20

212 21 26
                                    

Harry

Günlerdir gözlerimi her kapattığımda onun iri çikolata rengi gözleri zihnimde canlanıyordu.

Onu yine kırmıştım.

Bu sefer Flame'i değil, Hestia'yı kırmıştım. İlk önce onu öpecek kadar yakınlaşmış sonra bunun aptallık olduğunu ona mesaj atmıştım. O günden beri Hestia'yı görmüyordum. Bir haftadır onu görmüyordum çünkü benden kaçıyordu. Beni görmek istemiyordu.

İğrenç bir adamdım. Kız kardeşimin en yakın arkadaşını aklından çıkartamayan iğrenç bir adamdım. Eğer kardeşim kapıyı açmasa onu öpecek olan iğrenç bir adamdım.

Karşımda onu öyle iç çamaşırlarıyla görmek tam anlamıyla nefesimi kesmişti. İçeri sinirli bir şekilde, çocuk gibi Lenora'yı Hello Kittyli tişörtünü almakla suçlayarak girerken, beni görüp çığlığı basmıştı. Yüksek sesli çığlığına şaşırırken bir de onu dantelli hiç de çocukça olmayan iç çamaşırıyla görmemle aklıma başımdan uçup gitmişti. Daha önce onu çok kez bikiniyle görmüştüm evet ama bu farklıydı. Tenini neredeyse hiç kapatmayan siyah dantellerin içinde o kadar güzeldi ki beni kolayca baştan çıkartmıştı. Ben ne olduğunu anlamadan kendimi ona yapışık halde bulmuştum. Bana bakışlarındaki arzuyu görmem beni daha da çıldırtıyordu. Bana o kadar güzel bakıyordu ki ona aynı hem kızasım hem de öpesim geliyordu. Yumuşak tenine dokunduğumda elimin altında nasıl kasıldığı ve titrediğini hissetmiştim. O an aklımda olan tek şey eğer bu dokunuşuna böyle tepki veriyorsa gerçekten ona dokunsam nasıl tepki vereceğiydi. Zaten ondan sonrasını tamamen düşünmeyi bırakmış, kendimi ona teslim etmiştim. Ne olursa olsun onu öpecektim, o çilek dudaklarının tadına bir kez daha bakacaktım.

Ama kapı açılmıştı.

Bir gerçeği yüzüme vurur gibi kız kardeşim kapıyı açmıştı ve eğer duymamış olsaydık bizi öyle görecekti. Bunun farkındalığına varmamla içimi kaplayan o his göğsümü bir haftadır ağrıtıyordu.

Birden bacağıma koyulan kırmızı ojeli elle düşüncelerimden koparken Gabi'ye baktım. Odamda, ders çalışıyorduk. Daha doğrusu ona projesinde yardımcı oluyordum. Eli daha yukarı kasıklarıma doğru çıkmaya başladığında elini tutup onu durdurdum. Bundan hoşnut değilmiş gibi kaşlarını çatıp bana sertçe baktı.

"Sorun ne Harry? Sana dokunmamı seviyorsun sanıyordum. Bir haftadır dokunmayı bırak, öpmüyorsun bile. Bir şey mi var?" Çok şey vardı.

"Yok bir şey. Keyfim yok, yorgunum. Bittiyse gider misin? İşim var." Dedim telefonumu elime alarak. Ona karşı kaba olmak istemiyordum ama bazen hiç laftan anlamıyordu ve çok ısrarcıydı.

"Ne işin var?" Demesiyle gözlerimi devirdim ve ayaklandım. Çalışma masamdan uzaklaşarak dolabıma yaklaştığımda telefonumu yatağın üstüne bıraktım.

"Neden cevap vermiyorsun?" Demesiyle ofladım.

"Bana hesap sorar gibi konuşmayı bırak. Arkadaşım olduğun için kalbini kırmak istemiyorum." Dedim sertçe onun kızgın gözlerine bakarak. Kaşlarını alayla kaldırıp sinir bozucu bir şekilde gülümsedi.

"Arkadaş öyle mi? Beni bu yatakta becerdiğini unuttun galiba." Diyerek yatağımı işaret ettiğinde yüzümü buruşturdum.

"Sana başından beri 'seni beceren bir arkadaş'tan fazlası olmayacağımı söylediğimi unuttun galiba." Diyerek sözlerine karşılık verdiğimde aniden ayağa kalktı ve üstüme doğru yürüdü. Tam karşımda dururken parmağını bana doğru uzatarak sinirli bir şekilde konuştu.

"Bu bana böyle davranabileceğim anlamına gelmiyor. Ben becerip kenara atabileceğin bir kız değilim."

"Zaten öyle düşünmedim Gabi. Öyle biri olmadığımı biliyorsun. Bunu bile bile benimle oldun. Şimdi lütfen saçmalamayı kes ve odamdan çık. Kardeşim beni bekliyor." Dememle suratıma birkaç saniye baktı ama neyse ki bir şey demeyip arkasını döndü ve masadan eşyalarını toplayıp kapıyı sertçe kapatıp çıktı.

Hestia//h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin