(Yazar'dan)
Daha fazla dayanamadı Derin. Kız ayılır ayılmaz saçlarına yapıştı. Ne olduğunu anlamalarına fırsat kalmadan, arkadan bir çocukta Baran'a yumruk atmıştı.
Kızla Derin'in arasına Beren ve yanında başka bir kız girdi. Derin onları savurdu ve "Nerede kalmıştık?" diyerek yine kıza saldırdı. Beren kollarından tutup Derin'i kenara çekti diğer kızda yerde yatan kızın yanındaydı...
Baran'a yumruk atan çocukla beraber başka biri daha gelmişti. Berke'yle ikisi de onları ayırmaya çalışıyordu. Sürekli yumruğu atan kişi değişiyordu.
Baran çocuğa yumruğu atacağı sırada, yanlışlıkla Berke'ye atmıştı. Berke bunu yapan kişinin hemen yanında duran esmer çocuk olduğunu sandı ve bu sefer de onlar arasında tekme-yumruklu kavga başladı...
#
Aradan yarım saat gibi bir süre geçmişti. Ve ortalık yatışmıştı. Otelin ilaç odasında kızlar yaralananların yarasını siliyordu. Derin Baran'ın, Beren'se Berke'nin karşısındaydı. Baran'ın kaşı patlamış ve ayrıca yüzünde morarıklar vardı. Berke'de pek bir şey yoktu fakat dudağı kanıyordu.
"Çok acıyor mu?" dedi Derin. Baran'ın kaşına pansuman yapıyordu.
"Anlamadım ki? İnsan kurtarmak ne zamandan beri suç?"
"Öpmen gerekmiyordu ama!" dedi ve ilaçlı pamuğu bilerek bastırdı. Baran acıyla bağırdı.
"Hadi ben neyse... Benim yapmam normal. Ama o çocuğa ne oluyor? Ne diye sana yumruk atıyorsa?"
"Nasıl senin yapman normal? Kız daha yeni ayılmış!"
"Onu koruyorsun bakıyorum!"
"Ne alakası var Derin? Hem ayrıca sizin burada ne işiniz var?"
"Biz... Şey biz... Ee... Beren bizim ne işimiz var?"
"Biz... Bizim işimiz yok... Hah... Biz işsiziz!"
Derin garip bir şekilde bakarken, Baran ukalaca sırıttı.
"Takip ettiniz siz bizi?"
Derin sorulan soru karşısında afallarken var gücüyle pamuğu bastırdı.
Baran gözlerini sıkıca yumdu ve elini ittirdi.
"Bu şekilde kurtulamazsınız!"
Derin sargı bezini almak için dolaba ilerledi.
●○●
Kavgayı ayıran kız dolabın başındaydı ve bir şeyler arıyordu. Yanına gittim. Beni farkedince arkasına döndü.
"Iıı... Şey... Derin ben. Pek iyi tanışmadık ama..."
Kız bana döndü ve gülümsedi ardından da "Olsun. Şimdiye alabiliriz..." diye ekledi. Elini uzattı ve "Işıl..." dedi. Ben de elimi uzattım.
"Memnun oldum Işıl. Yalnız diğer arkadaş için aynısını söyleyemeyeceğim..."
" Aslında onun da kötü bir niyeti yoktu ama yüzme bilmemesine rağmen gaza gelip atladı. Havuzda da boy farkı olunca... İşte olanları biliyorsun... "
"Ya bilmiyordum. Ayıp olmuştur öyleyse..."
Iyi bir kızdı. Orada ayrıldık ve sargı bezini alıp, pansumana devam ettim. Bitince de diğerleriyle tanışmak için onların olduğu yere gittim. Tabi bizimkileri de peşimden sürüklemiştim.
Bizi gördüklerinde hareketlenmeye başlamışlardı. Yine bir olay çıksın istemezdik. Çünkü bir öncekinde olayın sonu Baran'ların kovulmasıyla bitmişti. Ellerimi havaya kaldırdım ve "Barış için geldik..." dedim sırıtıp.
Baran bana ters ters bakarken "Bu Işıl. Az önce tanıştık..." dedim.
Işıl'da "Ve bu da Derin." diye ekledi.Kimseden ses çıkmıyordu. Tamam bu barış biraz uzun sürecek...
"Ee... Bu kadar mı?" dedim.
Baştaki esmer çocuğa gözlerimi diktim...
"Ne? Ne bakıyorsun?"
"Adını söylemeyecek misin?"
Derin bir nefes verdi ve "Rüzgar." dedi. Hayır anlamıyorum. Neden her yakışıklı çocuk bu kadar umursamaz olmak zorunda?
Gözlerimi devirdim ve Işıl'ın diğer tarafında duran çocuğa baktım. "Doruk!" dedi ama bunları söylerken, öfkeyle Baran'a bakıyordu. Ve en sonda duran, az önce saçlarını yolduğum kıza gelince bizimkilere atladım.
Baran benim yerime o kıza sormuştu. "Günün yıldızını neden atlıyorsun?" dedi ve gülümseyerek sarışına baktı "Adınız?"
"Melek." dedi kız gülümseyerek. Biliyorum bunu benim sinirlenmem için yapıyor. Bu yüzden bir tepki vermeyeceğim! Yalnız tek sinirlenen taraf ben değildim. Doruk'ta aynı benim gibiydi.
Işıl durumu toparlayarak "Ee... Peki siz?" dedi. Herkes sırayla isimlerini söyledi.
"Baran."
"Berke."
"Beren."
Tanışma fastı sona erdiğinde, hep birlikte bekleme alanındaki kafeye gittik.
Siparişlerimizi verdikten sonra Baran Doruk'a "Söyle bakalım... Neden orada bana saldırdın?" dedi. Işıl'da "Bende aynı şeyi merak ediyorum. Doruk?" dedi ve sorar bir şekilde Doruk'a baktı. Doruk Melek'e baktıktan sonra "Ben yanlış anladım... Yani sizi orada öyle görünce..." dedi kekeleyerek.
Rüzgar tek kaşını kaldırdı ve "Kardeşi olarak ben hiçbir şey yapmıyorum, ve sen yapıyorsun öyle mi?" dedi.
Zamanlama da süper olan garson yanımıza geldi ve içeceklerimizi masaya koydu. Kimse bir şey demiyordu ve bende oteli inceliyordum.
Bir anda Işıl'ın sorusuna kulak kesildim. "Ne kadar daha kalacaksınız?"
Olanlardan sonra burada kalamazdık. Somurttum ve "Yarın döneriz herhalde." dedim. Kafasını olumlu anlamda salladı. Bende dahil olmak üzere çoğu kişi kendi arasında konuşuyordu. Işıl'la birbirimize telefonlarımızı verdik. İyi arkadaş olmuştuk şimdiden.
Baran "Melek, telefon numaranı alabilir miyim?" deyince ani bir hareketle ona döndüm ve göz ucuyla bana bakıyor olduğunu farkettim. Işıl kulağıma eğilip "Kıskanma sakın, şu an sana bakıyor." dedi. Kafamı sallamakla yetindim.
"Derin sen Baran'la sevgili misin?" dedi Işıl. Omuz silktim ve "Durum biraz karışık." dedim. Sırıttım ve "Peki...Sen Rüzgar'la sevgili misin?" dedim. "Sevgili değiliz arkadaşız. Aslında bizim olay da karışık."
"Dondurma ister misiniz millet?" dedi Berke.
Herbir ağızdan "Eveeet!" diye e leri uzatarak bağırdık.
Yine hep birlikte dondurma büfesinin önüne geldik ve ne istediğimizi kararlaştırdık.
Herkes dondurmasını almış giderken, Işıl birden koşarak Doruk'un yanına gitti ve kendi dondurmasını onun burnuna sürdü. Hepimiz durmuş Doruk'un ne tepki vereceğini beklerken kocaman bir kahkaha attı. Ardından bizde. Kısa bir süre içinde herkes gülmeye başlamıştı.
Sonra da Beren Berke'ye, Melek Rüzgar'a aynı şeyi yapmıştı. Muzipçe sırıttım ve neredeyse tüm külahı Baran'ın burnuna dayadım. Zafer gülüşümü yaparken onunda güldüğünü farkettim. Kısa bir ara sonra herkes sakinleştiğinde masaya oturduk. Yine kısa bir konuşmadan sonra, yarın görüşemeyeceğimiz için vedalaştık ve oradan ayrıldık. Bu gün diğerlerine göre daha fazla olay olmuştu. Ki bu da kafamı yastığa koyar koymaz uyumamı sağladı...
•Selam! Yine kapakla oynadım. Beğenirsiniz umarım. Uzun zamandır buna çalışıyorduk ve böyle bir şey ortaya çıktı, yorumlarınızı ve vote'larınızı bekliyoruz... Perşembe Yb gelir;)•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Şebek (Tamamlandı)
ChickLitİnsanlar n'apıyodu? Oksijen al, karbondioksit ver. Oksijen O; Karbondioksit CO2. Kafam hâlâ yerinde mi diye kontrol ederken kolum sert bi şeye çarptı. Gözlerimi araladım ve bu sert şeyin ne olduğunu algılamaya çalıştım. Bu... Cidden...Mükemmeldi...