•Selena Gomez-Good For You♡•
"Seni dinliyorum."
"Derin, Koray denen çocuk..."
"Kim kim?!"
"Ya hani Olcay'ın yanındaki, benim yerimde oturan."
"Ee... Ne olmuş ona?"
"Şey... Ne kadar doğru bilmiyorum ama..."
Telefonumun sıkıcı melodisi çaldığında "Çok üzgünüm, annem..." dedim ve o da onaylar sesler çıkarınca telefonumu açtım.
"Anne?"
"Kızım... Nasıl geçiyor tatil?"
"Ah... Güzel sayılır."
"Ağbin?"
"Bu akşama doğru antrenmanları başlayacak."
"Tamam güzelim. Iyi eğlenceler..."
"Teşekkürler."
"Görüşürüz."
Telefonumu kapadığımda yüzümde tebessümle Beren'e döndüm.
"Nerede kalmıştık?..."
"Iıı... Sanırsam ben sana Koray'ın beni öptüğünü söylemeye çalışıyordum."
"Ne?!"
"Evet gerçekten bu durumdayım..."
"Sen ne dediğinin farkında mısın Beren?! Bu... çok saçma. Yani..."
"Tamam biliyorum, çok saçma ama işin garip kısmı bende ona karşılık verdim."
"Beren! Ne yaptın sen? Bir de gelmiş doğal bir şeymiş gibi anlatıyorsun!"
"Beni ona çeken bir şeyler vardı Derin! Her şey istemeden oldu!"
"Sen Berke'ye aşıksın saçmalama Beren!"
"Derin..." dedi ve boynuma sarıldı. Ne yapıyordu bu, Allah aşkına!
"Tamam sakin ol..." dedim ve yatağa oturdum. O da yanıma oturunca söze başladım.
"Nasıl olduğunu anlatmayacak mısın?"
"Ben buraya gelirken, birden önüme atıldı ve dudağıma yapıştı. Ama bir saniyede oldu neredeyse. Hiç farkına varmadım. Sonra da koşarak buraya geldim."
"Berke'ye söyleyecek misin?"
"Söylemeli miyim?"
"Bilemiyorum."
●○●
"Kızlar, sakın bana cıklamayın. Ben yokken Olcay'larla kalacaksınız. Itiraz filan da yok. Sizi tek bırakacak değilim."
"Ağbi sen bu bir hafta içinde saçmalama kotanı doldurdun bence. Zorlama artık."
"Kızım akşamları geleceğim zaten, sadece sabahları. Ne biliyim, bir yere gidecekseniz onlarla gidin."
Ah süper! Her şey mükemmeldi ya, hiç sorun yoktu da zaten! Ağbim olacak insanı sevmiyor, olmayacak insanı seviyor. İmalat hatası bu! Zaten annemlerde anlamış ki, sonrasında benim gibi bir şaheser ortaya çıkmış.
Şu an bizden o yokken, yani antrenmandayken o pislik, lânet, tipine tükürdüğüm ikiliyle kalmamızı istiyordu. Kabul ettik mi?
●○●
"Ya dursana kızım! Emanetsin sen! Doğru dur!"
"Sanki ben kendim istedim be!"
"Bu beni beklememen anlamına gelmez bücür!"
"Sensin bücür!"
"Emin misin? Bi' bak istersen..."deyip küçümser bir bakış attı. Tamam son beş saniyeyi yaşanmamış sayıyorum...
"Hem derine gidiyorsun da, kolluk-simit filan getireyim mi? Yüzebilir misin sen?"
Gözlerimi devirdim ve "Birincisi... Yüzme bilmeseydim, adım Derin olmazdı. İkincisi... Sen o ikiliyi kendine getir, daha dalmayı bile bilmiyorsun. Üçüncü ve sonuncusu... sanane benden!!" dedim. Bunları tek bir nefeste söylemem beni bile şaşırtmıştı.
"Diyorsun?! Peki, öyle olsun! Yarışa var mısın bücür? Limana kadar..."
"E başlayalım o zaman..." deyip hızla kulaç atmaya başladım. İlk ben önde olsamda kısa zamanda beni geçmişti. Bayağı uğraşmam sonucunda bir ara yine öne geçtim.
Varmama neredeyse 2 metre vardı ve bir anda suyun altında, ayağımda bir el hissettim. Suyun altına çekilmiştim.Ve yuttuğum sular yüzünden öksürürken Olcay'ın "Kazandım! Bitti! Ne oldu bücür?!" diye bağırdığını duydum.
"Öhö-öhö! Saçmalama, hile yaptın! Kazanmış filan değilsin!"
"Bak bakalım ben neredeyim?... Liman değil mi? O zaman kazanmışım değil mi?"
"Hileci pislik!"
"O sadece oyunun tadı bücür..."
"Üf! Ağbim filan umrumda değil tamam mı? Gelme peşimden!"
"Kendini bu kadar önemseme! Zaten gelmeyecektim."
Gözlerimi devirip denizden hızla çıktım. Havlumu hızla alırken koşarak otele girdim. Ağbimin bana hâlâ güvenmemesi süperdi, bir de bunun tiplerini çekiyordum! Olanlara rağmen, ağbimin aramasını veya ne bileyim? Olcay'ın gelmesini bekliyordum. Ağbime şikayet etmeye bile tenezzül etmemişti öküz!
Sinirlenmiştim. Kulaklığımı takıp model dinlemeye başladım. Yatağa uzanıp örtüyü de üstüme çektim.
×Yarım Saat Sonra×
Örtünün aniden açılmasıyla gözlerimi pörtleterek açtım. Beren bir şeyler söylüyordu. Kulaklığımı çıkarıp onu dinledim.
"Kuzim? Ne güzel tatil yapıyorsun sen öyle! Ya hava mis gibi hemen dışarı gel..."
"Ya Beren istemiyorum..."
"Hadi bak n'olur?"
"Beren..." diye ciyakladım ama o kolumdan çekerek beni dışarıya çıkardı.
Olcay hâlâ sahildeydi ve görmek bile sinir bozucuydu. Hoş, yaşaması da öyle! Beren kolumdan çekiştirerek beni denize doğru götürdü ve ikimizde yüzmeye başladık. Gözüm bir ara sahile kaydı ve onunda bana baktığını farkettim. Arkamı döndüm. Biraz daha yüzdükten sonra voleybol oynamak için çıktık.
Bizim takımda Beren, ben ve sahildeki tanımadığımız kızlar vardı. Karşı takımda ise... Ah! Olcay ve ayrılmaz ikilisi, ve bir kaç erkek daha! İlk biz kızlar başlayacaktık. Ve diğer kızlar başladı. Neredeyse kendi aralarında oynuyorlar bile denebilirdi. Top bana gelmişti. Fazla voleybol bilmezdim, ve gelişi güzel vurdum.
Karşı takımdaki hareketlenmelere gözucuyla baktım. Hadi ama! Birinin kafasına gelmiş olmalı, ki şu an yerde! Yaklaştım ve herkesi ayırıp yerdeki çocuğa odaklandım.
"Defol bücür!"
"Ya... Sen miydin? Iyi bir kayıp yok o zaman!" dedim ve yine o kalabalıktan geçip Beren'e ulaştım. Olcay kendini toparladığında, oyun kaldığı yerden devam ediyordu. Birkaç sayı biz, birkaç sayıda onlar attı. Sonuç olarak 21-18 olarak bitmişti ve karşı taraf kazanmıştı. Terlediğim için, banyoya girmek üzere odama gidiyordum. Arkamdan gelen sese yöneldim.
"Hey! Bir özür bile dilemedin!"
"Kendini bu kadar önemseme! Sonuç olarak bir şeyin yok öyle değil mi? O zaman abartmaya da gerek yok!" dedim ve arkama bakmadan yürüdüm. Kolunun sert bir darbeyle tutulup çekilmesi canımı yaksada, sakin bir şekilde arkamı döndüm.
"Yine ne va-"
Benim bu sözlerimi kesen şey, onun dudağıma yapışmasıydı. Kendimi çekmeye çalıştıkça, kendini dudaklarıma daha da bastırıyordu. En sonunda ondan kurtulmayı başardım ve hâlâ şokun etkisindeyken Olcay'ın arkasından bana bakan, tanıdık iki çift gözle karşılaştım!
Harika!
• Şimdiye kadar yazdığım en uzun bölüm oldu ve şöyle anlatayım; ben bile yazarken heyecanlandım! Diğer bölümü yazar yazmaz paylaşacağım. Sizi seviyorum!! •
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Şebek (Tamamlandı)
ChickLitİnsanlar n'apıyodu? Oksijen al, karbondioksit ver. Oksijen O; Karbondioksit CO2. Kafam hâlâ yerinde mi diye kontrol ederken kolum sert bi şeye çarptı. Gözlerimi araladım ve bu sert şeyin ne olduğunu algılamaya çalıştım. Bu... Cidden...Mükemmeldi...