem abladan ayırmadan. "Baran'ın ablası. Sinem abla." dedim onunla aynı ses tonunda. O da Sinem ablanın yanına gidip nazikçe elini öptü. Tanışmaları sona erince Beren'in yanına geçtim.
Kısa bir sohbet ardından kapı çaldı. Diğerlerine de haber vermiştik. Diğerleri dediğim; Gizem, Selin ve Sinan. Artık tüm kadro toplanmıştı. Olan onca şeyden sonra, onlarla vakit geçirmeyi çok özlemiştim... Ne bileyim, kendimi onların yanında tam anlamıyla gerçek hissediyordum. Gerçek dostluk böyle bir şey miydi?
•Helöö! Bu bölümü önceden yazdım ama kaç gündür girmiyordum. Tabi ki ilk işim yayınlamak oldu. Umut Biricik: Jensen Ackles^^ GayeGkts
Son 4...•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Şebek (Tamamlandı)
ChickLitİnsanlar n'apıyodu? Oksijen al, karbondioksit ver. Oksijen O; Karbondioksit CO2. Kafam hâlâ yerinde mi diye kontrol ederken kolum sert bi şeye çarptı. Gözlerimi araladım ve bu sert şeyin ne olduğunu algılamaya çalıştım. Bu... Cidden...Mükemmeldi...