Bay Şebek (Tamamlandı)

14~Kapı

Who says dinleyerek yazdım... Sizde öyle okuyabilirsiniz;)

(Beren'den)

"Neredeydiniz siz? Sayenizde başımıza gelmeyen kalmadı..."

Garip bir durumun tam ortasındaydım farkındayım... Uyandığımda Berke'yle beraber otelin banklarında uyukluyorduk. Nasıl oldu, ne oldu hiçbir fikrimiz yoktu... İkimizin de en son hatırladığı şey benim arkamda duran siyah kapşonlu adam...

Uyandığımızda bizim okuldan bir kaç kişiyi görünce biraz da olsa sevindik ama sonra korkmadık diyemem. Bu kişi her kimse, bizi gerçekten tanıyordu... Ve bizde resepsiyondan Gizem'lerin odasını öğrenmiştik. Şu anda da kapının önünde sorguya çekiyorum kendilerini...

"Sakin lütfen... Geçin içeri anlatacağım..."

Berke "Ben bir Baran'a bakayım..." deyip Baran'ın yanına gitti. Baran cidden çökmüş gözüküyordu... Bu sıralar kime ne olduğu belli değil!! Berke gidince bende Baran'a gülücük atıp içeri geçtim. Selin arkamdan kapıyı kapayıp gelirken "Cidden çok garip şeyler oluyor..." dedi. İşte! Beni anlayan birisi çıktı sonunda...

"Beren... Ne oldu biliyor musun?!"

"Hayır Gizem'ciğim."

"Bir adam bizi kaçırdı... Yani aslında kaçırmadı... Uyandığımızda buradaydım... Daha doğrusu-"

"Aşağıdaki bankta..." diye sözünü kestim. Gözlerini pörtletmiş bana bakarlarken "Nereden bildin?!" diye ikiside bana bakıyordu... "Ne yani? Sizi kaçıran siyah kapşonlu bir adam mıydı?!" Dalga geçiyordum ve gerçeğe dönüşmüştü!

"Yuh ama..." deyip gözlerini devirdi Selin. Niye her şey bizi bulur ki?

"Peki Derin? O nerde?"

"Sizi bulmaya gitmişlerdi..."

"Gitmişlerdi? "

"Baran'la yani..."

"E Baran burdaysa...Ve yüzü asıksa..."

"DERİN?!" diye hep bir ağızdan bağırıp kendimizi dışarı attık. O sırada yan odadan Berke ve Baran çıkınca hemen onlara yapıştık... "Derin... O... iyi mi..." diye nefes nefese sordum. Berke'de eliyle odayı işaret etti ve bende kapıyı yumruklamaya başladım...

(Derin'den)

Evet kapı... Hani şu her zaman kurtarıcım olan KAPI...

"Ben bakarım...Tabi,bakarım..."

Kapıya doğru yöneldim. Karşımda daha doğrusu boynumda korkudan titreyen bir Beren vardı.

"Ne oldu? Beren ne oldu söylesene? Yoksa siz ordayken bir şey mi oldu? Ya cevap versene!!"

"Ben... sana kötü bir şey oldu sandım... Derin... ben çok korktum... sana bir şey oldu sandım... ben..."

"Şştt..sakin ol tamam. Buradayım ben. Bak iyiyim de..."

---

Beren sakinleşince her şeyi teker teker anlattı. Bu ne böyle?? Kim uğraşıyor bizimle?! Neden uğraşıyor?! Tek düşmanımız Buket. Ama onda da bunu yapacak güç yok... Kimsin sen ya?!

"Kızlar siz dün gece kaybolduğunuzda bir şey oldu... Yani siz arabada yokken... Ama sizin bu durumumuza mı ilgili, onu bilmem..."

(Baran'dan)

"Yani bunda dibine kadar Derin haklı kusura bakma ağbi..."

Ya salağa bakar mısınız?! Sanki ben bilmiyorum...

"Ciddi olamazsın Berke..."

"Dalga geçeceğine kızın gönlünü almak için bir şeyler yapsana..."

"O bir şeyler kısmını genişletirsek..."

"Biz genişletene kadar bende artık Furkan'a kayınço derim ha?Nasıl fikir?"

"Berke kaşınma!! Zaten o it nerden çıktıysa karşımıza. Ne güzel kurtulmuştuk."

"Sanki şu an rolleri değiştirmişsiniz gibi... O iyi taraf, sen kötü..."

Dolaptaki içkilerden birini alıp hemen kafama dikledim. Yarısına kadar geldiğimde "Yavaş ol yavaş!" diye bağırıyordu Berke ama cidden umrumda bile değildi. Bu Furkan ne zamandan beri Derin'in hayatında ön planda?!

(Furkan'dan)

"Ne oldu Furkan?!"

Hayır hayır. Şu an hiç sırası değil. Şimdi hiç mi hiç olmaz.

"Ee.. Şey...Siz yoksunuz ya hani, Buket... yere düştü de... yine rezil oldu,onu diyecektim ben..."

"Öff, bu muydu? Bende şu kaçırılma olayıyla ilgili sandım.." deyip gözlerini devirdi Derin.

"Bizde odamıza geçelim, uyuyacağım ben... Hadi kızlar."

İlk defa doğru zamanlama Beren...

"Tabi tabi." deyip yalandan gülümsedim. Tabi ben bunu yaparken aynı zamanda Derin'in öldürücü bakışlarından kaçmaya çalışıyordum. Ki bu o kadar da kolay bi şey değil... İç sesimle boğuştuğum için gözlerimi devirdim, Selin de bana ne yapıyorsun sen bakışını atmayı ihmal etmedi...

En sonunda kızlar çıktı ve bizde yine Derin'le baş başa kaldık. "Ne diyorduk?!" diye cool bakışlarımı atarken saçlarımı savurdum.

"Ya Furkan biliyo musun? Şimdi bu adam bizi kaçırdı ya... Hani o pis elleriyle bana dokundu filan... Ben böyle kendimi çok kötü hissettim. Bir banyoya gireyim sende kendi odana gidersin. Nasıl fikir?"

"Uff Derin... Tamam gidiyorum ben! Ama sen odada tek kalma Beren'de gelsin..."

"Çağırırsın seğğn..."diye bağırırken çoktan banyoya girmişti.

Harika!

(Derin'den)

Bu nasıl tatil böyle yaa... Eğlenmeye geldik oğlum biz.. Bu mu eğlenmek. Banyodan çıkınca hemen bikinilerimi alıp tekrar tuvalete gittim. Giyindigimde Beren'de hazırdı. Ve hemen üstümüze de salaş bi elbise geçirip kızların kapısına gittik. Onlarda gelince hemen aşağıya inip şezlong kaptık. Daha doğrusu kızlar kaptı. Çünkü ben o sırada çoktan havuzun dibindeydim...

Kafamı çıkarır çıkarmaz, kafama yediğim top darbesiyle tekrar suya yapıştım... Sahi ya, en son kafama yediğim topta Baran'la tanışmıştım. Sanırım artık toplardan da nefret ediyorum. Evet evet...

Arkamı döndüm ve bu isabetli atışı kimin yaptığına baktım.

Hadi ama... Süper...

Yeniden karşınızdayım minnaklar... Artık oyuncuları belirledim ve yeni bir kapak hazırladım umarım beğenmişsinizdir... Sırasıyla oyuncuları yazıyorum; Derin Biricik-Becky Gomez , Baran Arslan-Cameron Dallas , Furkan Dönmez-Vini Uehara. Diğerlerini de yakın zamanda bulup paylaşıcam. Belki hepsinin olduğu bi kapak yaparım... Ne dersiniz??